Moderatörlüğünü GYODER Yönetim Kurulu Üyesi Neşecan Çekici'nin yaptığı 'Gelişen Kentlerde Büyü(me)yi Okumak' oturumunda, büyüme ve gelişmenin paradoksal yapısı hakkında bilgi paylaşımında bulunan konuşmacılar; son yıllarda çok hızlı gelişen ve büyük potansiyel taşıyan ikincil şehirlerin ekonomik ve demografik yapılarını mercek altına alarak konut pazarındaki yatırım fırsatlarını irdelediler.
Neşecan ÇekiciNeşecan Çekici: Gaziantep apartman dairesi, Bursa ve Samsun site içi apartman dairesi, İzmir müstakil ev, Konya ise site içinde müstakil ev istiyor
Oturumun açılış konuşmasını yapan Neşecan Çekici, GYODER olarak düzenledikleri ve en sonuncusu Eylül ayında Kayseri'de gerçekleştirilen 'gelişen kentler zirveleri'ne göndermede bulunarak; bu kentlerin ortak özelliklerini, önümüzdeki 10 yıl içinde 100 - 500 bin civarında nüfus artışı ve bununla birlikte ivme kazanacak konut talebi, ortalama 10 - 20 kentsel dönüşüm projesi ilan edilmiş ve üzerinde çalışılıyor olması olarak sıraladı. GYODER'in konferans için yaptırdığı, beş büyük kenti kapsayan ve alıcı profili ile alım kararlarını tetikleyen unsurları ortaya koymayı hedefleyen konut araştırmasının sonuçlarını da aktaran Çekici; katılımcıların yüzde 72'sinin 5 yıl içinde konut sahibi olduğunu, yüzde 28'inin de önümüzdeki 5 yılda konut sahibi olmayı hedeflediğini aktardı. Kadınlarda site içi ve müstakil ev tercihinin ön planda olduğunu belirten Çekici; şehirlere bakıldığında ise Gaziantep'te apartman dairesi, Bursa ve Samsun'da site içi apartman dairesi, İzmir'de müstakil ev, Konya'da ise site içinde müstakil ev talebinin öne çıktığına işaret etti. Katılımcıların yüzde 86'sının bizzat yaşamak için konut almak istediğini söyleyen Çekici, 3 kişiden 2'sinin ise 3+1 daireleri tercih ettiğini kaydetti. Çekici, konut yapısına göre tercihlere bakıldığında ise yüzde 70 ile ara katların revaçta olduğunu, yüzde 10'un ise bahçe katı istediğini ifade etti. Binalarda ses ve ısı yalıtımı beklentisinin yüzde 97 gibi yüksek bir orana karşılık geldiğini aktaran Çekici; gaz ve yangın alarmı isteyenlerin yüzde 85, dekoratif cephe isteyenlerin ise yüzde 81 olduğunu sözlerine ekledi. Site yapılarında tüketici için öne çıkan etkenlere de değinen Çekici, anket katılımcılarının yüzde 49'unun profesyonel bir yönetim istediğini, kapalı otopark beklentisinin de yüzde 44 olduğuna dikkat çekti.
Faruk GöksuFaruk Göksu: Büyümeyi yok saydık
"Büyümeyi okuyabildik mi?" sorusuyla sunumuna başlayan oturumun ilk konuşmasıcısı Kentsel Strateji Kurucu Ortağı A. Faruk Göksu, Türkiye'nin 'büyümeyi' yok saydığına işaret ederek; "Bizim kentlerimiz, dönüşümün dönüşümünü yaşıyor" dedi. 1960'lardan itibaren dönüşmeye başlayan Türkiye kentlerinin bugün bir ayrışma noktasına geldiğine işaret eden Göksu; bu kentleşme probleminin biraz da Türkiye'de şehir planlama değil de imar planı yaklaşımından kaynaklandığını belirtti. Türkiye kentlerinin estetiğin, korumanın, merkezi canlanmanın öne çıktığı bir rönesansa ihtiyacı olduğunu vurgulayan Göksu; ulaşımın çeşitlendiği ve toplu taşımanın teşvik edildiği, yürünebilir, karma kullanıma dönük, konut yapısının çeşitlendiği akıllı bir büyüme stratejisi izlenmesi gerektiğini söyledi. Yaratıcı ve yenilikçi yeni yüzyıl kentleri için ortak bir akıla ihtiyaç olduğuna dikkat çekerek '81 Kent 81 Vizyon' ve '39 Kent 1 İstanbul' çalışmalarına da değinen Göksu; makro formlara göre 75 kentin ancak 1 İstanbul edebildiğini, havlu atma noktasına gelen İstanbul ve Ankara'daki bu sıkışmanın ikincil kentlere doğru taşınması gerektiğini sözlerine ekledi. "Kentlerimizin geleceğini doğru kurgulamak istiyorsak 6K'ya dikkat etmemiz gerekiyor" diyen Göksu; bunları da 'kimlik', 'kapasite', 'kalkınma', 'kalite', 'katılım' ve 'kurgu' olarak özetledi.
Harun TanrıvermişHarun Tanrıvermiş: Bugün konutu 20 yıl öncesine göre daha farklı okumamız gerekiyor
A. Faruk Göksu'dan sonra söz alan Ankara Üniversitesi Taşınmaz Geliştirme Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Harun Tanrıvermiş de zaman içinde farklılaşan 'konut' algısı ve bunun kentlere yansıması üzerinde durdu. "Konut belki 20 yıl önce başka türlü tanımlanıyordu; ancak bugün daha farklı bir okuma yapmak gerekiyor" şeklinde konuşan Tanrıvermiş; öncesinde sadece arz tarafına odaklanılan süreçte artık tüketici beklentilerinin de göz önünde bulundurulmasının gerekliliğini vurguladı. Yaşanan kentsel dönüşüm sürecinin artık sadece 'barınma' ihtiyacının karşılanmasının yetmediğini gösterdiğini vurgulayan Tanrıvermiş, "Beklentilerde, konfor, ulaşım olanakları, sosyal donatılar öne çıkıyor. Konut alanların talepleri sürekli değişiyor; bunun belli aralıklarla izlenmesi, ölçülmesi önemli" dedi. Konut yatırımının sadece Türkiye için değil, Avrupa ülkeleri için de cazip bir yatırım aracı olduğunu, orta vadede de bu trendin devam etmesinin beklendiğini ifade eden Tanrıvermiş; Türkiye için balon iddialarının gerçekçi olmadığını, ancak hedef kitleye göre konut üretilmemesinin uzun vadede bir soruna işaret edebileceğini söyledi. Kentsel dönüşüm konusunda ise bütüncül bir yaklaşım olmadığı için kentlere olumlu ya da olumsuz yansımaları olabileceğini aktaran Tanrıvermiş; süreçte özel sektör kamu işbirliğinin önemine vurgu yaptı.
Ahmet ŞahinAhmet Şahin: Kentsel dönüşüm rant aracı olarak görülmemeli
TOKİ Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Şahin ise yılda yaklaşık yüzde 1 oranında kentleşen Türkiye'nin bu sürece çok iyi adapte olması gerektiğinin altını çizdi. 81 il ve 800 ilçede 3 bin 12 şantiyesi olan ve 639 bin 307 konut sayısına ulaşan TOKİ'nin artık yatay ve yerel mimariyi, mahalle kültürünü, öne çıkaran projelere yöneldiğini belirten Şahin; bulundukları kentlere değer katan projeler yapmak istediklerini söyledi.