Mısırlı Ermeni sanatçı Chant Avedissian’ın büyük boy resimleri de Art
Dubai’deydi.
Dubai Sanat Fuarı (Art Dubai) kuleler, alışveriş merkezleri
ve lüks otellerden oluşan kentin o konforlu dünyasının ortasında bir yerde
gerçekleşiyor. Kentin simgesi sayılan süper lüks Burj el Arap
kulesiyle 'plaj komşusu' olan Jumeirah Oteli’nin salonları
fuara ayrılmış. Bu yıl dördüncüsü gerçekleşen fuar, özellikle ‘Batı’lı olmayan’
sanatın bir araya geldiği bir yer. Londra, Paris, Zürih hatta Mexico City’den
katılan galeriler de var ama ağırlık Uzak ve Ortadoğu kökenli galerilerle bu
coğrafyaların sanatçılarında. 70 galerinin 500 kadar sanatçıdan işler
sergilediği fuar, 17-20 Mart tarihleri arasında yapıldı.
Batılı olmayan sanat
Art Dubai’nin en büyük motivasyonu tabii ki Batılı koleksiyoncu ve
küratörlerin doğu merakı. Ortadoğu’nun bu en iddialı ticaret merkezi, yükselen
tüm piyasalara olduğu gibi sanat piyasasına da ilgisiz kalmamış. ‘Batı’lı
olmayan’ sanat, daha uygun fiyatlara daha fazla gelecek vaadeden sanatçı arayan
koleksiyoncular için çok cazip görünüyor. Küratörler ve sanat izleyicisi için
ise iki önemli motivasyon söz konusu. Birincisi son yılların politik ve
toplumsal gelişmeleriyle kedini dayatan o ‘diğerlerine’ yönelik ilgi. İkincisi
ise bambaşka bakış açıları, farklı meseleler, yeni isimler ve anlatım biçimleri
arayışı. Özellikle çağdaş sanat alanında Batı’lı olmayan ülkelerde de uzun
yıllardır bu merakı tatmin edecek bir üretim var. İşte, bu üretimin biraya
getirildiği yerlerden biri Art Dubai.
Fuar diğer benzerleri gibi başka etkinliklerle de destekleniyor.
‘Global Art Forum’, Ortadoğu’da çağdaş sanat pratiklerinin
tartışıldığı dört günlük bir sempozyum. Çoğunlukla bölgenin önemli sanat
aktörlerinin bir araya geldiği oturumlardan birini de Türkiye’den Vasıf
Kortun yönetiyordu. Bidoun Project adlı kuruluş, daha
alternatif sanatçılardan bir sergi ve genç sanatçıların kendilerini tanıttıkları
toplantılar düzenledi. Fuarın sponsoru olan mücevher firması Van Cleef &
Arpels’in hemen girişte açtığı ‘Zamanın Şiiri’ başlıklı süslü püslü saat
sergisini de bu etkinlikler arasında saymak gerekiyor.
Bir milyonluk ödül
Fuarın en ilgi çekici yan etkinliği ise Abraaj Capital Sanat
Ödülü. Dubai’nin ışıltısına uygun olarak, dünyanın en yüksek para
ödülünü ihtiva ediyor. Her yıl üç sanatçıya bir milyon dolar veriyorlar. Abraaj
Capital, Dubai merkezli güçlü bir yatırım kuruluşu. Ödülü MENASA bölgesinden
yani Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Güney Asya’dan sanatçılara veriyor. Sanatçıların
birer küratörle birlikte, proje teklif ederek aday oldukları ödülün ilki geçen
yıl dağıtılmıştı. İlk ödülü alan üç sanatçıdan biri de Kutluğ Ataman’dı. Bu yıl
ödülü Kader Attia, Hala Elkoussy ve Marwan Sahmarani paylaştılar. Sanatçıların
ödül kapsamında hazırladıkları fuarın fuayesinde sergilenen işleri geleneksel ve
politik göndermeleri yoğun çalışmalar. Sahmarani, diğer iki sanatçıdan farklı
bir duruşla Batı ikonografisine referans veren, mekanı bir tür şapel gibi kendi
resimleriyle kaplamış; etkileyici bir işti.
