Atatürk’ün emriyle 1930’da kurulan Şişli Likör Fabrikası
yerine yapılmak istenen 157 metre yüksekliğindeki iki gökdelen ‘İstanbul
siluetine’ takıldı. Büyükşehir Belediyesi 24 Ağustos
2011’de önce onayladığı projeyi, Radikal’in gündeme getirdiği siluet
tartışmalarının ardından 2 No’lu Koruma Kurulu’ndan geri
istedi. Radikal Gazetesi'nden Ömer
Erbil'in haberine göre, Boğaz siluetine olumsuz etki edeceği
düşünülen gökdelenler için belediyenin yeni bir karar alması bekleniyor. Koruma
Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mete Tapan “Silueti etkileyeceği
kesin. Büyükşehir incelemeyi tamamlayıp kurula sunduktan sonra karar vereceğiz”
dedi. Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu’ysa “Gökdelenleri
Radikal’in ‘siluet haberi’ durdurdu’’ dedi.
Şişli Likör fabrikası binası 2006’da 345 sayılı kararla ‘Endüstriyel Miras’
kapsamında 2 No’lu Koruma Kurulu’nca kültür varlığı olarak tescil edilmiş,
2008’de de bu kez fabrika giriş pavyonu ve parseldeki ağaçlar ‘anıt ağaç’ olarak
tescillenmişti. 2011’de fabrika bacası da tescil kapsamına alındı. Fabrikanın 23
bin 711 metrekarelik arazisi ise TOKİ iştiraki olan Emlak Konut GYO tarafından
gelir paylaşımı yöntemiyle satışa çıkarıldı. İlk ihaleyi Kiler Gayrimenkul, 295
milyon 700 bin lira teklif ederek kazanmış, Emlak GYO, kamuoyundan gelen
tepkiler üzerine ihaleyi iptal etmiş, yeniden yapılan ihaleyi ise
Aşçıoğlu-Ofton-Meydanbey-Omak İnşaat Ortak Girişimi kazanmıştı. Projeye göre
tescilli bina yıkılmayacaktı ancak hemen yanı başında devasa gökdelen
dikilecekti. Üstelik 66 bin metrekare inşaat yapılması gerekirken iki gökdelenle
116 bin metrekare inşaat öngörülüyordu. Likör fabrikası binasının fiziki
yapısını da tehdit eden yeni proje aynı zamanda tescilli binanın altının otopark
yapılmasına imkân tanıyordu ki bu da ‘İmar’ ve ‘Kültür Varlıkları’ yasalarına
aykırıydı.
‘Estetiği uygun’du
İstanbul 2 No’lu Koruma Kurulu da 28 Haziran 2011’de bir rapor hazırlayarak,
projenin uygun olmadığını belirtti ve önerilen ek yapı yüksekliğinin 60 metreyi
geçtiğini vurgulayarak Büyükşehir Belediyesi’nce incelenmesini istedi. Belediye
ise 24 Ağustos 2011 tarihli yazısında “Projenin estetik ve yerleşim yönünden
uygun olduğunu” Kurul’a bildirdi. Koruma Kurulu 19 Ekim ve 2 Kasım’da yaptığı
görüşmelerde bir sonuca varamayarak, müzakerelerin devam edeceği kararını aldı.
Radikal üstüne gitti
Bu arada Radikal, eylül ayından itibaren yaptığı haberlerle ‘kentin
siluetinin bozulması’nı gündeme getirdi. Geçen ay İstanbul’da yapılan siluet
toplantısında da Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay
rahatsızlığını dile getirdi: “İstanbul silueti bozuluyor, canım acıyor.”
Toplantıdan sonra Büyükşehir Belediyesi 1/100 binlik planlara bir not düştü ve
yeni yapılacak gökdelenleri yeniden gözden geçirme kararı aldı. Siluete etki
edecek projeler incelenince de 2 No’lu Koruma Kurulu ‘likör fabrikasının
bulunduğu yere’ inşa edilmesi düşünülen gökdelen projesini Belediye’ye geri
gönderdi. Koruma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mete Tapan Radikal’e yaptığı
açıklamada, projenin bu haliyle siluete etki edeceğini söyledi ve şöyle konuştu:
‘‘Kurula büyük yük biniyor. Plan yapma yetkisi tek yerde olmalı. Yerel yönetim
yapmalı. Özelleştirme, şehircilik bakanlığı, ilçe belediyeleri, her kurum plan
yapıyor. Sonra topu kurula atıyorlar. Projede tescilli bina altına otopark inşa
ediliyor. Bina bunu taşımaz. Bakan Günay siluet noktasında çok titiz. Belediye
yeniden inceleyecek, biz sonra karar vereceğiz.”
Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu da Radikal’in
‘kentin silueti’ konulu haberlerini anımsatarak şunları söyledi: ‘‘Kamu
arazilerini talan ediyorlar. O bina Cumhuriyet döneminin ilk sanayi yapısı.
Kültür merkezi yapın, park alanı yapın. O bölgede nefes alacak alan yok. Üstelik
burası depremde toplanma alanı. Çünkü o çevrede Ali Sami Yen Stadı ve fabrikanın
arazisi var sadece. Deprem olsa çadır kuracak alan yok. Kamunun yaptığı planları
yine kamu kendi rantı için deliyor. Radikal’in siluet haberi gökdelenlerin
yapılmasını durdurdu. 1/100 bin ölçekli planlara not düşülmesini sağladı. Daha
önce plan değişikliğini mahkeme kararıyla durdurmuştuk. Eğer proje bu haliyle
geçerse yine dava açarız.’’