Florida, Pompano Beach'den Randal Perkins, 400 bin dolar
değerindeki hidrolik kazı makinesinin, şehrin paramparça olmuş merkezinde üst
üste duran beton yığınlarına dalışını büyük bir zevkle izledi. "Bu, insanların
uzun zamandır beklediği şey" diyor Perkins. Aslında Perkins de
Haiti'de enkaz kaldırma çalışmalarının başlamasını büyük bir
sabırsızlıkla bekliyordu. Florida merkezli bir yıkım onarımı şirketinin başında
olan Perkins, 12 Ocak depreminden kâr edebilmek için 25 milyon dolarlık bir
kumar oynadı. Haitili bir şirketler grubuyla anlaştı, ağır ekipmanlar ithal etti
ve burada bir üs kurdu. Ama ondan sonra hiçbir şey yapamadı.
Ülkenin
yeniden inşasının başlaması için önce enkazın kaldırılmasının gerektiği Ocak
ayından beri biliniyor. Ancak enkazı kaldırmak o kadar büyük ve karmaşık bir
proje ki, hükümet ve yardım kuruluşları geleceği planlarken ülke moloz
yığınlarının altındaydı. Fakat yaz aylarında artık enkazın kaldırılması
gerektiği iyice belirginleşti. Hükümet ilk temizlik sözleşmesini Perkins'in
Haiti Onarım Grubu'yla yaptı. 7,5 ila 13,5 milyon dolar
arasındaki sözleşme (tam tutarı kimse bilmiyor), 1,2 milyar dolara mal olması
beklenen yıkım onarım faaliyetinin çok küçük bir bölümünü oluşturuyor. Ancak bu
küçük enkaz kaldırma anlaşması durgunluğu sona erdirdi.
Birleşmiş Milletler Kalkınma
Programı'nın Haiti'den Sorumlu Temsilcisi Jessica
Faieta, "Sonunda enkazda hareketlenmeler başladı" diyor. Depremden
hemen sonra, Chuck Prieur'un öncülük ettiği Alabamalı
DRC Group, cesetleri çıkarmak üzere bir sözleşme imzaladı. Fakat
başlangıçtaki yoğun çalışmanın ardından, temizlik kaplumbağa hızında ilerlemeye
başladı. Uluslararası yetkililer Haiti hükümetini suçladı. Haitili yetkililer de
uluslararası bağışçıları. Siyasi nedenlerden ötürü isminin açıklanmasını
istemeyen Planlama Bakanlığı'ndan kıdemli bir yetkili, "Şu an
olup bitenler, uluslararası toplum bu kadar umursamaz olmasaydı Mart ayında
başlayabilirdi. Bizim elimizde yeteri kadar imkân yok" diyor.
Prieur şirketinin daha fazlasını yapmaya istekli olduğunu
söylüyor. "Devam etmek istiyorum ve Amerikalı açgözlülüğüm bana önerilen her
şeyi yapmam gerektiğini söylüyor" diyor. Faieta, çevresel
sorunlar ve mülkiyet hakkı gibi noktaları göz önüne alan mükemmel bir yaklaşım
arayışının çalışmaları "felce uğrattığını" söylüyor ama müteahhitlerin de olaya
farklı baktığını sözlerine ekliyor. "Onlar buradaki enkazı hızlı bir şekilde
kaldırmaya gelmiş girişimciler" diyor.
Ancak enkazın kaldırılması bir
önceliğe dönüştüğü zaman bile sadece küçük adımlar atıldı. Haiti Yeniden
İnşa Komisyonu, Eylül ayında Haiti Başbakanı Jean-Max
Bellerive ve eski ABD Başkanı Bill Clinton'ın
başkanlığını yaptığı toplantıda Birleşmiş Milletler'in altı bölgeyi
temizleyemeye yönelik 17 milyon dolarlık planını onayladı. Bu planlanan 1 milyar
dolarlık yeniden inşa projelerinin sadece küçük bir kısmı. Aynı zamanda Haiti
hükümeti genel seçimlerin yapılacağı Kasım ayına kadar şehir merkezini
temizlemeyi hedefliyor. Müteahhitler Haiti'deki çalışmaların zor olduğunu
söylüyor. Bozuk yollardan dolayı kamyonlar daha az enkaz taşıyor. Yakıt
fiyatları yüksek. Yıkılması gereken binalar var.
Diğer yandan işçi
ücretleri çok düşük. Perkins'in işe aldığı ve eğittiği 100 civarında Haitili
ayda bin dolar alıyor. Bu ücret, Perkins'in Amerikalı işçilere ödediği günlük
450 ila 500 dolardan çok daha az olmasına rağmen, Haiti standartlarına göre
yüksek sayılır. Perkins'in Haiti Onarım Grubu kamyonları şehrin dört bir
yanında. Çökmüş, çürümüş binalar, ortadan kaldırılmak üzere işaretlenmiş. Her
yerde kalabalık toplanıyor. Bir neden, yıkımların her zaman seyredilir bir olay
olması. Diğer bir nedeni de kamyonların her zaman arkalarında satılabilecek
birkaç metal parçası bırakıyor olması. 36 yaşındaki Ernst Saint Albor, izlerken
"Muhteşem" diyor ve ekliyor, "Yıkım gibi görünüyor ama bu bir
ilerleme."