Seçimlerin hemen ardından gözler ekonominin yoğun
gündemine çevrildi. Nisan ayı ekonomi açısından hayli kritik bir ay olacak.
G-20 liderler zirvesi, IMF ile görüşmeler ve
kabinedeki revizyon beklentisi hükümetin yeni dönemde ekonomi politikalarına yön
verecek başlıklar olarak çıkıyor.
Başbakan Tayyip Erdoğan, 1-2 Nisan tarihleri arasında G-20
liderler zirvesine katılacak. Burada küresel krize karşı nasıl bir tavır
takınılacağı Türkiye'yi de yakından ilgilendiriyor. Aynı günlerde Erdoğan, IMF
ile Türkiye'nin son durumunu da görüşecek. Geçen yıl mayıs ayında biten
anlaşmanın yerine yenisinin imzalanıp imzalanmayacağının ve olası anlaşmanın
stand by olup olmayacağının bu ay içinde belli olması bekleniyor. IMF, mart ayı
ortasındaki G-20 maliye bakanları toplantısının ardından borç verme yapısında
değişikliğe gitmişti. IMF, ekonomisi nispeten daha iyi durumda olan ülkeler için
istedikleri anda ulaşabilecekleri Yeni Esnek Kredi Limiti (FCL) borçlanma
yapısını açıklayınca, bu imkânın stand by yerine ikame edilebileceği
tartışılmaya başlandı. G-20 zirvesi ve IMF ile bu ay yapılacak görüşmelerde
Türkiye'nin eğer anlaşma yapacaksa hangisini tercih edeceği de belli
olacak.
Bahar toplantıları
Nisan ayının sonunda da IMF-Dünya Bankası bahar toplantıları da var. Eğer IMF
G-20 zirvesinden sonra Türkiye'ye davet edilirse görüşmelerin ya buradaki
görüşmelerde ya da bahar toplantıları sırasında artık sonuçlanabileceği tahmin
ediliyor. IMF ile hükümet masaya oturmaya karar verirse bu ay içinde anlaşmanın
şekli ve şartları belli olacak. Ancak Başbakan Erdoğan'ın açıkca sinyalini
verdiği kabine revizyonu da burada kritik önem taşıyacak. Eğer ekonomi
bakanlarında revizyona gidilecekse anlaşma öncesinde bu durum piyasalarda ayrı
bir stres konusu olabilecek. Bunun için kabine revizyonun IMF anlaşmasından önce
yapılması gerektiği kulislerde konuşulmaya
başlandı.
Anlaşmanı süresi önemli
Ankara'da konuşulan bir diğer konu ise IMF ile yapılacak anlaşmanın süresi
ile ilgili. Normal süresinde yapılması durumunda seçmenler 2011 yılının temmuz
ayında genel seçimler için sandık başına gidecek. Eğer hükümet nisan ayında IMF
ile anlaşma yapmaya karar verirse, mayıs-haziran aylarında yeni anlaşmanın
imzalanmış olacağı tahmin ediliyor. Bu durumda anlaşmanın süresi kritik önem
taşıyacak. 29 Mart yerel seçimlerinde oy oranı yüzde 40'ın altına inen AK
Parti'nin genel seçimlere IMF'siz gidip gitmeme tercihini yapması burada anahtar
rol oynacak. Eğer 24 aylık bir anlaşma yapılırsa genel seçimlerden birkaç ay
önce IMF ile anlaşma bitmiş olacak. Ama eğer 3 yıllık bir anlaşma yapılırsa
hükümet genel seçimlere IMF anlaşması ile girecek.
Bütçede
revizyon sırada
Nisan ayı krizin etkilerini ortaya sermesi açısından kritik bir ay. TÜİK
bugün 2008 yılı son çeyrek ve yıllık büyüme rakamlarını açıklayacak. Artık
küresel krizin büyümeye etkisi net olarak ortaya konulmuş olacak. Mart ayı bütçe
rakamları da nisan ayının ilk 10 gününde belli olacak. Bu aşamadan sonra artık
2009 yılı bütçesinin revizyonu yapılacak. Böylece mali disiplin için alınması
gereken önlemlerin büyüklüğü ortaya çıkmış olacak. Alınacak önlemlerin
büyüklüğünün 10 milyar TL'nin üstünde olabileceği konuşuluyor.
Ayrıca uzun bir süredir bekleyen sektörel-bölgesel teşviklere de son şeklinin
verilmesi bekleniyor. Hükümetin önünde ayrıca bazı kritik düzenlemeler yer
alıyor. Öncelikle reel sektöre kredi verilmesinin önünü açmak, Bankacılık Yasa
değişikliği ile bankacıların zimmet problemini çözmek ilk sıralarda yer alıyor.
Finans sektörünün reel sektöre kredi akışganlığını sağlayacak sistemin bu hafta
içinde netlik kazanacağı tahmin ediliyor.
Başbakan
Erdoğan'ın ajandasında ne var
* 1-2 Nisan'da G-20 liderler zirvesi. * Seçim sonrasına ertelenen IMF ile
görüşmeler. * IMF ile yapılacak anlaşmanın süresi ve içeriği. * 2009 yılı
bütçesinin revizyonu. * Sektörel-bölgesel teşvikler. * Bankacılık Yasası
değişikliği.