“Piyasada standartlara uygun olmayan demir varsa talimat vereceğim, Pazartesi'den itibaren toplatılacak” diyen Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce'nin açıklamalarına inşaat sektöründen destek geldi. Yazılı bir açıklama yapan İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu (İMKON) Başkanı Tahir Tellioğlu; beton ve demirin kalitesinin can ve mal güvenliği açısından inşaat sektörünün can damarı olduğunu ifade ederek, son zamanlarda üyelerden gelen şikayetlerden anlaşıldığı üzere kimi demir üreticilerinin müteahhitlere düşük kalitede demir verdiğinin anlaşıldığını kaydetti.
Müteahhitlerin, inşaatlarında kullanacakları demirin kalitesi konusunda titiz davransa da aldıkları demirin kalitesinden yüzde 100 emin olamadıklarını bildiren Tellioğlu, yapının ayakta durmasının yegane parçası olan demirin, betonda kullanılacak çimento ve kum kadar önemli olduğunu belirtti. Müteahhitlerin, projesinde kullanacağı malzemeyi tedarik ederken demirde S 420 seviyesini baz aldığına dikkati çeken Tellioğlu, "Müteahhitler, üretim firmalarından, S 420 kalitesinde demir talep etmektedirler. Ancak yapı denetim firmalarının yaptığı incelemelerde, bazı inşaatlarda S 420 kalitesi dışında demir kullanıldığı tespit edilmektedir. Yani burada aldatılan, müteahhittir. Konuya bu gerçeklerle yaklaşıldığında, müteahhitlerin kaliteli demir tedarik etmede, sorunlar yaşadığı bilinmelidir" ifadesini kullandı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce'nin, demirin kalitesine yönelik yaptığı açıklamaları ve sektöre yönelik gereken denetimleri yaptırmasını isteyen Tellioğlu, en büyük desteğin İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu olarak kendilerinin verdiğini kaydetti. Sektörde biriken çok sayıda sorun olduğunu vurgulayan Tellioğlu, işini hakkıyla yapanlar ile yapmayanların, kanun çerçevesinde birbirinden ayırmak için Müteahhitlik Hizmet Yasası'nın yürürlüğe girmesini istedi.
Namık Ekinci: Açıklamalar yerinde ve doğrudur
Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci de yıllardır Rusya, Ukrayna ve son zamanlarda da Çin'den ithalatı gerçekleştirilen yarı mamul kütüğün kalitesinin farklı standartlarda olması nedeniyle TSE standart hassasiyetinin kaybolduğuna dikkati çekti. Uygun standartta üretilmemiş veya haddelemesi yapılmamış ürünlerin bina yapımında kullanılmasının istenmeyen bir deprem durumunda büyük risk teşkil ettiğine işaret eden Ekinci, ancak Türkiye'de entegre üretim tesislerinde üretilen inşaat çeliklerinin standartlara uygun olarak üretildiğini ve tehlike arz etmediğini vurguladı.
Ekinci, üretiminin büyük bir kısmını ihraç eden bir sektör olarak TSE sertifikasının yanı sıra değişik ülkelerin kalite sertifikalarına da sahip olduklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Bu özelliklerimizden dolayı yıllardır dünya inşaat çeliği ihracatında yıllık 10 milyon tona yakın ihracatımızla birinci sırada yer almaktayız. Kalitemize örnek olarak dünyanın en uzun binası Dubai'deki Burç Halife'nin yüzde 100'ü Türk çeliğinden inşa edilmiş olmasını verebiliriz. Sektörümüz ihraç ürünlerinde gösterdiği özenin aynısını iç piyasa için üretimlerinde de sergilemektedir. İthal edilen inşaat çeliği ürünlerinin laboratuvarlarda kalite ve standart testlerinden geçilmesi gerekiyor. Bu testler asla kağıt üzerinde kalmamalıdır, uygulamanın sıkı bir biçimde işlemesi gerekmektedir. Elbette ki depremle ilgili risk sadece inşaat çeliğinin kalitesinin iyi olmasıyla bertaraf edilemez. İnşaatlarda zemin etütlerinin, mühendislik olarak statik hesapların, kullanılan ürünlerin projeye uygunluğunun ve işçiliğin de doğru yapılması gerekmektedir ancak o zaman istenmeyen depremlerin yarattığı tahribat bertaraf edilebilir."
Bu doğrultuda Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce'nin inşaat çeliği üretimi yapan tesislerin denetleneceği yönündeki açıklamalarını 'yerinde ve doğru' olarak nitelendiren Ekinci, sektör tarafından memnuniyetle karşılandığını da dile getirdi.