Gökçeada'da Jeolojik İnceleme



İHA'nın haberine göre, incelemede, Gökçeada-Semadirek arasındaki fay hattının Gökçeada cephesinin kırıldığı anlaşıldı. Bunun da Gökçeada'nın büyük depremi atlattığı anlamına geldiği belirtildi.

Çanakkale'nin Gökçeada ilçesinde, 24 Mayıs günü 6,9 büyüklüğünde deprem meydana gelmiş, sarsıntıda bazı binalar hasar görmüştü. Büyük depremin ardından ise bölgede çok sayıda artçı sarsıntı meydana geldi. İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Maden Yatakları Jeokimya Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr Hüseyin Öztürk ile ekibi, depremlerin ardından Gökçeada'da jeolojik çalışma gerçekleştirdi. Çalışmanın ardından bir açıklama yapan Prof. Dr. Hüseyin Öztürk, 24 Mayıs'ta meydana gelen 6,9 büyüklüğündeki depremin Kuzey Anadolu Fayının en batısındaki parçasının kırılmasıyla oluştuğunu söyledi.

Kuzey Anadolu Fayının Erzincan'dan başlayıp, Amasya, Kastamonu, Bolu, Adapazarı güzergahından Marmara Denizi'ne, buradan Saros Körfezi'ne ve Gökçeada ile Semadirek adasının arasından Yunanistan'ın Korinz Körfezi'ne uzandığını belirten Öztürk, "Bu ana hat tek-düz hat olmayıp, farklı uzunluktaki fay parçalarından oluşur ve hat boyunca Anadolu yılda yaklaşık 2 santimetre de batıya kaçar. Uzun tek bir kat mı, yoksa parçalı mı olduğunu tam bilemiyoruz. Ancak son kırılma sonrası, gözlenen artçıların yerleri ve dizilimleri, tüm Gökçeada cephesinin kırıldığını, kırılmanın 60 kilometreden daha az olmadığını göstermekte. Bu bağlamda Gökçeada büyük depremi atlatmıştır diyebiliriz. Kanımca Gökçeada için yaşadığımız etkiye yakın bir sallanma Saros Fayının kırılmasıyla mümkün olacaktır. Adanın son depremden az etkilenmesinin üç ana nedeni olabilir. Birincisi hareket eden fay hattının Gökçeada'nın uzağından, 25 kilometre kuzeyinden geçmesidir. İkincisi adanın temelinde sağlam kayaların bulunmasıdır. Ada yer derinliklerine volkan çivileriyle sabitlenmiş dirençli bir jeolojik ortamdan oluşmaktadır. Üçüncüsü ise adada yüksek binaların olmaması' dedi.

Gökçeada Belediye Başkanı Ünal Çetin, 'Yapılan bu çalışmalar neticesinde adamızın sağlam bir zemine sahip olduğunu öğrendik. Bu bilimsel olarak da kayıt altına alınmıştır. Tüm misafirlerimizi gönül rahatlığıyla adamızda ağırlamaktan onur duyacağız" dedi.