Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul kapsamındaki İş Geliştirme Platformu, çeşitli etkinliklerle bu yıl da katılımcı firmalara, sektöre ve Türkiye ekonomisine katkı sağlamaya devam ediyor. YEM Fuarcılık’ın, bu yıl fuarın konuk ülkesi olan Güney Kore'nin İstanbul Konsolosluğu ve DEİK/Türk-Güney Kore İş Konseyi işbirliği ile düzenlenen 'Güney Kore – Türkiye İnşaat Forumu', Türkiye ve Güney Kore’den önemli temsilcileri bir araya getirdi.
Burcu BaşerKüresel inşaat sektörünün önemli aktörlerinden Güney Kore ile Türkiye inşaat sektörünün Asya, Afrika ve Orta Doğu'da olası işbirlikleri için önemli bir platform oluşturması hedeflenen forumun açılış konuşmasını yapan YEM Fuarcılık Genel Müdürü Burcu Başer, Türkiye inşaat sektöründeki Güney Kore yatırımlarının artan ivmesine dikkat çekti. Güney Koreli firmaların yürüttüğü projelerde Türk müteahhitlerle yapacakları işbirliklerinin Türk yapı malzemelerinin yurtdışı projelerde daha yoğun olarak kullanılmasını sağlayacağına işaret eden Başer, ayrıca Güney Kore şirketlerinin sahip oldukları üretim teknolojileri ve know-how'ın da Türkiyeli yapı malzemesi üreticilerinin inovatif yönünü geliştirmesine katkı sunabileceğini belirtti.
Tae-Dong JeonGüney Kore Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Tae-Dong Jeon da 2013 yılında imzalanan serbest ticaret anlaşmasının (STA) iki ülke arasındaki ticarete kazandırdığı olumlu ivmeye dikkat çekti. Anlaşmanın daha çok Güney Koreli firmaların lehine olduğu yönünde bazı eleştiriler olduğunu anımsatan Tae-Dong Jeon; ancak karşılıklı atılacak bazı adımlarla bunun kolayca aşılabileceğini ifade etti. Güney Kore'nin İstanbul Konsolosluğu'nun bu anlamda iki taraf arasında bir köprü işlevi göreceğini belirten Tae-Dong Jeon; yapılabilecekleri ise Yapı Fuarı - Turkeybuild İstanbul gibi tarafları buluşturacak fuar organizasyonları gerçekleştirmek, ortak ar-ge projeleri geliştirmek ve bunları Türkiye'de üretime dönüştürmek, inşaat vb sektörlerde ortak girişimlerde bulunmak olarak sıraladı.
Cihan Candemir"Ne kadar isteseniz de bazı ülkelerle ortak iş yapamazsınız; olmaz" diyen TMB Yüksek İstişare Kurulu Eski Üyesi ve DEİK Türk-Afgan İşkonseyi Başkanı Cihan Candemir de bazı ülkeler içinse bunun tam tersinin geçerli olduğunu; Güney Kore'nin de bunlardan biri olduğunu söyledi ve iki ülke arasındaki duygusal yakınlığa vurgu yaptı. Ancak söz konusu yakınlığın bugüne kadar inşaat sektöründe verimli bir ortaklığa dönüştürülemediğini belirten Candemir; "Ancak artık yolumuz kesişmiştir; yeni başladık, ama birlikte daha büyük işler başaracak bir sinerji yakaladık" diye konuştu. Libya ile başlayan Türkiye'nin yurtdışı müteahhitlik serüveninin bugün 103 ülkede 7 bin 371 proje ve 275 milyar dolarlık bir hacme ulaştığına dikkat çeken Candemir; konuttan uzmanlık gerektiren altyapı, havalimanı gibi büyük ölçekli projelere kadar geniş bir tipolojide de üretim yapıldığını kaydetti. 2013'te 30 milyar dolar iş hacmi yakalayan Türkiye müteahhitlik sektörünün Engineering News Record tarafından yayınlanan 'Dünyanın En Büyük 250 Müteahhitlik Firması' listesinde Çin'den sonra ikinci sırada yer aldığını anımsatan Candemir, Güney Kore'nin de aynı listede beşinci sırada olduğuna işaret etti ve "Güney Koreli firmalar da bizim iş yaptığımız coğrafyalarda çalışıyor. Bu da olası işbirliğimizin çerçevesinin ne olabileceği hakkında bir fikir verebilir" diye konuştu. Her iki taraf için de üçüncü ülkelerde muazzam bir işbirliği potansiyeli olduğunun altını çizen Candemir; Türiyeli firmaların farklı coğrafyalarda iş yapma, kolay adapte olma, risk alma ve dinamik işgücüyle Güney Koreli firmaların teknik know-how'ının birleşmesinden çok stratejik bir güç doğacağına olan inancını dile getirdi.
