Yıllık güneşlenme gün sayısının fazla olduğu Şanlıurfa, Gaziantep, Diyarbakır ve diğer bölge illerinde girişimciler, özellikle güneş enerjisi alanına devlet desteğiyle yatırımlarını artırdı. Hükümetin teşvik paketiyle de desteklediği sanayiciler, bölge illerinin birçok noktasında enerji potansiyelini kara dönüştürebilmek için ciddi ölçeklerde güneş enerjisi santralleri kurmaya devam ediyor.
Bölge halkının "güneş tarlası" diye nitelendirdiği santrallerin, yüksek teknoloji sayesinde verimliliği ve kar oranı da artırılabiliyor.
Dünya Gazetesi'nde yer alan habere göre; GAP Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Merkezi (YENEV) Kurucu Başkanı ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Yeşilata, bölgenin cazibesi dolayısıyla sektörün hızla geliştiğini söyledi.
Bölgedeki yatırımcının ve halkın güneş enerjisi konusunda bilinçlendiğini ifade eden Yeşilata, gelecek 10 yılda bölgenin bu anlamda çok daha ileri noktalara taşınacağını öngördüklerini belirtti.
"Buhar teknolojisinin imalatı güneşten kolay"
Yeşilata, yenilenebilir enerjiye yönelik yatırımların hem mevzuat hem de finansal yönden kolaylaştığını anlatarak, şöyle devam etti:
"Yatırımlar hızlı bir şekilde devam ediyor. Bölge de buna ayak uyduruyor. Ancak gelecek 10 yılda yeni güneş enerjisi alanlarına bakmak lazım veya güneş enerjisini yeni sektörlerle buluşturmak lazım. Güneş enerjisi alanında çok daha büyük ve güçlü uygulamalar yapılabilir. Güneş enerjisi sistemlerinden elektrik ve buhar üretimi, gelecek 10 yılda bölgenin ticari alanda en büyük fırsatlarından birini oluşturacaktır. Bölgenin ve Türkiye'nin bu şansı kaçırmaması adına da entegre olacağı diğer sektör bilişimdir. Bu, bulut tabanlı teknolojilerle, internet ve endüstri ile entegre edildiğinde fırsatları kaçırmamış oluruz."
Türkiye'nin yenilenebilir enerji konusunda yeterli derecede teknolojiye sahip olduğunu aktaran Yeşilata, çok yüksek sıcaklılarda buhar üretiminin güneşe göre daha verimli olduğuna dikkati çekti.
Yeşilata, güneşten gelen ışınların buharlaşma sayesinde daha etkin kullanılabileceğini vurgulayarak, "Teknoloji kullanılarak güneşten çok daha yüksek kazanç elde edilebilir. Yeni teknolojik imkanlar sayesinde güneşten elde edilen sıcaklıklar katlanabiliyor. Örneğin, kaynama noktasına ulaşan suyun buharının enerjisi, kaynamadan önceki sıcaklığa göre çok daha fazladır. Dolayısıyla buhardan elde edilebilecek sıcaklılar da elektriğe dönüştürüldüğünde yatırımcının kar oranı artacaktır. Yerli ve milli teknolojilerle buhar sistemlerini kurabilmek kolaydır" diye konuştu.
"Hayallerin ötesine geçildi"
Harran Üniversitesi (HRÜ) Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Azmi Aktacir ise bölgenin güneş enerjisi ve hidroelektrik gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının daha iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Bölgedeki üniversitelerin, yatırımcıları bölgeye çekmek için hem akademik çalışmalar yaptıklarını hem de nitelikli elemanlar yetişmesini sağladıklarını vurgulayan Aktacir, sektörün gelecek açısından hayli parlak olduğunu dile getirdi.
Aktacir, yenilenebilir enerji alanında sektörün tahminlerin çok ötesine geçtiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Biz 4-5 yıl önce bu noktada olacağımızı hayal edemiyorduk. Hakikaten bölgede bu alanda yapılan çalışmalar ciddi bir farkındalık oluşturdu. Artık liselerimizde bile güneş ve buhar teknolojilerine yönelik çok sayıda önemli projenin çıktığını görüyoruz. Bu bizi mutlu ediyor. Sağımıza, solumuza baktığımız zaman birçok noktada güneş tarlaları görmekteyiz. Bunların sayısı da giderek artıyor, yatırımcı buradaki kazancı gördü. Güneşin yanı sıra çok daha ileri teknoloji olan buhar sistemleriyle de kazanç katlanabiliyor. Dolayısıyla bu konuyla ilgili gelecekte yukarı doğru yükselen bir potansiyelin olduğu açıktır"