Haiti'de 12 Ocak'ta yaşanan depremin ardından ortaya çıkan
korkunç bilanço gün geçtikçe daha da netleşiyor. 7.0 büyüklüğündeki depremde
ölenlerin sayısı henüz tam olarak belirlenemese de, toplu mezarlara 150 binden
fazla cesedin gömüldüğü bildirildi. Haiti İletişim Bakanı Marie-Laurence
Jocelyn Lassegue tarafından yapılan açıklamada, "Halen enkaz altında
200-300 bin arası kişi olduğunu tahmin ediyoruz. Ancak emin olduğumuz bir şey
var. O da elimizdeki rakamlara göre sadece başkent bölgesinde 150 binden fazla
cesedin toplu gömülmüş olduğu" dedi.
İkinci Dünya Savaşı'nda atom bombası atılan Japonya'nın
Hiroşima kentinde 120 bin kişi, Nagazaki'de
ise 80 bin kişi yaşamını yitirmişti. Hiroşima'da bomba patlar patlamaz 45 bin
kişi ölmüştü. Patlamayı izleyen 3 hafta boyunca 15 bin kişi, bir yıl içinde ise
60 bin kişi daha öldü. Nagazaki'de ise patlama anında 31 bin kişi, patlamayı
izleyen 3 hafta boyunca 32 bin kişi, bir yıl içinde ise 17 bin kişi yaşamını
yitirmişti.
Türk ekibine teşekkür
Haiti Hükümeti nüfusu 2 milyon üzerinde olan başkentte evsiz kalan 600 bin
kişinin akraba veya kırsal bölgelerde sığınma koşulları bulmalarını isterken,
yardım kuruluşları 100 bin çadıra ihtiyaç olduğunu bildiriyor. Haiti'deki deprem
sonrası hızla bölgeye giden ve çalışmalarını sürdüren Türk Kızılayı'na,
Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu'ndan teşekkür geldi.
Ezilen kol ve bacaklar apar-topar kesiliyor
Haiti'de yaralılar 19. yüzyılda savaşlarda yapılan ameliyatlarla kurtarılmaya
çalışılıyor. Ülkede, deprem sonrası yaralananlara acil müdahale ameliyatları,
daha anestezinin keşfinin yapılmadığı 19. yüzyılda savaş dönemlerinde uygulanan
yöntemlerle yapılıyor. Yaralıların uzuvları kangren olmasını önlemek amacıyla
anestezi kullanmadan kesiliyor. Deprem bölgesinde ameliyat aletlerinin zaman
zaman votka ile strelize edildiği öğrenildi. ABD'den gelen Dr. Diana Lardy,
enkaz altında ezilen kolların, bacakların, ellerin ya da ayakların çok acil bir
şekilde kesilmesi gerektiğini kendilerinin de çok sayıda acil ameliyat yapmak
zorunda kaldıklarını söyledi. Dr. Lardy "Bazen sadece 3 pens, 5 makas ve bir
bisturi ile" ezilen uzuvları baş feneri ışığında kestiklerini vurguladı.
Sokaklar ölüm kokuyor - Altan Gökmen / HAİTİ
Dominik Cumhuriyeti'nden kiralanan iki kamyona, cuma gecesinden tıka basa
yardım malzemesi dolduruluyor. Cumartesi sabahının ilk ışıklarıyla birlikte 3
cip ve iki kamyon, Dominik Cumhuriyeti'nin başkenti Santa Domingo'dan yola
koyuluyor. İstikamet Haiti...
Cennetten cehenneme...
İnsani Yardım Vakfı (İHH) görevlileri ve 3 doktor, diğer görevli personelle
birlikte, sınıra kadar olan 300 kilometrelik yol için gaza basıyor. 12 saatlik
yolculuğun ardından sınırda anlaşılıyor; adanın Dominik tarafının bir cennet,
Haiti tarafının ise cehennem gibi olduğu. Sınırdaki kargaşa had safhada. Bozuk
yollarla 3 saatte zar zor varılabilen başkent Port-au Prince ve çevresi
kapkaranlık. Elektrik yok, su yok, insanlar yollarda, caddelerde üst üste... 34
kişilik İHH ekibi karşılıyor bizi. Güvenlik sağlandıktan sonra, 2 saatte elden
ele indiriliyor malzemeler... Depoya yığılıp tasnife başlanıyor hemen. Saatler
geceyarısını geçerken hâlâ sürüyor bu tasnif. Zifiri karanlık içindeki şehirde,
kalınacak yere doğru ve ölesiye yorgun biçimde yola çıkarken, herkesin içinde
aynı mutluluk... En az bin kişinin haftalarca gıda ihtiyacını karşılamış olmanın
mutluluğu... Port-au Prince'de bir pazar günü. Sokaklarda kesif bir ceset
kokusu... Yıkıntıların arasında dolaşıyorum. Hava nemli ve yapış yapış sıcak.
Koku, insanın burun direğini kıracak kadar kesif.