İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin çizdiği şehir planının bir parçası olarak hayata geçirilen kentsel dönüşüm projesi, birçok gecekondu mahallesini yıkım tehdidiyle karşı karşıya getiriyor. Maltepe’nin Gülsuyu ve Gülensu mahalleleri de bunlardan sadece ikisi. Bu iki mahalleyi diğer gecekondu mahallelerinden farklı kılan ise, mahalle sakinlerinin yıkım tehdidine karşı barınma ve yaşama haklarına yönelik alternatif çözümler üretmek için başlattıkları çalışma.
Kentsel dönüşüm projelerinin uygulanmaya çalışıldığı Maltepe’ye bağlı Gülsuyu-Gülensu mahallelerinde, üç yıldır yürütülen çalışmaların ışığında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nin merkezinde yer aldığı, içinde İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi’nden öğretim görevlileri ve öğrencilerin yanı sıra, İBB Şehir Planlama Müdürlüğü, Şehir Plancıları Odası, Mimarlar Odası, Eğitim Sen, Fotoğraf Vakfı, Kentli Çalışma Grubu, Mimdap gibi kurum ve kişileri de bir araya getiren “Gülsuyu-Gülensu Dayanışmacı Planlama Atölyesi” bu iki mahalleyi yıkımla yüz yüze olan diğer mahallelerden farklı kılıyor. İnsanların konut hakkı ile kentte yaşama hakkını savunan yaklaşık 200 akademisyen, uzman, sanatçı, öğrenci grubundan oluşan “Gülsuyu-Gülensu Dayanışmacı Planlama Atölyesi” mahalle sakinlerinin de içinde yer aldığı bir kolektif. Öğrenciler, öğretim görevlileri ve mahalle sakinleri birlikte düşünmeye, birlikte üretmeye ve birbirinden öğrenerek sağlıklı konut hakkı için mücadele etmeye çalışıyor.
Anket çalışmaları, mülakat çalışmaları, bina, sokak analizleri ile giderek somutlaşacak atölye, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Oditoryum’unda yöntem ve çalışma gruplarının belirlenmesi ile başladı. Gülsuyu-Gülensu mahallelerinde gerçekleştirilen gezi ve alan çalışması ile birlikte Çorumlular Derneği’nde bir araya gelerek ilk gün izlenimlerinin de değerlendirildiği atölye çalışmasında, proje yetkilileri mahalle halkının kentsel dönüşüm projesine bakışı konusunda öğrencilere ve katılımcılara bilgi verdi.
‘Dinledik, anlattık şahit olduk...’
Gülsuyu-Gülensu Güzelleştirme Derneği ve mahalle muhtarlıklarının da desteklediği projenin atölye çalışma grubu adına Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyelerinden Dr. Murat Cemal Yalçıntan, iki mahallenin yaşayanları ile birlikte düşünmeye, yaşamaya, hissetmeye çalışacaklarını, bu duyguları ifade etmelerine yardımcı olacaklarını söyledi. Sponsorlarının olmadığını ve olmayacağını ifade eden Yalçıntan, “Gülsuyu ve Gülensu mahallelerini gözledik, dinledik, anlamaya çalıştık, bilgimiz ve aklımız erdiğince destekledik. Mahalleden çıkan 7 bin plan itiraz dilekçesine, belki de Türkiye’de şimdiye kadar en çok imzaya sahip plan iptaline yönelik dava sürecine, onlarca toplantı sonrasında mahallelerin birlikte kurduğu plan komisyonuna, demokratik bir temsil arayışıyla yüze yakın toplantı sonucu seçilen sokak temsilcilerine, derneğin ve muhtarların insanların yaşama alanlarını korumaya yönelik insan üstü gayretlerine, mahallelinin çok kısa sürede bizler kadar teknik bilgi sahibi olmasına, plandan sorumlu belediye ile yapılan görüşmelere, belediyenin içi boş vaatlerine ve TOKİ ile yaptığı kamuoyundan gizli görüşmelere şahit olduk. Ayşe Teyze’nin, İlhami Amca’nın, Ali Rıza’nın, Sabri Abi’nin, Erdoğan’ın, Yusuf Abi’nin, Ali Abi’nin, Kadife Abla’nın ve daha nicelerinin kente geliş süreçlerini ve yaşam mücadelelerini anlatan hikayelerini dinledik. 1996’da mahalledeki iyi manzaralı bir araziyi kapatmaya gelen arazi mafyasının mahallede yokuş aşağı nasıl kovalandığını kahkahalarla gülerek defalarca anlattırdık. Anketler, mülakatlar ve bina tespit çalışmaları yaptık. Gecekondulunun sıkça dile getirildiği ya da kaleme alındığı gibi tüccar, işgalci, rantçı, popülist bir söyleme ve davranışa meyletmediğine, meyleden azınlıkla ilişkisinin de bu kenti yönetenlerden az olduğuna kani olduk” dedi.
