Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi tarafından Güney Ege Kalkınma Ajansı (GEKA)'nın 50 bin TL finansman desteğiyle hazırlanan 'Gökova Deniz Dibi Kirlilik Envanteri Projesi' kapsamında yürütülen çalışmalar, 26 Ekim’de sona erecek. Proje kapsamında, Gökova Körfezi'nde en çok dalış yapılan alanlarda üç ay boyunca inceleme yapıldı. Kıyı yerleşim alanlarına yakın yerler ve tekne trafiğinin yoğun olduğu bölgelerdeki çalışmalarda, kirliliğin nerelerde ne kadar olduğu araştırıldı. Araştırma sonucunda, kirliliğin daha çok 10-12 metrede yoğunlaştığı tespit edildi. 26 Temmuz’da başlayan proje kapsamında deniz dibinden çok sayıda plastik ve metal malzeme çıkarıldı. Araba lastiği, akü, televizyon anteni, içki şişesi, pil, el feneri, cep telefonu, kablo, balık ağı, polyester küçük tekne, alüminyum kova, jant kapağı, tencere, şemsiye, gözlük, bıçak, kadeh, demir levhalar ve plastik şişeler bulundu.
Proje koordinatörü olan Su Ürünleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ali Türker, Gökova Körfezi ve koylarının oldukça yoğun insan kullanımı sonucunda giderek kirlendiğini belirterek, "Yürütülmekte olan bu projede, Gökova Körfezi deniz dibi kirlilik envanteri çıkarılıyor. Denizi kirleten maddeler ve kaynakları tespit edilecek. Bu kirlilik kaynaklarının nereden ve nasıl geldiği, denize nasıl ulaştığı konuları aydınlatılacak. Bu kirlilik kaynağı çöplere ait envanter oluşturuluyor. Kıyı kesiminde bulunan yerleşimlerden dolayı, kıyı ve denizin yoğun insan kullanımları sonucu denize çok miktarda çöp karışmaktadır. Bu çöplerin kaynağı ve kirleticilik etkileri yok edilmediği takdirde çok kısa bir süre sonra bu bölgeler turistlerin geldikleri değil, kaçtıkları alanlar olarak hafızalarda yer edecektir. Bu nedenle en kısa zamanda Gökova Körfezi pilot bölge olarak kabul edilip, deniz dibi kirlilik envanterinin çıkarılma zorunluluğu bulunmaktadır" dedi.
Deniz çayırları tehlikede
Prof. Dr. Türker, dipteki kirlilik sebebiyle deniz çayırlarının da büyük tehlike altında olduğunu vurgulayıp, "Deniz çayırları, deniz dibi kirliliğinden etkilenecek en başta gelen ve en önemli deniz canlı kaynaklarımızdır. Deniz çayırları, deniz dibi için bir tarla bitkisi gibi görev yapmakta, oksijen üretmekte ve balıklar için bir yaşam ortamı sunmakta, saklanma, beslenme ve üreme alanı oluşturmaktadır. Yakın bir gelecekte deniz dibinde artan çözünme, ortama kimyasal madde karışımı, balıkların doğal habitatının bozulması, canlıların ortamı terketmesi gibi çöplerin vermiş olduğu zararlardan dolayı deniz ekosistemi olumsuz etkilenecek ve denizlerimizde canlı kalmayacaktır" diye konuştu.