Karabük'ün Eskipazar ilçesinde Geç Kalkolitik, Roma ve Erken Bizans dönemlerinde yerleşim yeri olarak kullanıldığı tahmin edilen Hadrianaupolis Antik Kenti'nde geçen yıl başlatılan kilise tabanlarındaki tessera restorasyonu devam ediyor.
İlçenin 3 kilometre batısında yer alan ve 2003'te kazıların başladığı antik kentteki çalışmalar, Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ersin Çelikbaş başkanlığında yürütülüyor.
Hadrianaupolis'te yılın 12 ayı devam eden kazı çalışmaları kapsamında geçen yıl şubat ayında "B" kilisesi olarak adlandırılan alanda başlatılan restorasyon çalışmaları sürüyor.
Restorasyon çalışmaları Geç Roma Konutu olarak adlandırılan alandaki binlerce tessera (mozaikte kullanılan cam ve mermer küplerden her biri) onarılıyor.
Doç. Dr. Ersin Çelikbaş, yaptığı açıklamada, Hadrianaupolis Antik Kenti'nde devam eden kazı çalışmalarını kış aylarında restorasyona ayırdıklarını söyledi.
Geçen yıl başlattıkları tessera restorasyonlarına devam ettiklerini belirten Çelikbaş, "Ortaya çıkartılan kültürel zenginlikleri korumak da çok önemli. Çalışmalarımızı yaz aylarında kazı, kış aylarında ise restorasyon olarak sürdürüyoruz. İyi bir ekibe sahibiz. Alanında uzman arkadaşlarla çalışıyoruz. Bu yıl Geç Roma Konutu olarak adlandırılan alandaki tesseralar elden geçiriliyor. Mozaiklerin derzi yapılıyor, çöken kısımlar düzeltiliyor." diye konuştu.
Hadrianaupolis Antik Kenti'ndeki kazı çalışmaları
Hadrianaupolis'te yılın 12 ayı devam eden kazı çalışmalarında şimdiye kadar iki hamam, iki kilise, bir savunma yapısı, kaya mezarları, tiyatro, bir kemerli ve kubbeli yapı, anıtsal kültik niş, sur, villa, diğer anıtsal binalar ile bazı kült alanları gibi yapılar ortaya çıkarıldı.
İncil'de adı geçen nehirler Geon, Phison, Tigris ve Euphrates'un yer aldığı, at, fil, panter, geyik ve grifon (sanat tarihinde görülen karışık bir hayvana verilen isim) gibi birçok hayvanın tasvir edildiği kiliselerin tabanındaki mozaiklerle ünlenen ve bu nedenle "Karadeniz'in Zeugması" şeklinde adlandırılan antik kentte elde edilen bulgulardan taşınabilir olanlar, çevre illerdeki müzelere götürülüyor, taşınmazlar ise bulunduğu yerde korunuyor.
Dört Nehir Kilisesi'nin 50 metre kadar güneyinde ilk defa geçen sene yapılan kazılarda ortaya çıkarılan, satır, ok ucu ve maske gibi eserlere rastlanan kare planlı yapıda, son olarak 1600 yıllık kantar ağırlığı gün yüzüne çıkarıldı.