Galeriler en güvendikleri sanatçılarla fuara katılıyor. Haliyle pek çok
Batı’lı sanatçı da vardı ama Art Dubai’nin en azından şimdilik öyle çok büyük
starların satıldığı bir fuar olmadığını söyleyebiliriz. Daha çok ‘iki boyutlu’,
yani ‘duvaraasılabilir’ çalışmalar vardı. Yine de geleneksel ögelerin
kullanıldığı ya da dekoratif yanı ağır basan biçimlerde üretilmiş çok sayıda
politik göndermeleri olan, eleştirel iş vardı. Benim ilgimi çeken, Ortadoğulu
sanatçılarla bizim Türkiyeli çağdaşlar arasında belirgin akrabalıklar oldu.
Birbirlerinden ne kadar haberleri var bilmiyorum ama son yıllarda egemen olan
ortak anlatım biçimleri benzer sonuçlar doğuruyor ister istemez. Mesela ödül
kazanan sanatçılardan Kader Attia’nın bir İsviçreli galerinin duvarındaki iki
fotoğrafı. Gerçekçi, müdahalesiz fotoğraf karelerinden biri belli ki bir Akdeniz
limanında, diğeri de bir Ortadoğu köyünde çekilmiş. İster istemez akla Halil
Altındere’nin, Şener Özmen’in ve hatta Aydan Murtezaoğlu’nun çalışmalarını
hatırlatıyor.
Yedi Türk sanatçı
Fuarda az sayıda Türkiyeli sanatçı vardı. Türkiye’den tek katılımcı olan
Dirimart’ın standındaki Ramazan Bayrakoğlu, Ebru Uygun, Ekrem Yalçındağ,
Necmi Zeka ve Ergin Çavuşoğlu dışında Dubai’li galeri
Green Art’ın sergilediği Nazif Topçuoğlu fotoğrafları ve
Zürih’ten Kashya Hilebrand galerideki Gülay Semercioğlu’nun
tellerle yaptığı tuvallerinden biri vardı Dubai’de. Green Art’ın standındaki
Silahtarağa Elektrik Santrali’nde çekilmiş, Bağdat’taki Ebu Garip’i çağrıştıran
ama elbette tipik Nazif Topçuoğlu olan footğrafların epey ilgi gördüğünü
söyleyebiliriz.
Tabii ki fuarın göz bebekleri geleneksel kıyafetleri içindeki Arap
koleksiyoncular. İlk günden itibaren yanlarında danışmanları ve korumalarıyla
bütün standları gezip bol bol sanat eseri topladılar. Bu arada dünyanın her
yerinden, hatta Türkiye’den de koleksiyoncular ve danışmanları vardı fuarda.
Fuarın resmi yayını Canvas’ın ikinci günkü sayısında ilk gün satışların gayet
iyi gittiği anlatılıyordu. Verilen listedeki rakamların yüz binleri bulmadığını,
yani fiyatların o kadar da yüksek olmadığını söylemek gerek. Eh bu da fena bir
durum değil.
Önce New York, sonra Dubai
Dirimart Galeri, birkaç hafta önce düzenlenen New York’taki
Armoy Show’a katılmış, hemen ardından da Dubai’ye. Bu, Dubai’ye ikinci
katılışları. Standında hem Türk hem yabancı sanatçılar vardı. Sabine Boehl,
Ghada Amer, Ramazan Bayrakoğlu, Ebru Uygun, Ekrem Yalçındağ, Necmi Zeka ve Ergin
Çavuşoğlu. Malum, Dirimart İstanbul’da da pek çok yabancı sanatçıyı temsil
ediyor, bazen onlara sergiler açıyor. Mesela geçen Bienal sırasında sergisini
açtıkları Mısır kökenli, New York’ta yaşayan sanatçı Ghada Amer’in bir tablosunu
neredeyse fuar açılır açılmaz sattılar. 140 bin doları, Dubali bir sanat vakfı
için alım yaban bir ‘şeyh’ verdi. Uluslararası sanat ortamında Türkiyeli bir
aktör olarak varlık göstermeyi hedefleyen galeri, Res adlı İngilizce dergiyi de
yayımlıyor. Galerinin sahibi Hazer Özil öncelikle kendileri ve
sanatçıları için iyi bağlantılar kurmak istediklerini, fuarlarda satış yapmanın
ikinci planda kaldığını söylüyor. Yine de bu fuarda ‘iyi satış yapmaktan’ dolayı
memnundu.