Türkiye’de gayrimenkul sektörünün çatı kuruluşu olan GYODER, Fransa’nın Cannes şehrinde bu yıl 12-15 Mart tarihleri arasında düzenlenen uluslararası gayrimenkul fuarı MIPIM’de yabancı yatırımcıların ve derneklerin yoğun ilgisi ile karşılaştı.
GYODER’in standında yer alan DESIGN HUB TÜRKİYE Platformu dünya gayrimenkul sektörünün ilgisini çekmeyi başardı. DESIGN HUB TÜRKİYE; Türkiye'de bulunan mimarlık, mühendislik, BIM ve proje yönetim konularında hizmet veren 200'den fazla şirketi temsil ederken, bu şirketlerin yurtdışı projelere erişmeleri yolunda bir köprü vazifesi görüyor. Gelişen küresel gayrimenkul ekosistemine entegre olan DESIGN HUB TÜRKİYE, Türk şirketlerini uluslararası arenada temsil ediyor.
Türkiye Tasarım Vakfı, İGA, Kuzu Group, Servotel sponsorluğunda, GYODER üyelerinin ortak paylaşımlı bir şekilde tasarladığı GYODER standında, 23 ayrı üye firma ve 40’tan fazla kişi için ortak kullanımlı bir alan yaratıldı.
İş birliği fırsatı doğdu
Amaçlarının çatı kuruluş olarak MIPIM’de Türkiye gayrimenkul sektörünü temsil etmek ve elde ettikleri sinerji ile uluslararası arenada boy göstermek olduğunu söyleyen GYODER Başkanı Neşecan Çekici, “Üyelerimiz, tüm toplantılarını ve görüşmelerini GYODER standında misafirlerini ağırlayarak gerçekleştirirken gerek kendi şirketlerini temsil ettiler gerekse de Türkiye’nin gayrimenkul imkanlarının tanıtımına katkıda bulundular. İngiltere Institute of Directors London Property & Built Environment Group Başkanı Richard Nelson, Avrupa temsilcimiz Özlem Gökçe’nin davetiyle standımıza konuk oldu. Önümüzdeki dönemde kurumlar arası bilgi ve deneyim paylaşımı konusunda neler yapılabileceği değerlendirildi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Kentsel Dönüşüm Başkanı Hakkı Alp ile bir araya geldik ve kentsel dönüşüm sürecinde STK olarak ortak bir çalışma yürütmek adına Türkiye’de tekrar bir araya gelerek iş birliği yapma kararı alındı. Sektörümüzün önemli temsilcilerine ilave olarak Marsilya Başkonsolosu ve Ticaret Ateşesi ile bir araya gelmek ve ülkemizin gündemini fuardan edindiğimiz deneyimlerle değerlendirmek bizler için çok kıymetli oldu.” diye konuştu.
Tüm dünya erişilebilir konutu konuşuyor
MIPIM’in ilk gününde gerçekleştirilen ‘Housing Matters!’ konferansına dikkat çeken Neşecan Çekici, “Barınma krizinin sadece gelişmekte olan ülkelerde değil dünyada da büyük bir problem olduğu burada tekrar vurgulandı. Avrupa ülkelerinin de finansa erişim ve enflasyon konusunda ciddi problemler yaşadığını gözlemledik. Bunu tetikleyenin savaşlar, göçler, küresel ekonomik kriz ve sosyal yapıdaki değişiklikler olduğu üzerine birçok analiz var. Satılık ya da kiralık fark etmeksizin konuta erişimde büyük sıkıntılar yaşanıyor. Konferansta örneklenen çözümler konut sorununa devletin el atmasının gerekliliğini göstermekte. Kamu özel sektör iş birliğinin birçok örneği mevcut. Kentlerin ihtiyacına, nüfusuna ve dinamiklerine bağlı olarak özel çözümler üretilmeli. Bu anlamda evrensel adıyla “Build to Rent” olan ve kiralık konut ihtiyacına yanıt veren modellerin özel bir örneği olarak GYODER Yeni Konut Modeli’nin ne kadar doğru bir çözüm önerisi sunduğunu bu uluslararası ortamda da test etmiş olduk. Aldığımız olumlu geri dönüşler, bizi bu alanda daha da motive ediyor ve daha fazla çalışmaya teşvik ediyor” dedi.
Türkiye’de yılda 800-900 bin konuta ihtiyaç var
Birçok rapora göre, konut erişilebilirliğinin Avrupa ve dünyada 20. sıralardan 8. sıraya yükseldiğine dikkat çeken Çekici, sözlerini şöyle sürdürdü: “Nüfus artışı, doğal afetler, göç hareketleri ve yoksulluk gibi birçok faktörle büyüyen konut krizi, günümüzde tüm dünyanın karşı karşıya olduğu küresel bir sorundur. UN-Habitat tahminlerine göre 2030'a kadar; yaklaşık dünya nüfusunun yüzde 40'ını oluşturan 3 milyar insanın erişilebilir konut ihtiyacı olacağı öngörülüyor.
Türkiye'de konut krizi, Covid-19 pandemisi, göçmen krizi, Ukrayna-Rusya savaşı, aşırı kira artışları ve son olarak Kahramanmaraş'ta meydana gelen iki büyük depremle zirveye ulaştı. GYODER olarak amacımız, 2024'te GYODER Yap-Kirala Konut Modelini uygulayarak insanlara konut erişimi sağlamak ve böylece kentsel dönüşüm için yol açmaktır. Türkiye'nin yaklaşık olarak yılda 800-900 bin konut üretmeye ihtiyacı var. Şu anda sadece 500-600 bin adet üretiliyor, ancak bu üretim ihtiyacı karşılayamıyor. Ayrıca, deprem riski altındaki İstanbul'da, 5 yıl içinde dönüştürülmesi gereken 1.5 milyon konut bulunmaktadır, bunların 600 bini öncelikli durumdadır. Ciddi bir bütünleşik konut politikası, acil kodu ile Türkiye’nin gündeminde üst sıralarda olmalıdır.”