Son yıllarda giderek artan kültürel miras kayıpları karşısında sessiz kalmak istemeyen Sanat Tarihçisi Ayşe Müge Var’ın, kültürel mirasın korunması ve konuyla ilgili toplum farkındalığı kazandırılması hedefiyle yola çıkarak kurduğu ‘Uçup Gitmesin’ adlı sosyal girişim projesi hayata geçirildi. İstanbul merkezli olan ve 8 kişiden oluşan bir ekiple yürütülen proje kapsamında duyarlı vatandaşlar, bakımsız bırakıldığını ya da tahrip olduğunu fark ettiği kültür varlıklarının mevcut durumlarını sosyal medya hesapları üzerinden ekibe fotoğraf veya video aracılığıyla bildiriyor. Böylece ekibin gerekli tespit çalışmalarıyla yapının bağlı olduğu ilgili makamlara ulaşıp konuyla ilgili bilgi vermesiyle durumun düzeltilmesi sağlanıyor.
DHA’da yer alan habere göre; ‘Uçup Gitmesin’in ilk çalışması Kasımpaşa’daki Kızılay Meydanı’nda bulunan 115 yıllık Hamidiye Sütun Çeşmesi oldu. Duyarlı bir vatandaşın, çeşmenin çevresine atılan ve şişerek hayvanların ve bireylerin yararlanmasını engelleyen ekmeklerle çevrili olduğu bir fotoğrafı ekibe göndermesi üzerine harekete geçildi. Konuyla ilgili Beyoğlu Belediyesi’ne bilgi veren ekipler, daha önceden de temizlik çalışmaları yapılan çeşmenin daha titiz bir şekilde temizlenerek bakımının yapılmasını sağladı. Beyoğlu Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü’ne bağlı çalışan temizlik görevlisi hem atılan ekmekleri temizliyor hem de ekmek atanları uyarıyor.
Projenin kurucusu ve yürütücüsü olan Sanat Tarihçisi Ayşe Müge Var, geliştirilen projenin çıkış hikayesini ve hedeflerini anlattı. Var, “Bu bir sosyal girişim projesi. Projeyle, kültür mirasını korumaya yönelik bir farkındalık yaratmayı hedefliyoruz. 2015’te henüz bir lisans öğrencisiyken Turizm, Sanat Tarihi ve Çevre dersimiz kapsamında Süleymaniye bölgesinde araştırma gezisindeydik. Şehzade Camii’ne gittiğimizde karşılaştığım manzara beni çok üzdü. Tabhaneye bakan cephede hünkar mahfilinin girişi, plastik sandalye deposu gibi kullanılırken, yine tabhaneye bakan cephede kör pencerelerin arkasındaki ızgaralar plastik kovalar, temizlik malzemelerle doluydu. Ardından ben fotoğraflarını çektim ve önüme gelen her yere e-mail gönderdim. Çünkü muhatabımın kim olduğunu bilmiyordum. Bu süreçte çevremdeki arkadaşlarım ve diğer herkes hiçbir şeyin değişmeyeceğini, boşuna uğraştığımı söylese de benim kendime inancım vardı.” diye konuştu.
Yaklaşık 1 ay sonra bir yetkili kurumdan, gerekli düzenlemelerin yapılacağına dair geri dönüş aldığını söyleyen Var, süreci şöyle anlattı: “2 hafta sonra da gerekli düzenlemelerin yapıldığına dair mail aldım Şehzade Camii’ne gittiğimde, gerçekten de gerekli düzenlemeler yapılmıştı. Ben de o halinin fotoğrafını çektim. Daha sonra ‘öncesi’ ve ‘sonrası’ başlıklı fotoğraflarla paylaştım. ‘Bakın böyle bir şey oldu hepimiz taşın altına koyarsak bir şeyleri değiştirebiliriz’ mesajını da ilk kez o gün vermiş oldum. Ardından üniversitemde 3 yıl boyunca kültürel miras varlıklarının korunmasına yönelik seminerler düzenledik. Bu seminerlerde 40 konuşmacı yer aldı ve bini aşkın dinleyiciye ulaştık. Oradaki etki, bilgi ve tecrübelerimizle Uçup Gitmesin projesini hayata geçirdik. Bu 2018’den beri üzerinde çalıştığım bir proje. Doğru zamanın bu yılın nisan ayı olduğuna karar verdik. İstanbul merkezli bir proje. Projemizi önce İstanbullularla sonrasında ise tüm Türkiyelilerle buluşturmayı hedefliyoruz.”
