Türkiye'de yılın önemli bölümünün güneşli geçtiği güney bölgesinde konutlar ve iş yerlerinde güneş enerjisinden elektrik üretimi sistemlerinin kullanımının artmaya başladığı, ancak kullanımının yaygınlaşması için sistemin Türkiye'de üretilmesi ve teşvik verilmesi gerektiği bildirildi. Adana'daki İş Geliştirme Merkezinde (İŞGEM) kurulu Proteom Alternatif Enerji şirketi sahibi Cenk Selek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''solar enerji'' olarak adlandırılan sistemle, bugün su ısıtmakta kullanılan güneş enerjisi panellerine benzer paneller vasıtasıyla, güneşten elektrik enerjisi üretimi yapıldığını kaydetti.
Özellikle Adana ve Mersin gibi yılın önemli bir bölümünü güneşli geçiren kentlerde sistemin kullanımının daha avantajlı olduğunu dile getiren Selek, ''Diyarbakır'dan Antalya'ya kadar olan çizgi özellikle bu sisteme uygun. Şimdilik maliyet nedeniyle bu bölgelerde sistemi genellikle çevreye duyarlı kişiler ya da dağ ve deniz kenarında evleri bulunanlar tercih ediyor. Tasarruf amacıyla kullanımı henüz yaygın değil. Bazı sitelerde de ortak kullanım yerleri için tercih ediliyor. Fakat bölgede sistemi kullanmak isteyenlerin sayısı her geçen yıl artıyor'' dedi. İklimi çok uygun olmamasına rağmen bu sistemin Almanya'da çok yaygın olarak kullanıldığını vurgulayan Selek, şunları kaydetti:
''İnsanlar evlerine kuruyor ve kurarken devletten yüzde 10-20 tutarında teşvik alıyorlar. Ayrıca kredi de alabiliyorlar. Ürettikleri elektriği de, aldıklarının iki katı fiyatla devlete satıyorlar. Burada devletin amacı, sistemi yaygınlaştırmak. Hatta yeni çıkan Alman yasalarında, şehir şebekesine uzak olan yerlere devlet elektriği götürmüyor. 'Sen evine sistemini kur, kendi elektriğini üret' diyor. Böylece devlete hat kurma yükü olmuyor. Ayrıca, Almanya'nın Afrika'ya 'güneş tarlaları' kurup, oradan enerji getirme projesi mevcut. Projenin yakında tamamlanması bekleniyor.''
Sistemin henüz Türkiye'de üretimi olmadığını, bu yüzden ithal parçalar nedeniyle maliyetinin beklenen seviyeye düşmediğini belirten Selek, bir ev için kurulacak sistemin maliyetinin 15 bin TL'yi bulduğunu söyledi.
7-8 senede maliyetini amorti ediyor
Ancak, evin elektrik ihtiyacının tamamının bu sistemle karşılanmasının mümkün olabildiğini belirten Selek, ''Mevcut kurulum maliyetini, 7-8 senede amorti ediyor. Ancak, parçaların Türkiye'de üretilmesi ve ardından devlet teşviki çıkarsa, düşük ya da sıfır faizli kredi imkanı da sunulursa, fiyat 5-7 bin TL seviyesine inecek ve 3-4 senede kendisini amorti edebilecek. Sonra kara geçirecek'' diye konuştu. Selek, henüz müteahhitlerin, her daire için 15 bin TL seviyesinde yatırım gerektiren bu sistemin maliyetini karşılamak istemediğini, ancak, apartmanlarda ya da sitelerde merdiven aydınlatması, asansör, havuz gibi ortak kullanım alanlarında kullanılması için sistemin tercih edilmeye başlandığını kaydetti. Sistemin, sabah güneş açtığında elektrik üretmeye başladığını ifade eden Selek, şöyle devam etti:
''Aslında güney bölgelerde yaşayan vatandaşların çok uzak olmadığı bir sistem. Güneş enerjisiyle su ısıtan sistemlere benziyor. Onlarla aynı yerlere kuruluyor, yani genelde binaların çatılarına. Güneş ışığını paneller vasıtasıyla elektriğe çeviren sistem, aküleri doldurmaya başlıyor. Bu süreç içinde istersek üretilen elektriği kullanıyor, kullanım fazlasını da aküde depo ediyor ya da devlete satıyoruz. Bakımı çok az olan sistemde, panel camlarında tozlanma ve kirlenmeyi giderme dışında bir bakım gerekmiyor. Mekanik parça yok ve bozulma ihtimali çok düşük. Camlar ise çok sağlam. Örnekle ifade etmek gerekirse, silah sıkılmadıktan sonra kırılmayacak özellikte. 25 sene kullanım ömrü var. 5 sene ürün, 15 sene de verimlilik garantisi mevcut. Tabi ki en önemli özelliği, yeşil bir enerji. Yani çevreye zararı ve karbon salınımı yok. Bütçeye de katkı sağlıyor.''