GYODER: Toparlanma 2010’da, Canlanma ise 2012’de



Türkiye gayrimenkul sektöründe önemli bir yere sahip Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER), düzenlediği basın toplantısıyla 2009 yılı gayrimenkul sektörünü değerlendirdi ve 2010 yılına dair beklentileri açıkladı. Toplantıda ayrıca sektörde önemli bir veri kaynağı olarak üç aylık dönemlerde yayımlanacak raporların ilki olan ve gayrimenkul sektörünün tüm alt segmentleriyle birlikte irdelendiği 'Türkiye ve Dünya Gayrimenkul Sektör Raporu 3.Çeyrek, 2009' sunuldu.

2010 yılını bir toparlanma yılı olarak geçireceği beklenen Türkiye’nin 2009 yılında en fazla küçülen ülkeler arasında olduğunun  (IMF verilerine göre en fazla küçülen 17. ülke) belirtildiği raporda, bu yıl Türkiye’deki gayrimenkul projelerinde ve yatırımlarda yavaşlama, gayrimenkul taleplerinde azalma ve finansmanda daralmanın yanı sıra gayrimenkul değerlerinde ve yatırımlarında gerilemeye tanık olduğu da belirtildi.  GYODER, 2009’da daralan ekonominin, 2010’da yeniden büyümeye başlayacağını, ancak büyüme eğiliminin 2001 krizinden sonra yakalanan hızın (yıllık ortalama yüzde 6) altında olacağını öngörüyor. GYODER’e göre 2010-2014 dönemi yıllık ortalama büyüme oranı tahmini yüzde 4 civarında olacak.

Toplantıda konuşan GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Tanes, 2010 yılının dünyada ve Türkiye’de gayrimenkul piyasaları için normale dönme çabalarıyla geçeceği yönünde bir değerlendirmede bulunarak, "2010 yılında Türkiye gayrimenkul piyasasında sınırlı bir talep artışı, yatırımlarda ve arzda nispi bir yükseliş, stoklarda bir miktar azalış, fiyatlarda bir miktar hareketlenme bekliyoruz” dedi. Faizlerin düşmesi ve ekonomik faaliyetlerin bir miktar canlanmasıyla birlikte 2010 yılında bir toparlanma döneminin başlayacağını belirten Turgay Tanes, “Büyüme oranlarımız 2009 yılında ciddi bir biçimde daralmıştır. 2010’da ise yeni bir orta vadeli döneme gireceğiz. Ancak bu dönem sınırlı bir büyüme dönemidir. 2002-2008 dönemine göre daha düşük oranlarda büyümeye başlayacağız. Gerçek dengelerse ancak 2012’de kurulabilecektir” açıklamasında bulundu.

Tanes, şu bilgileri verdi: “Gayrimenkul sektörü, başta inşaat ve turizm olmak üzere, iş ve istihdam yaratan 250’den fazla alt sektör ile GSMH’ya katkıda ilk sıralarda yer almaktadır. Türkiye ekonomisinin bu krizi en az hasarla atlatabilmesi için sektörün desteklenmesi şarttır”. İç ve dış arz ve talebin birlikte gözetilmesi gereğinin altını çizen Tanes, “Ulusal konut politikalarını belirleyen, düzenleyen ve denetleyen ve piyasaları fonlayan kurumlar oluşturulmalı, yabancı yatırımcılar için dezavantajlı yatırım ortamları yaratmamaya özen gösterilmelidir” dedi. Tanes ayrıca, talep yönünde canlılık ve süreklilik için dar gelirlilerin konut kredisi faizlerine sübvansiyon uygulanması ve gayrimenkul yatırımlarının cazibesini düşüren yasal düzenlemelerden kaçınılması (örneğin, alım satım sözleşmelerinde damga vergisi uygulamaları) gibi önlemleri de vurguladı.