Vatandaşlar bilgi veriyor, uzman ekip başvuru yapıyor
8 kişiden oluşan bir ekiple yürütülen proje ile vatandaşların da kötü durumdaki kültürel varlıkların korunmasında destek olmasını beklediklerini dile getiren Var, “Proje kapsamında çevremizde gördüğümüz, olmaması gereken bir haldeki kültür varlığının fotoğraf veya videosunun çekilmesini bekliyoruz. Bizden haberdar olan bireylerin, sosyal medya kanallarımızdan konum bilgisini bize ulaştırmalarını istiyoruz. Uzman ekibimiz, gerekli tespit ve başvuruları yapıyor. Konuyla ilgili olumlu sonuç aldığımızda ‘Tebrikler, bunu siz başardınız ve sizin sayenizde bir kültür varlığı uçup gitmeyecek’ diyerek geri bildirimde bulunuyoruz. Aslında bu çok kıymetli bir nokta. Çünkü doğayla, ormanla, ağaçla aramızda adı konulamamış bir bağ var. Bu projeyle birlikte insanların çevrelerindeki kültür varlıklarıyla aralarında bir bağ oluşturabilmeyi hedefliyoruz.” dedi.
Hamidiye Sütun Çeşmesi’nin bakımı titizlikle yapılıyor
Kasımpaşa’da bulunan tarihi sütun çeşmesinin ekmeklerle çevrili olduğu bir fotoğrafın kendilerine ulaşmasıyla çalışmalara başladıklarını söyleyen Var, “Mayıs ayında Kasımpaşa’daki Kızılay Meydanı’nda bulunan Hamidiye Sütun Çeşmesi ile alakalı bir bildiri aldık. Bu bildiriyle birlikte vatandaşların sütun çeşmesinin etrafına hayvanları beslemek adına bayatlayan ekmeklerini attığını ve çeşmenin etrafının ıslanmış ekmek parçalarıyla dolduğunu gördük. Ancak bu artıklarla hayvanların beslenemeyeceği bir durum doğuyordu. Ekibimiz tespitleri yapıp, Beyoğlu Belediyesi ile iletişime geçti. Beyoğlu Belediyesi’nin de önemsediği bu yapı artık titizlikle temizleniyor. İnsanlar da uyarılıyor. Bu sayede çevredeki kuşlar, köpekler ve bireyler de suyu kullanabiliyor.” diyerek bir kültürel varlığın uçup gitmesinin önüne geçildiğini söyledi.
Beyoğlu Belediyesi’nden Açıklama
Beyoğlu Belediyesi’nin konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “İlçemizde bulunan tarihi eserleri korumak ve onları temiz tutmak en büyük önceliklerimizdendir. Kasımpaşa Kızılay Meydanı ve tarihi çeşme çevresinde de temizlik hizmetlerimiz düzenli olarak devam etmektedir. Ekiplerimiz sık aralıklarla yıkama çalışmaları da yapmakta, alanda bulunan konteynerler sıcak su ile periyodik olarak dezenfekte edilmektedir. Programlı şekilde yapılan temizlik çalışmalarımıza rağmen, bazı vatandaşlar tarafından Kızılay Meydanı’nda bulunan kuşları beslemek için, kontrolsüzce ekmekler atılmaktadır. Atılan ekmekler kuşlar tarafından da yenilmemekte, zamanla bozulma göstererek alanda olumsuzluk yaratmaktadır. Tüm uyarılarımıza rağmen devam eden ekmek atma işlemiyle kimi zaman çeşmenin gideri de tıkanabilmektedir. Çeşme çevresinde görevli personellerimiz, sürekli kontrollerde bulunmakta, gerekli temizlik çalışmalarını kısa sürede yapmaktadır.” denildi.