İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin kentsel dönüşüm projelerinden biri olan Gülhane Parkı yenileme çalışmaları, yakında tamamlanıyor. Park, eski ihtişamıyla kapılarını yeniden açıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul'un her köşesinde başlattığı, dönüşüm projeleri ve daha yaşanır bir kent bilinciyle Gülhane Parkı'nı hayata döndürüyor. Tarihi Park, bu yaz kapılarını İstanbullulara ve turistlere açacak.
Parkta yürütülen çalışmalar tamalandığında alt yapısıyla, üst yapısıyla, ilmek ilmek işlenen İstanbul'a yeni bir nefes koridoru açılmış olacak. Gülhane'de bulunan bütün yapılar aslına uygun şekilde restore ediliyor. İstanbul'un akciğeri; yeşil dokusu, çiçek bahçeleri, seraları, seyir terasları, kır kahveleri, havuzlarla süslenen Park, eski ihtişamına kavuşturuluyor.
163 dönümlük alana yayılan Gülhane Parkı'nın 1. dereceden SİT alanı olması nedeniyle, bütün düzenleme çalışmaları Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun kararları doğrultusunda ve Arkeoloji Müzeleri'nin arkeologları denetiminde yapılıyor. Parkın görüntüsünü bozan ve tarihi dokuya uygun olmayan yapılarla, yetersiz bir alanda bulunan Hayvanat Bahçesi kaldırılarak yeşil alan haline getiriliyor.
Bizans döneminden kalma sarnıç binası içindeki akvaryum ise, tarihi binayı yıpratıcı neme sebep olduğu için kaldırıldı. Sarnıç, Anıtlar Kurulu tarafından tasdik edilecek projeye göre restore edilecek. Su, elektrik, atıksu ve telefon hatları yeraltına alınan, bütün yollar tabii görünümlü granit taşıyla kaplanan, her tür görüntü kirliliğinden arındırılan parka oturma grupları yerleştirilecek. Parkın içinde derinliği az olan bir de süs havuzu yapılıyor. Askeriyeye ait tarihi binalar da restore edilerek çeşitli amaçlarla kullanılacak.
Gülhane Parkı'nın Tarihi
İstanbul'un en eski parklarından biridir. Sarayburnu, Topkapı Sarayı ve Çizme Kapısı arasında bulunan hafif eğimli alanda yer almaktadır. Gülhane diye anılmasının sebebi, içinde Topkapı Sarayı'nın gül bahçeleri olduğundandır.
Bizans döneminde askeri depoların ve kışlaların bulundugu Gülhane'ye daha sonra Mangana Sarayı yapılmıştır. Aynı zamanda bu çevrede Hagios Georgies Manastırı ve Panagia Hodegetria Ayazması'nın bulunması nedeniyle bu bölge kutsal sayılırdı. İstanbul'un Osmanlılar tarafından fethinden sonra Fatih Sultan Mehmed Sarayburnu'nu surlarla çevirerek Çinili Köşk'ü yaptırdı. Burada güreş, cirit gibi eğlence ve gösteriler yapılırdı. Yapılan önemli gösterilerin anısına Gülhane'ye birçok nişantaşı dikildi. III. Murad için Sadrazam Sinan Paşa buraya ünlü İncili Köşk'ü yaptırdı. Gülhane'deki bahçelerin ve sarayların temizliği için Bostancı Ocağı'ndan Gülhane Ocağı denen bir bölük ayrılmıştır.
İstanbul'da ilk ciddi imar çalışmaların yapıldığı 1776 yılında Fransız Kauffer'e yaptırılan imar kapsamına Gülhane'de alında ancak uygulamaya geçilemedi. 1839 tarihinde Tanzimat Fermanı'nın Gülhane'de okunmasından dolayı, bu fermana; Gülhane Hattı Humayunu da denir. II. Abdulhamid 1880'lerde ilk büyük müzenin burda yapılmasına izin verdi. Müze-i Humayun'un yapılması sırasında bahçe düzenlemesi yapıldı ve müzeyle birlikte halka açıldı.
Atatürk, 24 Kasım 1928'de Gülhane'de düzenlenen törende "Başöğretmen" şanını alarak Latin harflerini halka tanıttı ve burada ilk dersini verdi. Günümüzde İstanbul'un başlıca parklarından olan Gülhane Parkı'nda 1955'te kurulan bir de hayvanat bahçesi yer almaktadır.
Gülhane Parkı'nın yeniden düzenlemesi kapsamında yapılan projeler
Vaziyet Planı Çalışması:
-Mevcut Durumu
-Öneri Vaziyet Planı
Peyzaj Projeleri:
-Mevcut Yeşil Dokunun Tespiti
-Peyzaj Uygulama Projeleri
-Kent Mobilyaları ve Detaylar
Röleve, Restitisyonlar, Restorasyonlar ve Yeni Kullanım Projeleri:
-Alay Köşkü
-Park ve Bahçeler Müdürlüğü Binası
-Park ve Bahçeler Müdürlüğü' ne Bitişik Askeriye Binaları
-Sur Duvarlarına Bitişik Askeriye Binaları
-Akvaryum (Sarnıç)
-Harabe (Sarnıç)
-Gotler Sütunu
-89 Parselde Yer Alan 2 Katlı Kagir Bina
-P.T.T Binası