Güney Kore – Türkiye İnşaat Forumu'nun moderatörlüğünü YEM Stratejik Pazarlama ve İş Geliştirme Koordinatörü Banu Uçak'ın yaptığı panel bölümünün ilk konuşmacısı olan ekonomist Dr. Can Fuat Gürlesel ise, Şubat ayında açıklanan ve Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) tarafından hazırlanan 'Türk Yapı Sektörü Raporu 2013' ışığında Türkiye ve dünya ekonomilerine genel bir bakışla başladı sunumuna. 2014'te Türkiye ekonomisinde kamu mali disiplinin süreceğini, seçimlerin ekonomik beklentiler üzerinde etkili olacağını, Merkez Bankası'nın sıkı para politikasında kademeli bir gevşeme olabileceğini, enflasyondaki artışın Haziran'dan itibaren gerilemeye döneceğini kaydeden Gürlesel; diğer öngörülerini ise yüzde 3'lük büyüme, kontrol altına alınan ve azalma trendine giren bir cari açık, ihracatta yüzde 9,5 gibi hızlı bir artış, döviz kurları ve faiz oranlarında yeni dengeler olarak sıraladı.
Dr. Can Fuat GürleselTürkiye ve Güney Kore arasındaki ticari ilişkilere değinen ve 'Güney Kore Türkiye için bir rol model olabilir mi?' sorusunun yanıtını arayan Gürlesel, iki ülkenin alışverişine dair çarpıcı bilgiler verdi: Türkiye'nin Güney Kore'ye ihracatının toplam ihracat içindeki payı sadece yüzde 0,31, ithalatın payı ise yüzde 2,42; Güney Kore'nin Türkiye'ye yaptığı ihracatın toplam ihracatı içindeki payı ise yüzde 1,01, Türkiye'den ithalatın toplam ithalat içindeki payı ise sadece yüzde 0.13. Güney Kore inşaat sektörünün 2012 rakamlarına göre 164 milyar dolarlık bir iç pazara sahip olduğunu söyleyen Gürlesel; yapı malzemesi ithalatının 18 milyon dolarlık bir hacme ulaştığını, Türkiye'nin en çok ihracat ettiği 10 ürün grubunun Güney Kore'nin de en çok ithal ettiği ürün grubu olduğunun altını çizdi.
Çiğdem Şamiloğlu ErkoçGürlesel'den sonra söz alan Ekonomi Bakanlığı AB Genel Müdürlüğü, Dış Ticaret Uzmanı Çiğdem Şamiloğlu Erkoç da iki ülke arasında 2013 yılında imzalanan serbest ticaret anlaşmasının (STA) detayları hakkında bilgi verdi. Şamiloğlu Erkoç, esnek bir yapıda tasarlanan Türkiye - Güney Kore Serbest Ticaret Anlaşması'nın sadece bir 'mal ticareti' anlaşması olmadığını, hizmet ticareti ve yatırım anlaşmalarını da hayata geçirmek üzere müzakerelerin devam ettiğini aktardı. 2013'te 569,4 milyar dolar ihracat, 510 milyar dolar ithalat gerçekleştiren ve kişi başına GSYİH'i 31,962 dolar olan Güney Kore ile yapılan STA'nın halen yürürlükte bulunan 16 STA içinde özel bir yeri olduğuna vurgu yapan Şamiloğlu Erkoç; çünkü Türkiye'ye alım gücü yüksek ve büyük bir pazarın kapılarını açtığını belirtti.
