Gökte Tunç’un Metafor(m) isimli sergisi Galeri G-art’da
6 Ocak -15 Şubat 2009 tarihleri arasında görülebilir. Yeryüzü kentlerinin
metaforlarını konu alan Göktelen Peysajlar’dan sonra Gökte Tunç’un bu
sergisinde yaşam alanını yeryüzü ile sınırlamayıp, sonsuz bir alan içerisinde
dolaştırdığı duygu çeşitliliğini Metafor(m) sergisinde görüyoruz.
Metafor(m)
İnsan topluluğunun kurduğu en üst düzey varlık olan kent yapısı, içinde insan
hayatında var olan bütün iyi ve kötü şeyleri tüm renkleriyle barındırdığı içiçok
karmaşıktır. Bundan dolayıdır ki, içinde insan tek başına yaşayamaz. Toplu halde
yaşamak zorundadır. Zamanla oluşan kentleşme sorununun sonuçları yaşam
biçimimizi dolayısıyla sanatımızı etkiler. Sorunlar toplumu dönüştürürken aynı
zamanda insanlığı da dönüştürmekte, yeni düşünce şekilleri oluşmakta. Bu dönüşüm
içinden kendimizi soyutlamak isteyip kaçtığımızda, karanlık kuytulara
sokulduğumuzda işte o zaman, nasıl bir dünyada yaşadığımızı bilemeden
yabancılaşmaya başlar hale geliriz. Çağdaş kent insanı kendisini
psikiyatrislerin karşısında bulması ile sonuçlanır bu yabancılaşma.
Kentlerin çok yapılılıklarının yarattığı geçirgen hal, her türlü etkiyi
kolayca alıp yeni bir etki yaratmaları, teknolojinin gelişmesiyle dünyanın
küçülmesi, kültür etkileşiminin koyulması, diğer taraftan kültürün gittikçe
evrenselleşmesiyle, insan daha bütünsel olarak yaşar hale geldiği dünyada
sorunlarını da ortaklaştırmakta sorunlara ortak çözümler aramaktadır. Duyarlılık
ve farkındalıkları artıranlar bilim ve düşünce insanları ve sanatçılardır.
Kentleşme ve kirlenme sorunlarıyla sıkıştığımız şu anlarda asıl şimdi
duygularımız olanca hızıyla çeşitlilik göstermektedir. Bu çeşitliliği somuta
dönüştürebilen sanatçılardan biri olan Gökte Tunç strüktürel olarak çağdaş
yorumlardan birdir. Doğanın düzenini bozan, ona egemen olarak kendisine yeni bir
yaşam biçimi ve mekânı yaratan insan ve onun tüketim sürecine somut müdahalede
bulunuyor. Birlikte yaşadığımız endüstriyel atıklar, artık atık değildirler.
Yeni bir beden yeni bir kimlik içersinde yeni yaşam alanları oluşturmuşlardır.
Bu atıklarla, ardı ardınca tekrarlanan kümelemelerle yarattığı strüktürelle geri
dönüşümün önemini de vurguluyor. Sergi mekânında; bireyin toplumsal değerlerle,
aidiyet ve yabancılaşmayla olan ilişkisinin karmaşıklığının görsel bir çevirisi
olan bir video oynatılıyor. Videonun yoğunluğu ile zıtlık içerisindeki
duvarlardaki resimler izleyiciye düşünmesi için bir mekân
sunuyor.
Sergide, galeri gelirinin tamamı AÇEV’e bağışlanacak. Galeri
11.00–20.00 saatleri arası gezilebilir.