H. Bülend Tuna Mimarlar Odası Genel Başkanı



14 - 16 Nisan 2006 günlerinde Ankara'da yapılan TMMOB Mimarlar Odası 40. Genel Kurulu sonucunda 2006 – 2008 dönemi için seçilen Merkez Yönetim Kurulu (MYK) ilk toplantısını dün yaptı. Yapılan görev dağılımı ile Genel Başkanlığa H. Bülend Tuna getirilirken, Erkan Karakaya Genel Başkan Yardımcısı, Necip Mutlu ise Genel Sekreter oldu. Emre Madran, Mehmet Bozkurt ve Kubilay Önal da üye oldular.

Merkez Yönetim Kurulu, yeni döneme ilişkin öncelikli gündem maddeleri ve çalışma alanlarıyla ilgili konularda şu açıklamayı yaptı:

"Ülkemiz mimarlığının gündemi; uluslararası güçlerin yönlendirdiği bir değişim ortamına doğru gitmektedir. Bu süreci; ülkemiz mimarlık birikimi, 50 yıllık meslek odası deneyimimiz, UIA 2005 Dünya Mimarlık Kongresi ile kanıtlanan uluslararası yetkinliğimiz ve geliştireceğimiz dayanışma örgüleriyle olumlu bir sürece yönlendirmemiz olanaklıdır.

Nitelikli bir mimarlık ortamını hedefleyen, sağlıklı bir mesleki ve örgütsel yapılanmayı öngören, politika ve stratejileri belirleyerek gündem oluşturmamız kaçınılmazdır. Bu çalışmaların gerekli uzlaşı da sağlanarak yeterli olgunluğa gelmesi temel ve öncelikli hedefimizdir.

Mimarlar Odası, toplum hizmetinde bir meslek örgütü olarak mimarların haklarını korumak ve kollamanın yanı sıra, toplumun sağlıklı bir yaşam çevresine kavuşmasını ilke edinmiştir. 40. Dönem Merkez Yönetim Kurulumuz da aynı anlayış içerisinde çalışmaya devam edecektir.

Barışın; Kültürel Gelişmenin ve Yaşamın Savunulduğu Bir Dünya!
İnsanları, kültürleri ve kentleri yok eden gelişmeler karşısında, barışın, kültürün ve insan yaşamının savunulması yönünde bir dünyanın biçimlenmesi, mimarlık toplumunun temel sorumlulukları arasındadır.

Çağdaş-Bilimsel Planlama ve Yapılaşma Anlayışının Egemen Olduğu Kentler!
Yerleşmelerimizin gelişimi ve mimarlık ürünlerinin oluşumunun çağdaş-bilimsel planlama ve yapılaşma ilkeleriyle bütünleşmesinin gerekli olduğuna inanıyoruz. Bu bağlamda kentsel dönüşüm, kentsel yenileme başlıkları altındaki yatırım kararlarının kamu ve toplum yararına yönlendirilmesi gerekmektedir.

Mimarlık ve Kent Dayanışmasını Geliştirmek ve Yangınlaştırmak!
UIA 2005 Kongresi Sonuç Bildirgesi’nde de ifade edildiği gibi mimarlığı ve kenti olumsuz bir şekilde etkileyen bu gelişmeler karşısında; örnek bir dayanışma modeli oluşturan mimar ve kentli dayanışması deneyimleri, daha da geliştirilmek ve yaygınlaştırılmak durumundadır.

Kuralsız Hizmet Dolaşımı Değil Eşit ve Eşsaygınlıkta Mesleki Etkileşim!
Uluslararası toplum, Dünya Ticaret Örgütü’nün, hizmetler ticaretine (GATS) ilişkin olarak dolaşımı serbestleştirirken oluşturduğu eşitsizlik ve kültürel tahribatı açıkça eleştirmektedir. Avrupa Birliği’nde de, ana stratejisini serbest dolaşım önündeki engellerin kaldırılmasına bağlayan ve bunu ilke olarak en az kuralla, yani kuralsızlaştırma ile sağlamayı öneren birlik düşüncesi, yaygın olarak sorgulanmaya başlamıştır. Uluslararası mimarlık meslek kuruluşlarında da yansımasını bulan bu gelişmeler; serbest dolaşımla ilgili olarak, eşitlik ve karşılıklılık ilkesi paralelinde, eşsaygınlıkta uluslar arası mesleki etkileşim ortamının sağlanmasına yönelik umutlarımızı güçlendirmektedir.

Nasıl Bir Meslek Düzeni İstiyoruz?
Mimarlık ortamındaki tüm kesimlerin işbirliğini temel alarak, mimarlık eğitimi, mimarlık okulları akreditasyonu, mesleki yeterlilikler ve sürekli mesleki gelişim bağlamında yetki ve sorumluluğu açıkça tanımlanmış yeni bir meslek düzeni oluşumunu sağlamak temel hedefimizdir.

İmar, Yapı ve Çevre Hukukunun Geliştirilmesi!
Kentlerimiz ve yapılarımızın sağlıklı gelişimi ve dönüşümü, imar, yapı ve çevre mevzuatının sistemli bir bütünlüğe kavuşturulması ile olanaklıdır. Bu sistem içinde, yönetsel sorumluluklar ve meslekler arası yetki paylaşımı öncelikli sorun alanlarıdır.

Türkiye Mimarlık Politikası’na Doğru!
Nitelikli mimarlık hizmetinin toplumla buluşması için temel mimarlık politikasının oluşması gerekir. Bu amaçla başlatılan çalışmaların, strateji belirleyen belgeler ve etik kurallarla güçlendirilerek kamuoyuna sunulması ve bu süreç sonunda resmi bir politika belgesine kavuşturulması asli hedefimizdir.

Ülkemiz mimarlığının ve onun örgütü olan Mimarlar Odası’nın, toplum nezdinde kanıtlanmış saygınlığı, tüm yönetsel ve ticari baskılara rağmen temel dayanağımız ve çıkış noktamızdır. Geleceğin insan odaklı sağlıklı yerleşmelerinin mimarları olma hedefinden asla vazgeçmeyecek, mesleğimizin varlık nedenini zayıflatma gayretlerine karşı kamu ve toplum yararına mücadelemizi sürdüreceğiz".