Gökçek’e Yeni Suç Duyurusu



TBMM’den geçen Belediye Yasası ile kentsel dönüşüm projelerinde gündeme gelebilecek olası mağduriyetlere çarpıcı bir örnek Ankara’da yaşanıyor. Arsası Dikmen Vadisi Kentsel Dönüşüm Projesi’nde bulunan Yaşar Altınışık adlı yurttaş, Belediye Meclisi’nin konuya ilişkin aldığı 5 kararı yargı yoluna başvurarak iptal ettirdi, alınan son kararın yargılaması ise sürüyor. Altınışık, Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkında da yeni bir suç duyurusunda bulunuldu.

Yaşar Altınışık, bakanlığa ve savcılığa verdiği dilekçede, 4 çocuğuyla birlikte Çankaya’da sahip oldukları 1955 ada 189 parsel sayılı taşınmazın Dikmen Vadi Projesi 3. Etap kapsamında Anakent Belediyesi tarafından kamulaştırılmasıyla ilgili mahkeme süreçlerini anlattı. Buna göre Altınışık, içinde taşınmazının da yer aldığı Anakent Belediye Meclisi ve encümeninin onayladığı kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilanları, 1/500 ölçekli nazım imar planları ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarını tam 5 kez mahkemelerde iptal ettirdi. Buna karşın her iptal kararının ardından Anakent Belediyesi söz konusu mahkeme kararlarını “uygulamadı.” Bu kararlara karşılık olarak da belediye her defasında yeni plan ve parselasyon kararları aldı. 6. iptal davasını ise mahkeme henüz karara bağlamadı. Altınışık bu durumu dilekçesinde, “Anayasanın 138. maddesindeki hükmü ve 2577 sayılı yasanın 28. maddesi hükmü uyarınca şüphelilerin yetkili bulunduğu Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından mahkeme kararları uyarınca işlem yapılması gerekirken aynı işlemlerin tekrar tekrar belediye meclis ve encümen kararlarına bağlanmak sureti ile mahkeme kararlarının uygulanabilirliğinin ortadan kaldırılması açık biçimde suç teşkil etmektedir” diyerek anlattı.

Uzlaşma tarihinden 12 gün sonra çağrı

Altınışık, Belediye Encümeni’nin yeniden kamulaştırma kararı üzerine kendisine 18 Haziran 2008 tarihli yazı yazıldığını ve 6 Haziran 2008’de uzlaşmaya çağrıldığını kaydetti. Altınışık, şunları ifade etti:

“Uzlaşma toplantısının yapılacağı belirtilen tarihten 12 gün sonra yazılan bir yazı üzerine uzlaşma toplantısının belirlenen tarih geçtikten sonra yapılması mümkün olmadığı gibi bu toplantıya da katılmam söz konusu değildir. Ayrıca uzlaşma tutanağına imza atmaktan imtina edildiği belirtilmekte ise de herhangi bir uzlaşma toplantısı yapılmadığından böyle bir tutanak da tutulmamıştır. Söz konusu tutanağın yokluğumuzda belediye yetkilileri tarafından düzenlenmiş bir tutanak olduğu, belirtilen tutanağın 10 Haziran 2008 olan tarihinin sonradan 18 Haziran 2008 olarak düzeltilmesinden de açıkça anlaşılmakta olup iderenin ciddiyetsizliğini ve mahkeme kararlarını uygulamayı düşünmediğini ortaya koymaktadır.”

‘Hileli işlem yapıldı’

Mahkeme kararlarına uyulmadığına ilişkin bir başka örneğin de, Çankaya Kadastro Müdürlüğü’nün Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yazmış olduğu 25 Aralık 2009 günlü yazısı olduğunu belirten Altınışık, bu yazıda da sadece parsel numaraları değiştirilmek yoluyla mahkeme kararlarının uygulanmasını ortadan kaldırmaya yönelik “hileli işlemler” tesis edildiğinin görüldüğünü vurguladı.

‘Taşınmazım işgal edildi’

“Şüphelilerin yetkilisi olduğu idarenin, mahkeme kararlarını uygulamamaktaki ve aynı kararda direnmelerinin sebebi taşınmazımın işgal edildikten sonra üzerine yapılmış olan yapıların usulsüz bir şekilde satılması ve başkasına çıkar sağlanarak tarafımın ve idarenin zarara uğratılmasıdır. Esasında taşınmaz üzerine konut yapılmasına ilişkin ihale de ihale kanuna aykırıdır. Şöyle ki; Dikmen Vadisi Projesi 3. Etap kapsamında kalan taşınmazların üzerinde, kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesi ile yüzlerce konut yapılmıştır” görüşünü dile etiren Altınışık, Anakent Belediyesi tarafından konut ve sosyal tesis amaçlı olarak yapılmış olan ihalede mülkiyet ve imar probleminin çözümlenemediğine vurgu yaptı. Kendisine ait taşınmazın önce kamulaştırıldığını, sonra bundan vazgeçildiğini anımsatan Altınışık, mülkiyetinin tamamı belediyeye ait olmayan taşınmaz üzerinde konut yapılması amacıyla ihaleye çıkılmasının da yasaya aykırı olduğu anımsatıldı. Bu bakımdan şüphelilerin suç işlemiş ve işlemeye devam ettiklerini anlatan Altınışık, taşınmazının da bulunduğu Dikmen Vadisi Projesi 3. Etap kapsamında kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca inşa edilen Anakent Belediyesi’ne ait 393 adet bağımsız konutun toplu bir şekilde ihaleye çıkılıdığını ve ihalenin 117.400.000,00 bedelle Kuzu Toplu Konut İnş. Ltd. Şti.-Ulubol İnş. Harf. Tur. San. Ltd. Şti. ortak girişimine verildiğini belirtti.