Güney Kore'nin Türkiye için devamlı açık verilen ülkelerden biri olduğunu ifade eden ve Türkiye'nin Güney Kore'nin ihracat yaptığı başlıca ülkeler arasında 21. sırada bulunurken, ithalat yaptığı ülkeler arasında ise 54. sırada yer aldığını belirten Şamiloğlu Erkoç; yapı malzemeleri sektöründe de Türkiye’nin Güney Kore’ye ihracatı 23,8 milyon dolar iken ithalatının 512,2 milyon dolar olduğunu bildirdi. Uygulamaya alınan STA'nın doğrudan etkilerini pazara giriş avantajı ve tarife indirimleri olarak özetleyen Şamiloğlu Erkoç; Güney Kore'nin gümrük vergilerinin yüksek bir ülke olduğunu, anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte Kore'nin Türkiye'den ithalatında vergilerin yüzde 84'ünde vergilerin sıfırlanacağını ve bununda Türkiyeli ihracatçılar için artan bir rekabet gücü ve daha yüksek kar marjı anlamına geldiğini söyledi.
Hyo-Won KimICAK-Kore Uluslararası Müteahhitler Birliği Derneği Direktörü Hyo-Won Kim ise yapılacak güç birliğinin hem 2023 hedeflerine ulaşmak isteyen Türkiye'nin, hem de etki alanını genişletmek isteyen Güney Koreli müteahhitlerin kazanacağı bir işbirliği olacağına işaret etti. 1965'te yurtdışına açılan ve bugün 628 milyar dolarlık bir iş hacmine ulaşan Güney Kore müteahhitlik sektörünün satış gelirleri açısından dünya sıralamasında 6. basamakta olduğunu belirten Hyo-Won Kim; pazar yapılarını çeşitlendirmek istediklerini, bu doğrultuda Latin Amerika ve Afrika'ya odaklandıklarını sözlerine ekledi. Güney Koreli müteahhitlerin Burj Khalifa, Marina Bay Sands Hotel gibi ikonik projeler gerçekleştirdiğini, enerji tesislerinden hızlı tren projelerine kadar yüksek teknoloji gerektiren alanlarda uzmanlaştığını vurgulayan Hyo-Won Kim; Türkiye ile de özellikle günümüzde gittikçe daha çok önem kazanmaya başlayan kalkınma projelerinde işbirliği yapmak istediklerini açıkladı. İhracatının yüzde 23'ünü Ortadoğu'ya gerçekleştiren Türkiye yapı malzemesi üreticiler için Güney Koreli müteahhitlerin önemine değinen Hyo-Won Kim, kaliteli ama daha makul fiyata sahip Türk yapı malzemelerinin de rekabetçiliğini korumak isteyen Güney Koreli müteahhitlik firmaları için bir fırsat anlamına geleceğinin altını çizdi.
Ufuk Akalın"Potansiyeli büyük iki ülkenin geleceği de çok açık" diye konuşan Türkiye&Güney Kore İşadamları Derneği (TURKOR) Başkanı Ufuk Akalın da; 1991 yılından bu yana Güney Koreli inşaat firmalarıyla proje ortaklığı yaptığını anımsattı ve TURKOR Başkanı olarak iki ülke arasındaki işbirliğinin sadece inşaat sektörüyle sınırlı kalmaması temennisini dile getirdi.