Gezi olayları sürerken Batılı medyada gelişmelerin Türk ekonomisini nasıl etkileyeceğine ilişkin analizler çoğalmaya başladı. New York Times gazetesine göre, "Kargaşa, Türkiye'yi sallarken finansal korkular daha inandırıcı oluyor."
New York Times, Gezi Parkı olaylarının borsa, faiz ve döviz piyasalarına etkilerine dikkat çektiği analizinde iki yılı aşkın bir süre sadede çok az sayıda yatırımcı ve iktisatçının Türkiye'nin borca dayanan ekonomik patlamasının "acı verici bir sona" ulaşabileceği uyarılarını yaptıklarını ve bu uyarıların kısa bir süre öncesine dek gözardı edildiğini kaydetti.
Gazete bütçe açığı ve toplam kamu borcuna ilişkin verilerin olumlu olduğunu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için halen yaşanan siyasi krizin, Türkiye'nin ekonomik başarısı sayesinde yönetilir gibi göründüğünü vurgularken kargaşanın başlamasından bu yana Erdoğan iktidarının tehlikede olduğunun pek düşünülmediğini de kaydetti.
"Ancak şimdi artan sayıdaki iktisatçı bunun mümkün olduğunu söylerken bu dinamik hızla değişebilir" iddiasını dile getiren gazete, bu bağlamla Türkiye'ye akmış olan "milyarca dolar tutarında kısa vadeli kredi"ye vurgu yaptı ve sıcak paranın aniden geldiği gibi hızla gidebileceğini öne sürdü.
Bir döviz krizi tetiklenebilir
Böyle bir durumda "bir döviz krizinin tetiklenebileceği" uyarısında bulunan gazeteye konuşan Pi Economics'ten Tim Lee "Bu klasik bir kredi patlamasıdır, paralar Türkiye'ye atılıyor, özellikle bankalarca… Bir an geliyor ki müzik duruyor" sözlerini kullandı.
New York Times, Türkiye'de 1993 ve 2001 krizlerinin büyük ölçüde döviz krizleri olduğunu savunduğu haberinde Lee ve onun gibi kuşku duyan diğer uzmanları kaygılandıran iki noktaya değindi.
Özel sektörün 221 milyar dolarlık dış finansman ihtiyacı
Bu çerçeve özellikle Türkiye'nin özel sektörünün sadece bu yılda 221 milyar dolarlık dış finansmanına ihtiyaç duyacak olmasına ve bunun da büyük ölçüde kısa vadeli kredi şeklinde geleceğine dikkat çekilirken bu tutarın çok büyük ve Türkiye'nin GSYH'sının yüzde 25'i kadar bir rakam olduğunun altı çizildi.
Buna ek olarak da Türk hükümetinin gündemindeki büyük projelere de dikkat çeken gazete, hükümetin, üçüncü köprü gibi 400 milyar dolarlık bir kamu projesi programını açıkladığını, bunun Türk ekonomisinin yarısını geçtiğine de işaret etti.
NYT, Türkiye'nin Olimpyatları kazanması halinde inşa çabası ve borçlanmaların artacağını belirtikten sonra yatırım bankası Jefferies'den kredi analisti Richard Segal'ın "en kaygı verici unsurun, Türk bankalarınca ve şirketlerinin gizlenmiş dış borç birikimi olduğunu" düşündüğünü de yazdı.
Haberde Türk bankaları ve şirketlerinin tahvil satışlarına dikkat çekildikten sonra Türkiye'de "dünyanın en büyük cari işlemleri açıklarından birinin olduğu" vurgulandı.
Büyük bir borç köpüğü
Richard Segal, "Bu, büyük bir borç köpüğüne benziyor" sözlerini kullandıktan sonra Türkiye'nin "sıcak paranın pompalandığı diğer başka yükselen ekonomilerden daha kırılgan bile olduğunu savundu. Segal, ABD'deki daha yüksek faiz oranlarının olası çekim etkisine de işaret ederek Türkiye'deki "ayaklanmaların, siyasi kargaşaya yol açarak yatırımcıların kaçmalarına neden olması olasılığının bulunduğunu" öne sürdü.
Merkez Bankası risklerin çok farkında
Buna karşın Türkiye'nin iki finansal krizinden çıkmaya başardığını anımsatırken başta Merkez Bankası olmak üzere, Türkiye'nin düzenleyici mekanizmasının risklerin çok farkında olduğunu, bankaların da kredi büyümesini yavaşlattıklarını belirtikten sonra "Türkiye'nin de başka avantajları var, euro bölgesi ülkeleri ile karşılaştırıldığında" dedi.
Diğer avantajlar: Esnek para ve döviz rezervi
NYT, bu avantajları da "esnek para birimi ve Merkez Bankası'nın 100 milyar dolarlık rezerv"i sıraladıktan sonra "Ancak bunlar, Londra ve New York'taki televizyon ekranlarında Taksim Meydanı'ndaki kargaşa sahnelerini izleyen tedirgin simsarlar için ayrıntı olabilir ve paralarını başka güvenli bölgelere yönlendirmekten vazgeçmelerini sağlamak için fazla etkileri olmayabilir" dedi.