Grev gözcülerinin yemek, su, tuvalet gibi zorunlu ihtiyaçlarından artık işveren sorumlu değil. Torba Yasa ile Grev gözcülerinin zorunlu ihtiyaçlarının kimin tarafından karşılanacağını belirleyen yönetmelik yürürlükten kaldırıldı. Yerine ise yeni bir düzenleme yapılmadı. Bu nedenle grev gözcülerinin yeme-içme-tıbbi gereksinim, tuvalet gibi zorunlu ihtiyaçları artık bağlı bulunduğu sendikanın insafında olacak, işverenin ise bir yükümlülüğü olmayacak. Hürriyet'ten Hacer Boyacıoğlu'nun haberine göre, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, yönetmeliğin yürürlükten kaldırılması sonrası “12 Eylül döneminin dahi gerisinde kalan bir görüntü oluştuğunu” söyledi.
1988’den bu yana yürürlükteydi
Geçtiğimiz hafta yürürlükten kaldırılan “grev gözcülerinin zorunlu ihtiyaçlarının karşılanması hakkındaki yönetmelik”, 1988 tarihliydi. Söz konusu yönetmelikte, grev gözcülerinin zorunlu ihtiyaçları “olumsuz hava şartlarından korunma ile insan sağlığının temini ve devamı için gerekli olan yeme, içme, lavabo ve tuvalet ihtiyaçları” olarak sıralanıyordu. Buna göre görev gözcülerinin yeme ve içme ihtiyaçları esas itibariyle işçi sendikasınca karşılanıyordu. Ancak grev esnasında işyerinde çalışmalar yapılıyor ve çalışan işçilere yemek veriliyorsa, nöbeti yemek saatine rastlayan grev gözcülerine de işverence yemek veriliyordu. Grev gözcülüğü sırasında tıbbi müdahaleyi gerekli kılacak derecede hastalanma halinde de, işverence gerekli acil yardımda bulunuluyordu. Grev gözcülerinin lavabo ve tuvalet ihtiyacı için işveren tarafından uygun bir yer gösteriliyordu. Grev gözcülerinin olumsuz hava şartlarından korunmaları için gerekli olan şemsiye, yağmurluk ve benzeri kişisel koruyucu malzemeler ise, greve karar veren ve uygulayan işçi sendikası tarafından karşılanıyordu.
İşçiye potansiyel suçlu gibi bakılmamalı
DİSK Genel Başkanı Kani Beko, düzenlemeyi eleştirirken, “İşçi arkadaşlarımız greve çıktığında mutlaka biz onları ekonomik, siyasi, sosyal anlamda destekleriz. Ama grevin yapıldığı yerde elektrik, su gibi işyerinden temin edilebilecek ihtiyaçlar var. 35 derece sıcakta veya -10 derece soğukta grev yapılıyor. Onlara işkence yapmaya da kimsenin hakkı yok. Sonuçta o işçiler de o fabrikanın işçisi ve grev bittikten sonra orda çalışlaya devam edecek. Greve çıkan insana potansiyel suçlu gibi bakılmasını doğru bulmuyorum” dedi.
Zaten uygulanmıyordu
Tüm bu durumlarda işverene de sorumluluk getiren yönetmeliğin kaldırılmasının gerekçesini, söz konusu düzenlemenin artık yürürlükte olmayan 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’na dayanması oluşturdu. Yetkililer, yasal olarak artık hükmü olmayan yönetmeliğin kaldırılması gerektiğini ifade ederken, “İşverene verilen yükümlülüklerin büyük bir kısmına zaten uyulmuyordu, greve çıkıldığında grev gözcülerinin ihtiyaçlarını sendika karşılar. Yine öyle olacak. Biz grev ve lokavtla ilgili birçok yasaklayıcı durumu ortadan kaldırdık. Bu nedenle de grev gözcülerinin zorunlu ihtiyaçları için özel bir yeni düzenleme planlanmadı” diye konuştu.