Cumhuriyet tarihinin en önemli projelerinden GAP ve hükümetin son yıllarda verdiği teşvikler sayesinde kentteki seracılık faaliyetleri giderek büyüyor. Harran Ovası'ndaki Karaali bölgesinde, 2000 yılında bir köylünün arazisinde jeotermal su kaynağı bulunmasının ardından gelişen seracılığın yeni projelerle daha da yaygınlaştırılması amaçlanıyor.
Jeotermal seralarda topraksız tarım tekniğiyle üretilen, başta salkım domates ve diğer sebzeler, yurt içi ve dışına pazarlanıyor. İç mekan süs bitkilerinin de yetiştirildiği ve zamanla 500 dekara ulaşan jeotermal sera alanının, daha da arttırılması hedefleniyor.
Suyun devamlılığının sağlanmasına çalışılıyor
Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin, kentin tarım noktasında önemli bir üretim bölgesi olduğunu, yatırımcıların Karaali bölgesiyle yakından ilgilendiğini söyledi. Yatırım taleplerinin bulunduğu bölgedeki sıcak suyun kontrollü bir şekilde kullanılmasıyla ilgili çalışmaları olduğunu anlatan Erin, şöyle konuştu: "Öncelikli olarak oradaki suyun kontrolü ve daha verimli bir şekilde sudan istifade edilmesine yönelik hazırladığımız fizibilitemiz var, kalkınma ajansı ve GAP İdaresiyle birlikte. O konuda bir şirket de kuruldu. Büyükşehir Belediyesiyle belli bir noktada uzlaşacağız, o kuyuların kontrolünü gerekirse Büyükşehir Belediyesine devredeceğiz. Çıkan suyu tekrar rezerv alanına enjekte etmek suretiyle devamlılığını sağlamaya çalışacağız. Bir aksilik olmazsa orayla ilgili çalışmalarımız gündemimizde olacak. Yatırım talepleri var, ortamın ve suyun yönetimi konusundaki sıkıntıları aştıktan sonra inşallah daha çok yatırımcı gelecek o bölgeye."
GAP Seracılar Derneği Genel Sekreteri Baki Yılmaz ise bölgedeki sıcak su rezervinin 5 bin dönüme yetecek miktarda olduğunu, bölgede yapılacak altyapı çalışmaları sonrası yatırımcı sayısının artacağını söyledi. Bu sayede seralarda çalışacak kişilerin sayısında da büyük bir artış yaşanacağını aktaran Yılmaz, çalışmaların bölge refahına büyük katkı sağlayacağını belirtti.
Ziraat teknikeri İbrahim Kılıç da sıcak suyun bulunmasıyla seralarda üretim yapılmaya başlandığını, seraların bölge halkı için de iş kapısı olduğunu söyledi. Halihazırda 500 dekarlık bir alanda seraların üretim yaptığını ve dekar başına da 1 kişinin istihdam edildiğini anlatan Kılıç, şunları kaydetti: "Üretilen domateslerimiz yüzde 80 ihracata gidiyor. İstihdam noktasında şu anda 500 kişiye yakın iş istihdamı var, her aileyi 4 kişiyle hesap edersek 2 bin kişiye ulaşıyor. Bitkiler narin olduğu için yüzde 80 bayanları istihdam ediyoruz. Burada yetişen ürünler çok tercih ediliyor ilk olarak Rusya, Hollanda, Almanya, Romanya gibi ülkelere gidiyor."