‘Bu bir ilk olacak’
Gecekondu mahallelerinde yaşayan insanların İstanbul’un sanayi kenti olma evresinde edindikleri misyonu hatırlatan Yalçıntan, gecekonduların İstanbul’un dışlananları, yakıştırılamayanları, beğenilmeyenleri olmalarına ve yaşayanlarının kapı dışarı edilmelerine göz yumamayacaklarını ifade etti. Yalçıntan, 19-25 Şubat tarihleri arasında Gülsuyu - Gülensu halkı ve 200 gönüllü ile birlikte, mahallede kimsenin mağdur edilmediği, isteği dışında uzaklara gönderilmediği, hakkının yenmediği, yalnızca fiziki değil, iktisadi ve sosyal boyutları da olan; mahallede yıllar boyunca oluşmuş sosyal ilişkilerin ve yaşama biçiminin bozulmadığı, işsizlik, suç, kadınların kamusal alanda görülmemesi, çocukların “çocuk olamaması” gibi sorun alanlarına da çözümler geliştiren, bir dönüşüm sürecinin mümkün olduğunu göstereceklerini söyledi. Fotoğraf, sinema, edebiyat, çocuk, kadın, resim gibi etkinliklerin de gerçekleştirileceğini dile getiren Yalçıntan, “İstanbul’u İstanbullu ile birlikte planlamanın olanaksızlığına inananları şaşkına çevireceğiz! Üniversite ile toplumun bir aradalığına doğru, önemli olduğunu düşündüğümüz bir adım atacağız. Mahallelinin hayır dediği bir şeyi biz plan olarak sunmayacağız. Yaşayanların da içinde bulunduğu bir uzman grubunun, plana yönelik bir altlık hazırlaması ilk kez yaşanıyor” diye konuştu.
Muhtarlar planın birlikte hazırlanmasından yana
Belediyenin yaptığı planda mahallede yaşayanlara yer olamadığını ifade eden Gülsuyu Mahallesi Muhtarı Ali Rıza Kocabey de Gülsuyu ve Gülensu’da başlatılan çalışmanın destekçilerinden. Yapılan çalışmadan mahallede yaşayanların lehine olumlu sonuçlar çıkacağına inandığını aktaran Kocabey, Gülsuyu ve Gülensu halkının mağdur edildiği hiçbir planı desteklemeyeceklerini söyleyerek, mahalle sakinlerinin kendisi ile aynı fikirde olduklarını ifade etti. Gülensu Muhtarı Sabri Şakar ise mahallenin çıkarı olan her şeyi desteklediğini kaydederek, “Biz senelerdir, buradayız. Bu evlerin kaçak olduğunu söyleyenlerin büyük kabahatleri var. Bu insanlara güvenceler verdiler. Şimdi de yaptıkları planlamalarda bu insanları buradan söküp atmak istiyorlar. Yapılan planlamaların içinde bu insanlar da olmalı. Geçmişini burada yaşamış, bütün sosyal ilişkilerini burada kurmuş bu insanlar” diyen Şakar, üniversiteden hocaların ve öğrencilerin mahallelerine gelmesinden duyduğu memnuniyeti de dile getirdi.
‘Bize rağmen plan yapılamaz’ Bir tarafın konuştuğu diğer tarafın dinlediği bir proje değil bizimki. Karşılıklı etkileşimin olduğu, bizim üniversitelilerden öğrendiğimiz onlarında mahalle sakinlerinden öğrendiği iki taraflı bir öğrenme sürecini başlatmak istiyoruz” diyen Gülsuyu-Gülensu Güzelleştirme Derneği Yönetim Kurulu üyesi Erdoğan Yıldız, mahalle hakkında öğrencilere verdiği kısa bilgilerin ardından “Bir tarafta ezilenin diğer tarafta ezenin olduğ-u bir ikili süreç yaşanıyor ve bu kentsel dönüşüme de yansıyor. Bir tarafta bizim adımıza plan yapanlar diğer tarafta planın karşı tarafı. Biz bu çelişkiyi kırabileceğimizi düşünüyoruz. Mahallelinin de içinde bulunduğu, kendi yaşayacağı yere dair fikirlerini sunduğu bir planlama sürecini hayata geçirmek istiyoruz” dedi. Kendi fikirlerinin olmadığı bir planı kabul etmeyeceklerini aktaran Yıldız “Bizim adımıza yapılan bir planın bize rağmen hayata geçme şansı yoktur biz buna izin vermeyeceğiz” diyerek “Büyükşehir Belediyesi ya da Maltepe Belediyesi bize rağmen bir planlama yapamaz, yapsa yaptıkları plan buradan geçmez” diye devam etti.
İnsanların istediği şekilde yaşamasından yanayız
En başından beri çalışmaların içinde bulunan Mimar Sinan Üniversitesi Şehir Bölge Planlamacılığı öğrencisi Gizem Aksu, 2004 yılındaki planla beraber işe dahil olduklarını ifade ederek, mahalledeki örgütlülükle birlikte durarak bir şeyler yapmaya çalıştıklarını söyledi. “Hepimizin bu projeden beklentisi, Gülsuyu ve Gülensu halkının kendi fikirlerini söyleyerek oluşturulacak bir planla kendi istediği şekilde yaşaması” diyen Aksu, kendilerinin de buradan birçok şey öğrendiklerini kaydetti.