Yaşanılan çağ müşteri çağı, kişiye özel ürün ve hizmet sunma çağı. Konut sektörü de bu değişimden payını alıyor. Rekabet sürecinde; farklı, yenilikçi, işlevsel çözümler sunabilenler ön plana çıkıyor. İnsanlar evlerine girdikleri andan itibaren kendilerine keyif ve huzur verecek mekanlarda olmayı ve bu mekanların mümkün olduğunca kullanışlı, esnek, ihtiyaçlarına cevap verebilecek donanımda olmasını tercih ediyorlar.
Evlerin iç alanlarında yarattığı inovatif çözümlerle “inovasyonda global bir model” olan Häfele, konutun içinde yaşayacak olanların beklenti ve ihtiyaçlarına uygun hale getiren Häfele Concept sayesinde konut alıcılarıyla empati kuruyor, ihtiyaçları en doğru şekilde analiz ediyor ve çözümlerini bu yönde geliştiriyor. Tasarım ve teknoloji birlikteliği bir yandan evlerin her alanına girerken, diğer yandan hem daha verimli kullanılan alanlar yaratıyor hem de yaşam alanlarına çok daha insani bir yapı kazandırıyor.
Son dönemde konut sektöründe payı hızla artmakta olan yabancı yatırımcılar da Häfele’nin odak noktaları arasında. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2018 yılında yabancılara konut satışı 2017 yıl sonuna göre yüzde 78,4 artarak 40 bin adede ulaştı. Böylece yabancıya konut satışında tüm zamanların rekoru kırılmış oldu. 2019’da bu rakamın 50 bine ulaşacağı öngörülüyor.
Gayrimenkul sektörü için online data ve analiz sunan REIDIN ile Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) tarafından gerçekleştirilen Yeni Konut Fiyat Endeksi araştırması ise, yabancı yatırımcıların yeni konutlarda ağırlıklı olarak 3+1 daireleri tercih ettiğini ortaya koyuyor.
Döviz avantajı nedeniyle, yabancılar ABD’de bir konutu 450 bin dolara, İngiltere’de 500 bin pounda alırken, Türkiye’de 150 bin dolara alabiliyor. Bir diğer önemli unsur da, yabancıların ev alırken, çoğu zaman eşyalı almayı tercih etmeleri. Eşyalar için yaptıkları harcama ise yılda 4,5 milyar doların üzerine çıkıyor.
Häfele Türkiye ve Bölge Ülkeler İcra Kurulu Başkanı Hilmi Uytun, “Konut sektöründe son dönemde yabancı yatırımcıların hızla arttığını izliyoruz. Yabancılar, markalı konutları daha fazla tercih ediyorlar. Ortadoğuluların tercihleri büyük evler olurken, Avrupalılar büyük evler yerine, küçük ve işlevsel alanlara sahip olan ev tiplerine yöneliyorlar ve bu tip evler daha hızlı satılıyor. Bu nedenle küçük evlerin kullanım alanlarının verimli hale getirilmesi en kritik konulardan biri olarak ön plana çıkıyor” diyor.
Bu ihtiyacı karşılayabilmek için özellikle Häfele Concept kapsamında oldukça önemli projeler gerçekleştirdiklerini kaydeden Uytun, şu bilgileri veriyor: “‘Her köşesi hayata hizmet eden evler’ konseptini geliştirdik. Bu çözümler, ev sahiplerine yaşam alanlarında hem kolaylık hem de konfor sağlıyor. Bugün rekabetin son derece sertleştiği konut sektöründe, projeler neredeyse hepsi aynı sosyal imkanları, tesisleri ya da çevre düzenlemelerini sunuyor. Bu nedenle sektörde farklılaşmak için en önemli konu, evlerin iç alanlarında yaratılacak zekice çözümler.”
Häfele Türkiye, bu yenilikçi yapısıyla Häfele merkez tarafından bir model olarak takip ediliyor. Yenilikçiliğin sadece ‘yenilikçi ürün üretmek’ anlamına gelmediğine, aynı zamanda sürdürülebilir olması ve tabana yayılması gerektiğine inanan şirket, Häfele Concept yaklaşımıyla Häfele tarihinde ilklere imza atmakla kalmıyor, aynı zamanda yenilikçi iş modelini dünyaya ihraç etmeye hazırlanıyor.