Rapordan dikkat çekici bilgiler

Açıklanan 'Türkiye ve Dünya Gayrimenkul Sektör Raporu 3.Çeyrek, 2009'da dünya ekonomisinin küresel krizle birlikte ulaşılan dip noktasından döndükten sonra 2009 yılının üçüncü çeyreğinde iyileşme dönemine girdiği, ancak iyileşmenin yavaş ve kademeli olacağının ve zaman alacağının öngörüldüğü bildiriliyor. Türkiye ekonomisinde küçülmenin giderek yavaşladığı ve ekonominin yılın dördüncü çeyreğinde muhtemelen pozitif büyüme göstereceği de raporda sunulan bilgiler arasında yer alıyor. Raporda yılın üçüncü çeyreğinde tüm iktisadi faaliyetlerdeki toparlanma ve canlanmaya karşın Türkiye inşaat sektöründe kuvvetli daralmanın devam ettiği, bunun da kendisini en çok konut ile konut dışı bina inşaat faaliyetlerinde gösterdiği belirtiliyor. Rapora göre üçüncü çeyrekte konut kredileri faiz oranlarının gerilemesi ve kullandırılan konut kredilerinde büyüme, konut talebi için olumlu bir gelişme olarak değerlendiriliyor, ancak konut satışlarında henüz istenilen canlanmanın gerçekleşmediği de ifade ediliyor. Ticari gayrimenkul sektöründe de yeni yatırımlarda durağanlık sürerken, varlık fiyatları, kiralar ve getirilerde gerilemenin üçüncü çeyrekte önemli ölçüde yavaşladığı açıklanıyor. 

Raporda global gayrimenkul piyasaları hakkında ise şu bilgilere yer veriliyor: 2009’da dünya genelinde konut fiyatlarında düşüş gerçekleşti. Bu düşüş 2009’un ilk çeyreğinde ortalama yüzde -7 oranında oldu. Ayrıca Baltık ülkeleri, BAE, İzlanda, İngiltere gibi ülkelerde yüzde -20 ila %-60 arası oranlarda daha ciddi fiyat düşüşleri gözlemlendi. Ticari gayrimenkul boşluk oranlarında artış gözlenirken kiralar düştü. Konut izinlerinde ise ortalama yüzde 35’lere varan azalma görüldü. Ayrıca gayrimenkul finansmanında daralma, yatırımlarda yavaşlamayla birlikte gayrimenkul talebinde de yavaşlama gerçekleşti. Bankacılık sisteminde iyileşme yaşanan ülkelerin daha hızlı bir toparlanma dönemine gireceğini öngören raporda, Asya’da hızlı toparlanmanın etkisinin görüldüğüne dikkat çekilerek, Avrupa’daki yatırımcı ilgisi ve işlem sayılarında da nispi bir yükseliş gözlemlendiği belirtiliyor, ABD’de ise kötü dönemin ardından sıkıntıların devam edeceği ancak yeni dengelerin oluşma çabalarının da görüleceği tahmin ediliyor.

'Türkiye ve Dünya Gayrimenkul Sektör Raporları' hakkında GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Tanes şunları ifade etti:

“Gayrimenkul sektörüyle ilgili tüm kesimler için önemli bir veri kaynağı olacağına inandığımız, bundan sonra üç aylık dönemlerde sektörün tüm alt segmentleriyle birlikte irdeleneceği “Türkiye ve Dünya Gayrimenkul Sektör Raporları” yayımlayacağız. Gelişmelerin hızlı yaşandığı sektörümüzde bir başvuru niteliğinde güncel bilgiler sağlayacak olan bu üç aylık raporlarımızda, dünyada ve Türkiye’de gayrimenkul sektörünün gelişiminin yanı sıra içinde bulunduğumuz dönemde ülkemiz dahil tüm küresel ekonominin durumunu da değerlendirecek ve geleceğe yönelik beklentilerimizi analiz edeceğiz. Çeyrek dönemler itibariyle hazırlanacak raporlarımızın gayrimenkul sektörünün Türkiye ekonomisine kattığı değeri göstermesi açısından da tüm kesimler için önemli bir başvuru kaynağı olduğuna inanıyoruz.”

Rapora ulaşmak için tıklayınız