Gelibolu Barış Parkı’na ‘Fikir’ Yerine Beton!

Bugün 18 Mart... Yakın tarihimizin onur destanı “Çanakkale direnişi”mizdeki emperyalist donanmaya karşı zaferimizi kutluyoruz. 93 yıl önce bugün, sömürgeci savaş gemileri Boğaz’a girmiş; ne var ki dönemin dünyaca ünlü zırhlıları hem topçularımızın gün boyu ateşiyle, hem de Nusret’in önceden döşediği mayınlarla sulara gömülürken; Amiral De Robeck saat 17.30’da “çekiliyoruz” demek zorunda kalmıştı...

Emperyalist donanmanın Çanakkale’de durdurulması, Çarlık Rusyası’ndaki sosyalist devrimin de önünü açıyordu. Nitekim yeni Sovyet Devleti bu tarihsel olanağı sağlayan Türklere, Ulusal Kurtuluş Savaşımızdaki destekleriyle adeta “vefa borcu”nu ödüyordu..

İşte bugün, aynı zaferle tarihe ne denli gurur verici bir imza attığımız yinelenecek; şehitlerimiz anılacak ve kutsanacak; Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının emperyalist çullanmayı nasıl geri püskürttükleri anlatılacak; Anadolu’nun tüm bölgelerinden yurdu savunmak için Gelibolu-Eceabat’ta destan yazan kahramanlarımızı bir kez daha yüreklerimizle kucaklayacağız... Peki, ya sonra? Seneye 18 Mart’a kadar yine unutacak mıyız?

Dünya Barış Parkı

Büyük destanımızı sadece yıldönümlerinde değil, her zaman anımsamak ve üstelik tüm insanlıkla birlikte “evrensel barış duyguları” içinde kutsamak için, 1988’de bir fikir projesi yarışması açıldı. Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in himayelerinde ve Genelkurmay Başkanlığı’nın da desteğiyle “uluslararası” katılımlı düzenlenen “Gelibolu Yarımadası Barış Parkı Fikir Proje Yarışması”nın resmi sahibi “TC Orman Bakanlığı” oldu.

Yarışmanın uluslararası kurallara uyularak gerçekleşmesinde ise Prof. Dr. Raci Bademli’nin eşsiz genel sekreterlik hizmeti unutulamaz. 2003 yılında yaşama veda eden Bademli’nin, denebilir ki son nefesine kadar söylediği ise şuydu: “Bizimkiler, yapılaşmanın olmadığı ve doğanın tüm değerleriyle yaşatıldığı bir projeye alışkın değildir; sürekli izlemeliyiz ve yarışmayla çelişebilecek uygulamalara engel olmalıyız...”

Ne var ki o dünya güzeli insanın “kaygı”larında ne denli haklı olduğu, dünyaya gözlerini yumduktan sonra ortaya çıkmaya başladı. Tümüyle doğaya dönük düzenlemeler ve özellikle “peyzaj” değerleriyle barış duygusunu güçlendirdiği için ödül alan proje, “delinme”ye başlandı...

Yıllar ilerledikçe, yol genişletmeleri, barış yerine hep savaşı anımsatan sözde anıtsal uygulamalar, o gizemli peysajda yaralar açtı... Bütün bunlar yetmiyormuş gibi geçen sene de sanki hiç yarışma açılmamış ve ödül alan projenin uygulanması için “dünyaya söz verilmemiş”çesine, yeni bir planlama için tekrar yarışma açılmasın mı? Adına “Gelibolu Yarımadası Tarihî Millî Parkı Kabatepe Tanıtım Merkezi Fikir Projesi Yarışması” denen girişim için Mimarlar Odası haklı ve yerinde bir kararla “boykot” çağrısı yapıyor.

Tüm mimarlardan destek beklenen boykotun gerekçesinde özetle deniyor ki: “Çevre ve Orman Bakanlığı, 2008 yılında, üstelik yarışma ile elde ettiği projenin ‘var’lığına karşın; Çanakkale Koruma Kurulu’nca onaylanmamış bir imar planı ‘taslağı’yla yarışma açmaktadır. Bu uygulama ve bu yarışmaya ait tüm harcamalar yasadışıdır...”

Bakanlığın yeni yarışması açıkça “yapılaşma”yı tanımlıyor. Adına “fikir” denmesine rağmen, “dolaşılan ve oturulan sergi alanları, salon, giriş ve kafeterya bölümleri ile yönetim kısmı”na ait yapılaşmalar için 1/100 mimari proje isteniyor! Yaşamının son yıllarını Gelibolu Barış Parkı’na adayan Raci Bademli’nin, korktuğu oluyor ve kemikleri sızlatılıyor...

Evet... Bugün 18 Mart ve ulusça haklı bir gurur içindeyiz. Orman Bakanlığı’nın bu kutsal duygularımızı, üstelik insanlığa armağan ettiğimiz bir Milli Park’ta “betonlaşma girişimi”yle örselemeye hakkı var mı? Bakanlığı 88’deki duyarlılığa yeniden sahip çıkmaya davet ediyoruz...