New York Metropolitan Müzesi'nin İtalya'dan çalınan tarihi eserleri iade kararı, yağmalanan Anadolu topraklarından dünyanın en büyük müzelerine götürülen eserleri yıllardır geri isteyen Türkiye'yi umutlandırdı.
Biz Türkler, geniş genelinde hep bizim toprak altı hazinemiz soyulur, hep bizim antik harabelerimiz, tarihi mekânlarımız talan edilir, sanırız. Oysa İtalya, toprak altı hazine ve tarihi eser talanında bir numara olup, Yunanistan ve Türkiye'den daha ağır kayıplar vermiştir. Ancak geri almak babında da bir numaradır. Yunanistan da çok iyi mücadele etmektedir.
Ya Türkiye?
Ülkemizde, Anadolu'dan "götürülen" eserlerin geri getirilmesine baş koymuş birkaç müzeci ve uzman bürokrat, çoğu zaman devleti arkalarına alamadan sürdürüyorlar savaşımlarını. Çünkü devlet katında kendilerine destek verecek mevki, yani Turizm ve Kültür Bakanlığı, hiç istisnasız, en azından çalınan tarihe ilişkin kültürsüz bakanların mevzii.
Örneğin şimdiki Turizm ve Kültür Bakanı Atilla Koç, Siyasal Bilgiler mezunu, valilik, kaymakamlık, hatta emniyet müdürlüğü yapmış bir kişi. Kendisinin "alaylı" anlamda kültür sahibi olduğuna, özellikle de Osmanlı ve Arap tarihini iyi bildiğine eminim. Ama Türkiye gibi antik çağ dönemi tüm diğer tarih kesitlerinden daha uzun bir ülkede, eski vali, eski kaymakam ve eski emniyet müdürü Koç'un Etrüsk'ü, Lidya'sı, Likya'sı, Hellenistik'i, Roma'sı vb'siyle Anadolu tarihini bilmek bir yana, İslami olmayan bu zengin tarihi benimseyip öğrenmek istediğinden bile kuşkuluyum!
Türkiye gibi sıksan tarihi eser fışkıran başka ülkelerde, uygarlık zenginliğine önem veren hükümetlerde, Kültür Bakanı olmak için sanat tarihi eğitimi falan yetmez, kültürünü yazıyla, kitapla, bilimsel makaleyle kanıtlamak gerekir. Fransa'nın kültür bakanları Andre Malraux, Jack Lang, Jean Jacques Aillagon vb, bizzat kendileri tarihe iz bırakmış isimlerdir. İtalya'da da öyledir.
Zaten bu yüzden Türkiye çalınan malını geri ister, ama İtalya Kültür Bakanlığı Metropolitan Müzesi'ne dava açar ve kazanır.
Türkiye'de ise Bakan Koç'u geçtik, Kültür Bakanlığı'nda biri yabancı basına ilgi duysa ve Le Monde Gazetesi'nin 1 Şubat tarihli sayısında, ABD Malibu'daki Paul Getty Müzesi ile İtalya Kültür Bakanlığı'nı karşı karşıya getiren davaya ayrılan tam sayfalık araştırmayı okusa...
Örneğin İtalya'nın Paul Getty Müzesi'nden geri istediği ve alabilmek için dava açtığı üç büyük hazineden birinin, Türkiye'den çalındığını öğrenirlerdi!
M.Ö. 4. yüzyıl Yunan anıt mezar kültürüne ait bu obje, mavi ve yeşil cam hamuruyla süslü, dünyada eşi benzeri olmayan saf altından bir taç. Malibu Villa Getty Müzesi'nin "Kadınlar ve Çocuklar" salonunda özel bir vitrinde sergileniyor. İtalya Kültür Bakanlığı, tacın Napoli, Basilicate bölgesinde bir anıt mezardan çalındığı iddiasıyla Interpol'ü devreye sokmuş ve beş müfettişini bu parçanın izini sürmekle görevlendirmiş. Paul Getty müzesi, tacı Makedonya'dan getirttiği teziyle savununca, Yunanistan devreye girip kendisine iadesini istemiş. Oysa "kök" araştırmaları ilerledikçe, tacın Türkiye'den çıktığı anlaşılıyor ve hem İtalya, hem Yunanistan hak iddia edemeyecek. Acaba Türkiye'nin bu taçtan haberi var mı?