Haberin devamı için lütfen ilerleyiniz.



Gökçek’e yönelik suçlamalar

- İdare Mahkemesi kararlarını uygulamamak

- Mahkeme kararlarını etkisiz hale getirmek amacıyla Belediye Meclis ve encümen kararları almak suretiyle görevi kötüye kullanmak,

- İhale kanunlara aykırı davranmak

- İhaleye fesat karıştırmak

‘İhale şartnamesine aykırı karar’

Bu ihale bedelinin yüzde 50’sinin peşin, geriye kalanının da 24 ay vadeli olacağının kararlaştırıldığını anımsatan Altınışık, bu ihale kararından sonra taraflar arasında noter onaylı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını anlattı. İhale şartnamesi ve ihaleden sonra imzalanmış olan sözleşme hükümlerine karşın, Belediye Encümeni’nce alınan kararla, taksitlerin düzenli olarak ödendiği, satılan taşınmazların üzerinde idareye ait borçlardan dolayı haciz ve icra uygulamasının bulunduğu, tapu devrinin yapılamadığı, projenin aksamadan devam edebilmesi ve zamanında bitirilmesinin mali sıkıntı nedeniyle kesintiye uğramaması için, idarece tapu devrini etkileyen sorunlar çözülünceye kadar taksit ödemelerinin herhangi bir gecikme faizi uygulanmaksızın ertelenmesine karar verildiğini aktaran Altınışık, şunları kaydetti:

“Bu karar ihaleyi alan firmaya bildirilmiştir. Belediye encümenince alınmış olan bu karar açık biçimde ihale şartnamesine, yapılan sözleşmeye ve ihale kanununa aykırılık teşkil etmektedir. Zira 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nda da belirtildiği üzere ihale yapılıp sözleşme imzalandıktan sonra ihale şartnamesinin değiştirilmesi mümkün değildir... Belediyeye ait konutların projeyi yürüten firmalardan satın alınması bu ihalenin bu firmalara çıkar sağlanması amacıyla yapıldığını ortaya koymaktadır. Öte yandan sözleşme ve şartnameye rağmen taksit ödemelerinin ihaleyi alan firmalar tarafından durdurulmasının istenmesi ve bu talebin belediyece kabul edilmesi açık biçimde idare zararına neden olduğu gibi ihaleye fesat karıştırma suçunu da oluşturmaktadır.”

*

‘Kamu eliyle ihya’

“Bütün bu anlatımlarımdan anlaşılacağı üzere, şüphelilerin yetkilisi bulunduğu belediye tarafından çocuklarımla birlikte maliki bulunduğum taşınmazın neden ve nasıl işgal edildiği ortaya çıkmaktadır” tespitini yapan Altınışık, taşınmazının bulunduğu alanda kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile yapılmış olan bağımsız bölümlerin, belediye tarafından projeyi yapan firmaya satıldıktan sonra bu firma tarafından üçüncü şahıslara çok yüksek bedellerle satıldığını vurguladı. Bir taraftan kamu eliyle kendisinin ve çocuklarının zarara uğratılırken, diğer taraftan yine kamu eliyle bazı şahısların “ihya edildiğini” kaydeden Altınışık, “Mahkeme kararlarına rağmen taşınmazımın tarafıma iade edilmemesi şüphelilerin hukuk tanımaz bir mantık içinde hareket ettiğini ortaya koymaktadır. Belediye Meclis ve encümen üyelerinin sürekli aynı kararı almaları ve imar daire başkanı ile harita şube müdürünün aynı öneriyi meclis ve encümene yapmaları mahkeme kararlarını göz önüne almamaları yukarıda belirttiğimiz üzere ihale kanununa aykırı davranılmış olması nedeniyle iş bu şikayeti yapmak zorunda kalmış bulunuyorum” dedi.

Altınışık, dilekçesinin “sonuç” kısmında “anlatımlarıyla gerek Anakent Belediyesi’nde bulunan dava ve ihale dosyaları üzerinden gerekse tapu sicil ve kadastro müdürlüklerinde yapılacak inceleme sonucunda, şüpheliler hakkında soruşturma yapılarak kamu davası açılmasını ve cezalandırılmalarını” talep etti.

*

Danıştay: Ruhsat iptal edilmeli

Danıştay 6. Dairesi, Yaşar Altınışık’ın taşınmazının da bulunduğu Dikmen Vadisi 3. Etap Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Projesi alanındaki parselin üzerindeki yapıların ruhsatlarının ‘iptali gerektiği’ kararını verdi.

ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yaşar Altınışık ve çocukları, kendi taşınmazının da içinde yer aldığı 7050 ada 43 parsel üzerindeki taşınmazların yapı ruhsatlarının iptali istemiyle Ankara 14. İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Ancak İdare Mahkemesi davayı reddetti. Bunun üzerine Altınışık, Danıştay 6. Dairesi’ne temyize gitti. Daire de “Olayda uyuşmazlık konusu taşınmazın konut alanı olarak belirlenmesine ilişkin imar planları ile parselasyon planları ve bu planlara göre verilmiş olan yapı ruhsatı yapılar tamamlanmadan ve yapı kullanma izne düzenlenmeden iptal edilmiş olduğundan yargı kararı geriği yerine getirilmeksizin aynı içerikte düzenenlenen yapı ruhsatında hukuka uyarlık buluunmadığından iptali gerekirken aksi yöndeki idare mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır” kararını verdi. Daire bu nedenlerle Ankara 14. İdare Mahkemesi’nin kararını oybirliğiyle bozdu.