Hasankeyf ve Dicle Vadisi bir UNESCO Dünya Mirası'dır



Doğa Derneği, çalışmalarına destek veren Tarkan’ın da içinde yer aldığı bir heyetle Turizm ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ı ziyaret etti. Heyet, Hasankeyf’in de içinde bulunduğu Dicle Vadisi’nin UNESCO Dünya Doğa ve Kültür Mirası listesine uygunluğunu belgeleyen bir bilimsel raporu Bakan Ertuğrul Günay’a sundu.

Ziyaret sonrasında basına açıklama yapan Doğa Derneği Başkanı Güven Eken, Hasankeyf’in dünyada bir başka benzerinin daha bulunmadığına dikkat çekerek, “Bir alanın UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınması için UNESCO tarafından belirlenmiş 10 kriter bulunuyor. Bu 10 kriterden bir tanesinin karşılanıyor olması bile bir alanın UNESCO listesine dahil edilmesine yetiyorken, Hasankeyf ve içinde bulunduğu Dicle Vadisi bu 10 kriterin 9’unu karşılıyor. Hasankeyf bu özelliği ile dünyanın en önemli alanlarından biri. Biz Sayın Bakan’dan, Hasankeyf ve Dicle Vadisi’nin UNESCO Dünya Mirası listesine dâhil edilmesi için gerekli süreci başlatmasını talep ediyoruz ” dedi.

Doğa Derneği’nin çalışmalarına ve Derneğin yürüttüğü 'Hasankeyf Yok Olmasın' kampanyasına aktif destek veren ünlü sanatçı Tarkan, UNESCO’nun Dünya Mirası listesinde yer alan benzerleri ile kıyaslandığında Hasankeyf ve Dicle Vadisi’nin değerinin çok daha iyi anlaşıldığını söyledi. Tarkan, “Hepimizin bildiği Mısır Piramitleri’nin 3, Çin Seddi’nin 5, Kapadokya ve Maci Picu’nun 4 kriterle UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde olduğunu düşündüğümüzde 10 kriterin 9’unu karşılayan Hasankeyf ve Dicle Vadisi'nin önemini daha iyi kavrıyoruz. Dicle Vadisi bu listede yer almayı çoktan hak ediyor” diye konuştu.

Dicle Nehri, insanlık tarihinin en başından bu yana farklı medeniyetlere ev sahipliği yapıyor. Bölgede bulunan çok sayıdaki höyük de tarih öncesi zamanlara ait insan yerleşimlerine dair kanıtlar sunuyor. 10 bin yıl öncesine uzanan tarihi ve Dicle nehrinden beslenen zengin doğası, burayı benzersiz ve büyüleyici bir Dünya Mirası haline getiriyor.
İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Restorasyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeynep Ahunbay’ın da arasında bulunduğu bir bilimsel heyet tarafından hazırlanan ve Sayın Bakan’a sunulan rapora göre Dicle Vadisi ve Hasankeyf UNESCO’nun şu kriterlerini sağlıyor:

1- Yaratıcı insan dehasının ürününü temsil etmesi.
2- Tarihin belli bir zamanını veya kültürel mekânını, mimari veya teknolojinin gelişimini, anıtsal sanatları, şehir veya peyzaj mimarisinin insani değerler arasındaki etkileşimini göstermesi.
3- Kültürel geleneğin, yaşayan veya kayıp bir uygarlığın eşi olmayan veya istisnai tanıklığını içermesi.
4- İnsanlık tarihinin anlamını taşıyan veya temsil eden bir yapı, mimari veya teknolojik topluluğun seçkin örneği olması.
5- İnsan yerleşimine, toprak veya deniz kullanımına ilişkin bir örnek sunması, özellikle bu örneğin geri dönüşümü olmayan değişimlerin etkisiyle dayanıklılığını yitirmemesi.
6- Üstün bir doğal mucize ya da istisnai doğal güzellik ve estetik önem arz eden alanlar içermesi.
7- Dünya tarihinin hayatın varlığı, kara parçalarının ya da önemli jeomorfik ve fizyografik detayların oluşmasında süre gelen önemli jeolojik süreçlerin önemli devrelerini temsil eden örneklerden olması.
8- Evrensel anlamda devam eden ekolojik veya biyolojik gelişimin örneği olması, veya ekosistem, kaynak su, karaya ait gelişim, hayvan ve bitkisel topluluğun örneği olması.
9- Biyolojik çeşitliliğin yerinde korunması için bilimsel olarak ve çevre korunması bağlamında tartışılmaz evrensel öneme sahip tehlike altındaki türler de dâhil olmak üzere gerekli pek çok önemli doğal habitata sahip olması.