Seramik – Granit sektörünün ve Graniser’in 2012 yılındaki durumunu değerlendiren Graniser Genel Müdürü Erol Hacıoğlu; “Seramik sektörü yaklaşık 413 milyon metrekare üretim hacmi ve 521.090 milyon USD’lik ihracatı ile Türkiye’nin önemli endüstrileri arasında yer alıyor. Öyle ki dünyadaki büyüme rakamları ile karşılaştırdığımız zaman, ortalamanın üzerinde büyüyen sektörün, Türkiye ekonomisine yirmi altı bin doğrudan, iki yüz yirmi bin dolaylı istihdam sağladığını görüyoruz.
Bugün seramik sektörü yirmi dört üretici firma ile Çin, İtalya ve İspanya’nın ardından dünya çapında kaliteli üretim yapan dördüncü büyük karo ihracatçısıdır. Üretiminin yüzde 35’i, beş kıtada yüzden fazla ülkeye ihraç ediliyor. Çünkü Türk seramik sektörünün, hammadde açısından çok önemli stratejik avantajları var. Sahip olduğumuz bilgi birikimi ve kaliteli insan kaynağı ile gelişmekte olan ülkelere karşı; insan kaynağı maliyet seviyeleri ile de gelişmiş ülkelere karşı avantajlı durumdayız. İşte bu veriler bize sektörün Türkiye ekonomisindeki yerini net olarak gösteriyor.
Son yıllarda ekonominin genel gidişine paralel olarak sektörde çok ciddi bir değişim ve gelişim yaşandı. Özellikle üretim kabiliyetlerinin değişmesi, yeni teknolojilerin üretim süreçlerine katılması, kapasitelerin artması, tüketicilere çok farklı seçenekleri, çok daha uygun şartlarla sunma imkânı sağladı. Bunlar olumlu gelişmelerdi.
Ama bütün bunların yanı sıra sektörün büyüme hızının kesilmesine sebep olacak faktörlerin varlığını da unutmamak lazım. 2012 yılında kar marjlarında tehlikeli bir erime yaşayan sektör, kapasite kullanım oranlarında halen bir düşme yaşamakta. Ürün fiyatlarının artırılamaması üreticileri dış pazarlarda en çok zorlayan etken oldu. Global krizin yanı sıra sektörün enerji ve emek yoğun girdi maliyetleri sektörü fazlası ile etkiledi. Artan enerji maliyetleri, sektörün İtalya ve İspanya’daki üreticilerden bile daha yüksek enerji maliyetlerine katlanmasına neden oluyor. Seramik taşımacılığında maliyet avantajı getiren demiryollarının ise üreticiler tarafından yeterince kullanılmaması, Türkiye’nin önemli rekabet güçlerinden bir tanesi olan seramik hammadde zenginliğinin yanlış ve yetersiz kullanımı, sektörde haksız rekabete neden olan hatalı teşvik politikaları ve distribütörlere aşırı bağımlılık iç pazardaki diğer önemli sıkıntılar olarak sıralanabilir.
Dış pazarlarda rekabeti zorlaştıran faktörler olarak ise; olumsuz ülke imajı, yetersiz marka algısı, artan kar baskısı ve Türkiye’deki ekonomik krizlerin etkisiyle stratejik ve uzun vadeli plan yapılamaması, satış sonrası hizmetlerde İtalyan ve İspanyol üreticilere göre eksik kalınması söylenebilir.
Ülke imajının öne çıktığı durumlarda özellikle çözülmesi gereken bir durum ortaya çıkmakta. Üst segment ürünlerde zorlanma yaşanırken, alt segmentlerde rağbet gören ürünleri piyasaya sunmak Türk üreticileri düşük fiyatlara mahkum etmekte. Ancak pazarlamanın bu sorununu çözmek sadece seramik sektörünün gayretleriyle olamıyor, çünkü bu sorun daha büyük ölçekli ve ülke bütünündeki gelişmelere doğrudan bağlı. “ şeklinde konuştu.
Ülkemizin ihracatta rekabet gücünü, enerji zamlarının düşürdüğünü de belirten Graniser Genel Müdürü Erol Hacıoğlu “Tüm dünyada 2 Milyar metrekarelik bir ihracat pazarı var. Bu pazarda Türkiye, Çin, İtalya ve İspanya’dan sonra geliyor. Daha da çok büyüme potansiyelimiz var ancak enerji zamları sektörün büyüme ivmesine sekte vuruyor. Sektörde markaların giderlerinin yüzde 40’ını enerji giderleri oluşturuyor. Devlet istikrarlı bir enerji politakası uygulayarak sektöre destek olursa Türkiye çok daha iyi bir noktaya gelir” dedi.
Cironun yüzde 46’sını ihracattan elde ettiklerini belirten Hacıoğlu “Bütün bu koşulların analizi sonucu Graniser Seramik olarak biz, 2006 yılında aldığımız kararla daha çok ihracat odaklı çalışmaya başlamıştık. O tarihten bugüne ihracatta yüzde 3 yüz büyüme kaydettik. Bugün kırk sekiz ülkeye aktif olarak ihracat yapıyoruz. Aldığımız bu karar ile sektörde yaşanan sıkıntılardan zaman zaman etkilenmiş olmamıza karşın büyümemizi sürdürmeyi başardık. Bu sonuç bizim için önemli bir başarı oldu.
İhracatımızın yüzde 25’lik kısmını Kuzey Amerika’ya, yüzde 35’lik önemli bir kısmını ise yaşanan ekonomik krize rağmen hala Avrupa’ya yapmaktayız. İsrail, Yunanistan, Romanya, Azerbeycan gibi önemli pazarlarda yüzde 25 ihracat payımız ile sektörde bir numaralı konumdayız ve aranan bir markayız. Ve geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi 2013 yıllında da ihracata ağırlık verecek ve başta Kuzey Amerika olmak üzere gelişmekte olan Orta Doğu ve Afrika pazarlarına daha çok eğileceğiz.” dedi.