Yıllar önce şimşir kaşık üretimi ile temelleri atılan
Kastamonulu Gülcan Mobilya, Türkiye'nin alanında beşinci büyük
tesisini Kastamonu'da kuruyor. 30 milyon euro yatırımla hayata
geçirilecek tesis, 3 aşamadan oluşacak. 2018 yılında tümüyle bitirilmesi
planlanan yatırımın ilk ayağı bahar aylarında tamamlanacak. Kastamonu'da
üreteceği çeşitli ev mobilyalarıyla uluslararası pazara açılmayı planlayan
tesis, tüm birimleriyle faaliyete geçtiğinde yaklaşık bin 500 yöre gencinin de
ekmek kapısı olacak. Bugün bir hayalini gerçekleştirmenin gururunu yaşadığını
belirten Gülcan Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Saim Gülcan,
bundan sonraki hedefinin ise Roselife markasıyla dış pazarlara açılmak olduğunu
anlatıyor.
Kaşık yapmayana kız da
yok
Şenpazar ilçesinin Dereköy'ünde 1948 yılında doğan Saim Gülcan, tahta kaşık yapmaya 8 yaşında babasının yanında çırak olarak başlamış. O dönemlerde bölgede tahta kaşık yapımı o kadar yoğunmuş ki, çevredeki 8 köy de tahta kaşık yapımıyla geçiniyormuş. Hatta, tahta kaşık yapmayana kız bile verilmiyormuş. Bölgeden 1. ve 2. Dünya Savaşı öncesinde Avrupa'ya savaştaki askerler için kepçe ve kaşık bile gönderilmiş.
12 yaşında şimşir kaşık yapmayı öğrenen Gülcan, 18 yaşında ilk marangoz atölyesini, 30 yaşında ise Cide'de ilk fabrikasını kurmuş. Haftada 150 kaşıktan kapı ve çerçeve yapımına geçen Gülcan, şimdi yeni yatırımla hedeflerini daha da büyüttüğünü belirtiyor.
Tüm çabasını Kastamonu Organize Sanayi Bölgesi'ndeki yeni fabrikasına
harcadığını vurgulayan Gülcan, "Hayalimde yaşattığım yatırımın temeli 3 yıl önce
bölgeye gelen Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından atıldı. Fabrikamız 28 bin 800
metrekare kapalı alan üzerine kuruluyor. Yatırımın birinci ayağı tamamlandı.
Bahar ayında deneme üretimine geçeceğiz. İlk aşamada 100 kişinin çalışacağı
fabrikada personele dönük eğitim çalışmalarına başladık. Bir yıl içinde çalışan
sayısı 300'e ulaşacak. Tesis yılda 500 metreküp tomruk işleme kapasitesine sahip
olacak. Yatırım tamamlandığında tam bir entegre işletme olacak tesise, bir
kapıdan giren tomruk diğer taraftan işlenip paketlenmiş yemek odası, oturma
odası, yatak odası ve mutfak dolabı olarak çıkacak" diye
konuşuyor.
Hedef Avrupa
pazarı
Şirketinin ISO 9001:2000 ve ISO 14001:2004 uluslararası belgeleri, müşteri memnuniyeti ve teknolojiye verdiği değerle yurt geneline hitap eder konuma geldiğini ifade eden Gülcan, fabrikada çocukları Erdal, Ahmet, Fatma ve Gülcan ile çalıştığını ve onların kendinden teslim alacağı bayrağı daha ileri noktalara taşıyacağına inandığını söylüyor.
Bundan sonraki tek hedefinin uluslararası pazarlar olduğunu vurgulayan Gülcan, şöyle devam ediyor: "Avrupa ülkeleri hedef pazarımız olacak ve bu ülkelerde kendi bayilerimizi oluşturacağız. Çünkü ürün kalitemiz çok yüksek. Katıldığımız dış fuarlarda diğer ülke imalatlarını görüyor ve kıyaslama yapıyoruz. Türkiye mobilya üretim kalitesinde dünya pazarlarında ABD ve İtalya'dan sonra geliyor. Uluslararası arenada markamız Roselife olacak."