Gülseren Kayalı’nın “34 Yılda 34 Resim” adlı sergisi Ayvalik Vakıflar Zeytinyağı Fabrikası’nda sanat severlerle buluşuyor.
2006 yılından beri Ayvalıkta yaşamını sürdüren Gülseren Kayalı’nın “34 Yılda 34 Resim” sergisinde, sanatla iç içe yaşadığı 34 yıldan ayrı ayrı seçtiği özel 34 resmi yer alacak.
Ayrıca; Gülseren Kayalı, 34 yıllık bilgi ve birikimlerini Ekim ayından itibaren AYKÜSAD/ Ayvalık Kültür Sanat Derneğinin Resim Atölyesinde, Ayvalıklı her yaştan sanat ve resim severlerle paylaşmaya başlayacak.
Ressamın kendi kaleminden resme başlayışının hikayesi şöyle:
“Neşet Günal Hocanın atölyesi…yağlı boya ile tanışmam…tuvale ilk boya sürmelerim…yağlı boyanın kokusu…esneyen/sert-hiç sevmezdim bu özelliği- olmayan bir bez olan tuvaller…ilk portelerim…natürmortlar…
Ardından Devlet Güzel Sanatlar Akademisi giriş imtihanı...uygulamalı çalışmalardan sonra, mülakatta Bedri Rahmi Eyüboğlu, kitaplar açar önümde, kimdir der, neden der, sorular...hatırlıyorum, Braque ve Picasso’ dan konuşur...resimlerin altlarını kapatıp, kimin bunlar diye sorardı…
Akademide Galeri bölümü, Ali Çelebi’nin Atölyesi, çalışması uzun mu uzun bıktırası zaman alan antik heykeller…1 metre boyunda olan o heykellerin 3 metreye büyütülen desenleri…sınıftaki her öğrenciye 1 metrekarelik yer…
İkiye ayırdılar sonra bizi, 2 asistanı vardı hocanın. Özdemir Altan ve Devrim Erbil…Ben Devrim Hocanın gurubuna devam ettim. Müzelerdeki eskizler, eski eserleri tanımalar…ardından…İlk özgün resim yapma hürriyeti…ve Sabri Berkel Gravür Atölyesi..malzemenin zengin çeşitliliği…ve yıl 1975 öğrenciliğimde aldığım İlk ödülüm..
O günden bugüne, her yaşadığım, her gördüğüm, her duyduğum, her dokunduğum ve beyin gözüyle her gördüğüm için derin ulaşılamaz bir çoşkuyla çiziyorum, boyuyorum….ve en ince duyarlılıkla, en derininden yeniden var ediyorum yaşadıklarımı…ve sonra onları ummana salıyorum kendi oyunlarını oynasınlar diye…cenklerini ve neşelerini başkalarına da bulaştırsınlar diye…”