‘Halkın Desteği Yoksa Nükleer Santral Olmaz’



OECD Nükleer Enerji Ajansı Genel Direktörü Luis Echavarri, Türkiye’ye “Halkın ve sivil toplumun desteği olmadan nükleer program gerçekleştiremezsiniz” ifadesinde bulundu.

Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) tarafından düzenlenen, “Nükleer Enerjinin Türk Enerji Sistemine Girişi” konferansı TAEK’te yapıldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye’nin Rusya Federasyonu’yla işbirliği ile yapmayı planladığı nükleer santral konusunda önemli bir noktayı yakaladığını belirterek “Proje şirketi kurulmuştur, yerle ilgili çalışmalara başlanmıştır ve bir şantiyeye doğru gidilmektedir” dedi.

Karadeniz’de Sinop’ta kurulması planlanan nükleer santral konusunda da Japonya ile görüşme halinde bulunduklarını kaydeden Yıldız, Japonya ile iyi bir ivme yakalandığını söyledi.

8 nükleer santral yolda

Her reaktörün bir nükleer santral anlamına geldiğini, buna göre 4’ü Mersin Akkuyu, 4’ü de Sinop İnceburun olmak üzere 8 nükleer santral yapıldığını ifade eden Yıldız, “2023 yılında inşallah 3 temel blok ve 12 reaktörün devreye alındığı bir Türkiye’yi görmeyi ümit ediyoruz” dedi.

OECD Nükleer Enerji Ajansı Genel Direktörü Luis Echavarri de Türkiye’nin nükleer konusunda aldığı kararın çok önemli olduğunu ve Türk milletinin bundan son derece faydalanacağını düşündüğünü bildirdi. Türkiye’nin kimsenin yapmadığı bir şeyi yapıyor olmadığını da ifade eden Echavarri, fakat sürecin halka çok iyi anlatılması, halkın da olurunun alınması gerektiğini söyledi. Echavarri, “Halkın, sivil toplumun desteği olmadan nükleer programı gerçekleştiremezsiniz. Topluma neden nükleer enerjiye geçildiğini, dünyadaki diğer ülkelerin bu konuda neler yaptığını anlatmak çok önemli” diye konuştu.

Çernobil’den ders çıkardık

Echavarri, bir soru üzerine, Çernobil kazası tekrar etseydi bugün bu konferansta konuşamayacağını belirterek “Çernobil gibi bir felaketi toplumların kabul etmesi mümkün değil. Çernobil teknolojisi OECD ülkelerinin hiçbirinde lisans alamazdı. Fakat bu kazadan çok ders çıkartıldı. Çernobil teknolojinin gelişmesine çok katkı sağlamıştır. Çernobil’i değil ABD’deki Üç mil kazasını aslında bugünün teknolojisiyle kıyaslamak lazım. Nükleer santral sızıntılarında muhafaza binasının rolü çok önemlidir. Üç mil adasında muhafaza binasının başarılı gerçekleştirildiğini görme fırsatı yakaladık. Sızıntı sadece bina içinde kalmış, dışarıya tek bir madde çıkmamıştır. Bugün inşa edilen tüm reaktörlerde muhafaza binası bulunmaktadır” dedi.