Bakan, eskiden Atatürk Köprüsü'nün olduğu yere yapılmış olan
barajı ve baraj duvarının ardında toplanmaya başlanan suyun
Fatih, Kâğıthane, Beyoğlu ve
daha birçok semtte bulunan tarihi yapıları suya gömmesini protesto etmek için
bağırıp çağıran beş-on gencin gözlerine biber gazı sıkılması ve bunların alıp
götürülmesi için biraz bekledikten sonra konuşmasını sürdürdü:
Aziz vatandaşlarım,
Haliç Barajı yılda 4 milyar kilovat saatlık enerji sağlayacak ve 230 bin
metreküp su tutarak dünyanın dördüncü büyük barajı olacaktır. Tamamen kendi
imkânlarımızla yapmakla gurur duyduğumuz bu baraj, bittiğinde Batman, Birecik ve
Atatürk barajlarının toplamından büyük olacaktır.
Barajın su altında bırakacağı Balat’ta, Fener’de, Ayvansaray, Kâğıthane ve
Beyoğlu’nda yaşayan emlak sahiplerine bir yıl önce tebligat yapılmış,
tazminatlar ödenmiştir. Bu giderlerimizi, barajımız tam dolduğunda su kenarında
kalacak semtlerde oturanlardan alacağımız şerefiye vergisi ile karşılayacağız.
Sokak aralarında yaşarken birdenbire muazzam bir göle bakan bir evin sahibi
olmanın yol açacağı değer artışının ve getirilerin vergilendirilmesine
aklıbaşında olan kimse tabii ki itiraz edemez.
Her baraj yaptırışımızda “Eski eserler su altında kalıyor” safsatasıyla bizi
yolumuzdan alıkoymağa kalkanlara söyleyeceklerimiz vardır: Bu alanda “eski eser”
dediğiniz yapılar genellikle kilise ve sinagoglardan ibarettir... Buradaki
camilerden çoğu ise kiliseden dönmedir... Su altında kalacak Bizans kent kapısı
evet vardır ama bu da bildiğiniz gibi çarpık yani “Eğri Kapı”dır...
Patrikhane’nin Haliç Baraj Gölü’nün altında kalması, yıllardır süren
“ekömenik mi değil mi” tartışmalarına son vererek hayırlı bir sonuca vesile
olacaktır. Bu alanda yer alan Sultan Reşat, Siyavuşpaşa ve Adile Sultan
türbeleri, su altında kalmaması için özel tedbirler aldığımız Eyüp Sultan’a
taşınmışlardır.
Bir müjdemiz daha var: Baraj gölü dolar dolmaz turistler balıkadam giysileri
kuşanıp suya batmış binaları ve ramazan ayında buradaki minareler arasında su
geçirmez ampullerle hazırlayacağımız mahyaları izleyebileceklerdir.
Beyoğlu’nun ve Fatih’in su altında kalan semtleri, sakinleri arasında
yaptıracağımız demokratik anketlerle istediklerini belirtirlerse Bükler, Kurtin,
İkizdere, Hasankeyf ve Allianoi gibi baraj gölleri altında kalmış diğer yerleşme
birimlerimiz ve arkeolojik bölgelerimizle kardeş şehir ilan edileceklerdir.
Sayın Başbakanımız barajın 29 Mayıs İstanbul’un Fethi Günü’ne yetiştirilmesi
için direktif vermişlerdir. Hepinizi bu gün yapacakları İstanbul’un İkinci Fethi
açılışına bekleriz.