Anakent Belediyesi, 1995 yılından bu
yana kullanılan camili simgenin yargı kararıyla iptal edilmesine karşın, yerine
Hitit Güneşi simgesini koymuyor. Başkentin simgesi konusunda 14
yıldır hukuk mücadalesi veren avukat Rahmi Kumaş, Anakent
Belediyesi’nin yargı kararını yanlış yorumladığını belirterek, “Belediye, bundan
sonra camili simgeyi kullanmıyor, ama daha önce kullandıklarını da geçerli
sayıyor. Bu yanlış bir uygulama. Camili simgelerin tamamı kaldırılarak yerine
Hitit Güneşi getirilmeli” dedi.
Eski CHP Milletvekili ve avukat Rahmi Kumaş, 1995 yılından bu yana kentin
simgesine ilişkin yürüttüğü hukuk mücadelesinde yargının Anakent Belediyesi
aleyhine karar vermesine karşın belediyenin iptal edilen simgede ısrar ettiğini
kaydetti. Kumaş, Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’in Ankara 3. İdare
Mahkemesi’nin kararını uygulamak zorunda olduğunu vurguladı. Kumaş, “Gökçek bunu
temyiz ederek, Danıştay’dan bu kararın yürütmesinin durdurulmasını istedi.
Danıştay bu istemi reddetti. Bu durum karşısında Gökçek’in kararı uygulama
yükümlülüğü bulunmaktadır” diye konuştu. Anakent Belediyesi’nin camili
simgeninin iptaline ilişkin kararın uygulamasını birkaç ay geçiştirme hakkı
olmadığını belirten Kumaş, Gökçek’in bu konuda Anakent Belediye Meclisi’nden
yeni bir karar alacağını söylediğini anımsatarak, ne Gökçek’in, ne de Anakent
Belediyesi’nin böyle bir yetkisinin olduğunu kaydetti.
‘Sökülüp atılmalıdır’
Kumaş şunları dile getirdi:
“Anakent Belediye Meclisi’nden böyle bir karar alınsa bile o kararı da
yargıya taşıyacağım. Bu süreci en küçük bir yanlış yapmadan sürekli olarak
kovuştururum. Gökçek simge kararını uygulamak yerine, şunu yapıyor: Bundan sonra
bu simgeyi kullanmıyor, ama daha önce kullandıklarını geçerli sayıyor. Bu yanlış
bir yorum. Her yerden camili simgelerin sökülüp atılması gerekiyor. Bu
yapılmadığı için Gökçek hakkında suç duyurusunda bulundum. İçişleri Bakanlığı
ise soruşturma izni verilip verilmeme konusunda hâlâ dosyayı bekletiyor.
Soruşturma izni verilmezse de bu kararı hemen Danıştay’a götüreceğim.”
‘Simge Hitit Güneşi’dir’
Camili simgenin iptal kararının esastan görüşülmek üzere Danıştay’da
beklediğini de ifade eden Kumaş, Danıştay’dan iptal kararına onama çıkmasını
beklediğini kaydetti. Büyük ihtimalle gelecek ay bu kararın açıklanacağını
belirten Kumaş, hem Danıştay’ın, hem de İçişleri Bakanlığı’nın kararlarını
beklediğini, kararlara göre yargı sürecini devam ettireceğine dikkat çekti.
Camili simgenin iptaliyle Ankara’nın gerçek simgesinin Hitit Güneşi olduğunun
belirlendiğine dikkat çeken Kumaş, şöyle devam etti:
“Bir işlem iptal edildiği zaman onun doğurduğu sonuçlar da ortadan kalkar.
Melih Gökçek ve belediyesinin Ankara’da Hitit Güneşi simgesini kaldıran ve
yerine camili ve Atakule’li simgenin konulmasına ilişkin karar iptal edildiğine
göre bu uygulama geçerliliğini yitirmiştir. Geçerliliğini yitiren ve iptal
edilen uygulama yerine eski uygulamaya geçilmesi gerekir. Bu da eski simge Hitit
Güneşi simgesidir. Bu karar yargı kararıdır ve uygulanmalıdır. Akay Kavşağı’nı
kapatma gerekçesi olarak bir yargı kararını gösteren Gökçek, kentin simgesiyle
ilgili yargı kararlarını ise uygulamıyor. Bu bir çelişkidir.”
Kumaş, yürüttüğü 14 yıllık hukuk sürecini şöyle özetledi:
“14 yıldır hukuk savaşı veriyorum. 1995 yılında Hitit Güneşi Kursu olan simge
camili simgeyle değiştirilince Ankaralılar yeni simgeyi hiç benimsemedi. Fakat
şimdi görüyoruz bu konuda kimse ses çıkarmıyor. Bu mücadeleye ilk başladığımda
özellikle dinci çevreler beni ‘cami düşmanı’ olarak gösterdi. ‘Niye dinle
uğraşıyorsun, cami simgesini niye kaldırtmak istiyorsun?’ diye tehdit edenler
oldu. Evime ‘Seni öldüreceğiz’ diye telefonlar geldi. Ama ben bu tehditleri hiç
önemsemedim. Çünkü ben eskiden beri bu tehditleri alırım. Bu konuda hiçbir
yanlışım, hukuksal eksikliğim yok. Yapılan tehditleri ya da baskıları
umursamıyorum.”
‘Ankara binlerce TL zarara uğratıldı’
1995 yılından beri süren dava sürecinin Anakent Belediyesi’nin yargı kararını
uygulayana kadar devam edeceğini belirten Kumaş, Gökçek’in belediye başkanlığı
görevi sona erdiğinde bu konuda yargıya hesap vermesi gerektiğini belirtti.
Kentin simgesini siyasal tutumu doğrultusunda değiştiren Gökçek’in belediyeyi ve
Ankara’yı binlerce TL zarara uğrattığını belirten Kumaş, bu zararın ne kadar
olduğunun saptanmasını istemesine karşın mahkemenin bu istemi yerine
getirmediğini belirtti. Kumaş, şöyle devam etti:
“Ortada var olan yargı kararlarını Melih Gökçek’in uygulaması gerekiyor.
Yargı kararlarını uygulamadığı için Gökçek hakkındaki suç duyuruları ise hâlâ
işlem görmedi. Simge konusunda karar almaya yetkisi yok. Çünkü Anakent Belediye
Meclisi’nin 1995 yılındaki camili simge kararının iptal edilmesiyle Ankara’nın
simgesinin Hitit Güneşi olduğu ve şu anki simgenin bir geçerliliğinin kalmadığı
yönünde yargının verdiği bir karar var. Gökçek ‘Yeni simge yapacağım’ diyor.
Yeni simge yaparsa ben de yine dava açacağım. Şu anda dava dilekçesi
bilgisayarımda hazır. Gökçek Ankara Anakent Belediye Meclisi’nden yeni simgeyle
karar çıkarttığı zaman ben ona o gün dava açarım.”
1995 yılından bu yana simge konusunda yargısal süreci kavuşturduğunu anlatan
Kumaş, 14 yıllık bir direnişinin olduğunu belirterek, simge davası konusunda her
aşamayı bir kitap altında topladığı belirtti. Kumaş, “Simgesel Direniş” adını
verdiği kitapta hem dava süreçlerinin anlatıldığını, hem de “idari yargıda hak
nasıl aranır” sorusuna yanıt verildiğini belirtti.