"Halkı Uyarmak Yerine Tahliye Etmek Gerekirdi"



İstanbul’da selin hasar verdiği yerlerde konutların, tesislerin kurutulan dere yatakları üzerine kurulduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kadıoğlu, "Halkı uyarmanın bir anlamı yok. Halk tehlikeyi görmeden harekete geçmez. Yağışlardan önce yerel yönetimlerin sel bölgesini tahliye etmesi gerekir" dedi.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölüm Başkanı, İTÜ Afet Yönetim Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, sele karşı sadece uyarı yapmanın yetersiz olduğuna, yerel yönetimlerin tehlikeli bölgeleri belirleyip tahliye etmesi gerektiğine dikkati çekti.

İkitelli ve Halkalı’da meydana gelen selin nedenlerini anlatan Kadıoğlu, İstanbul’da dere yataklarının kurutulduğunu, mazgalların yetersiz kaldığını, suyun denize kavuşmasında büyük sorunlar olduğunu belirtti.

Kadıoğlu, Halkalı ve İkitelli’deki konutların ve tesislerin dere yataklarının üzerine kurulduğunu ve su taşma sınırlarının hesap edilmediğini söyledi. Köprüler ve üst geçitlerin ise yeterince geniş olmadığı için ‘engel’ oluşturduğunu belirten Kadıoğlu, şöyle konuştu:

"İkitelli, Ayamama Deresi ve diğer başka derelerin yani su toplama havzalarının olduğu yerlerde bitki örtüsü 1990’lardan sonra sanayi bölgesi ilanıyla yok edilmiş. Aşırı betonlaşmayla birlikte aynı zamanda asfalt yolların çokluğu da, suyun toprak tarafından emilmesini zorlaştırıyor. Bu da suyun normalden hızlı akmasına neden oluyor. Su denize ulaşamadığı için, yani köprü ve yetersiz mazgallar gibi engellerle de karşılaşınca taşkın falekate dönüştü."

"Halk ne yapacağını bilemez"

Yerel yönetimlerin selden önce gereken önlemleri alması gerektiğini belirten Kadıoğlu, "Halkı uyarmanın bir anlamı yok. Halk ne yapacağını bilmez ve tehlikeyi görmeden harekete geçmez. O nedenle yerel yönetimler selden önce gereken önlemleri almalı, sel tehlikesi olan yerleşim yerlerini tahliye etmeliydi.

Meteorolojinin tahminlerinden sonra, yani yağışlardan önce yerel yönetimlerin hemen harekete geçmesi, sel bölgesini tahliye etmesi gerekir. Halka kalacakları yer gösterilmeli, beslenmeleri ve ısınmaları sağlanmalı" dedi.

Yerel yonetimlerin elinde sel risk haritalarının olmadığını kaydeden Kadıoğlu, "Kuvvetli yağışlarda nereyi sel basacağını bilmiyorlar, bu nedenle de selden önce halkı tahliye edemiyorlar" diye konuştu.