''Gelecek, Yeşil Rekabetin Ön Plana Çıktığı Bir Dünya Olacak''



Fotoğraf: AA

Eczacıbaşı Topluluğu Üst Yöneticisi (CEO) Erdal Karamercan, geleceğin, kısıtlı kaynakların söz konusu olduğu, kaynak kullanımında çözümlerin bulunması gereken ve kirlilik yaratanın bedelini ödediği, yani yeşil rekabetin ön plana çıktığı bir dünya olacağını söyledi.

Karamercan, ''Toplumsal ve çevresel riskleri doğru değerlendiren, inovatif ve sürdürülebilir iş modelleriyle kendileri için fırsat yaratabilen ve yatırım kararlarında sürdürülebilirliği esas alan şirketler, yeşil rekabette üstünlük sağlayabileceklerdir'' dedi.

Erdal Karamercan, kuruluşlar için artık, yüksek büyüme oranlarına ulaşabilmenin yanı sıra, sürdürülebilir kalkınmanın da büyük önem taşıdığının altını çizerek, ''Dünyada şirketler sürdürülebilirlik konusunda hızla ilerlerken, bunun gerekliliğini anlamayan ve ayak uydurmayarak geleneksel üretim biçimlerinde ısrar eden, sürdürülebilir üretim ve yönetim biçimleri üzerine kafa yormayan kuruluşların varlığı tehdit altında'' değerlendirmesinde bulundu.

Birleşmiş Milletler Binyıl Bildirgesi'nde yer alan, ''Tüm insanlığı, özellikle çocuklarımızı ve torunlarımızı, insan eliyle geri dönülmez biçimde bozulmuş ve kaynakları artık ihtiyaçları karşılamaya yetmeyecek ölçüde azalmış bir dünyada yaşama tehdidinden kurtarmak için hiçbir çabayı esirgeyemeyiz'' ifadesini hatırlatan Erdal Karamercan, geleceğin, kısıtlı kaynakların söz konusu olduğu, kaynak kullanımında çözümlerin bulunması gereken ve kirlilik yaratanın bedelini ödediği, yani yeşil rekabetin ön plana çıktığı bir dünya olacağını hatırlattı.

İş dünyası olarak, mevcut iş yapma modelleriyle devam edilmesi halinde, 2050 yılında 2,3 dünyaya ihtiyaç olacağını belirten Karamercan, ''Bu sürdürülebilir olmayan ekonomik büyüme modelinden, doğal kaynakların dengeli kullanımı prensibini temel alan sürdürülebilir bir büyüme modeline geçiş, iş dünyası için tek çözüm yoludur. Toplumsal ve çevresel riskleri doğru değerlendiren, inovatif ve sürdürülebilir iş modelleriyle kendileri için fırsat yaratabilen ve yatırım kararlarında sürdürülebilirliği esas alan şirketler, yeşil rekabette üstünlük sağlayabileceklerdir'' diye konuştu.

Geçmişte dünyada uygulanan büyüme ve gelişme politikaları sonucu, doğal kaynakların aşırı kullanımının ekolojik dengeyi bozmaya başladığını ifade eden Karamercan, sadece kısa vadede ekonomik büyümeyi öne çıkartan iş modellerinin artık geçerli olmadığının açıkça görüldüğünü ifade etti.

Erdal Karamercan, Eczacıbaşı'nın değerlerinin temelini oluşturan topluma ve çevreye saygı çerçevesinde hizmet verme geleneğini sürdürdüklerini ve bu bağlamda, üretimden pazarlama faaliyetlerine, insan kaynaklarından lojistiğe kadar, sürdürülebilir kalkınma ilkelerini benimsediklerini hatırlattı.



Rekabet ortamında üstünlük sağlamak için

Eczacıbaşı Topluluğunun, 2006'da Küresel İlkeler Sözleşmesi'ne, 2007'de Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyine (WBCSD), İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği ile 2009'da İklim Değişikliğine Karşı Kopenhag Bildirisi'ne ve İklim Platformu'na katılımının ardından 2010'da İklim Değişikliğine karşı Cancun Bildirisi'ne de imza attığını belirten Karamercan, şunları kaydetti:

''2010 yılında, uluslararası bağımsız denetim kuruluşu PricewaterhouseCoopers (PwC) tarafından güvence çalışması gerçekleştirilmiş olan konsolide enerji tüketim ve karbon emisyonu değerlerimizi, yayınladığımız 2009 Sürdürülebilirlik Raporumuzun içinde kamuoyuyla paylaştık. Bu bağlamda, Türkiye'deki üretim tesislerinin konsolide enerji tüketimini 2009 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 9,8 azaltarak, 1 milyon 59 bin 836 megavatsaate (MWh) düşürdük; üretimden kaynaklanan konsolide karbon emisyonunu da bir önceki yıla göre yüzde 9,1 düşüşle, 263 bin 935 tona indirdik. Ayrıca, Türkiye'de bulunan üretim tesislerimizdeki konsolide enerji ve su tüketimini de 2010'dan 2013'e değin yüzde 6 azaltmayı hedefliyoruz.''

Erdal Karamercan, rekabet ortamında üstünlük sağlamak için gerekli olan inovasyonun da, artık sürdürülebilirlik çalışmalarının odağında yer aldığını vurgulayarak, ''Müşterilerimizin beklentilerinin önünde, ancak değerlerine uygun ürünler ve hizmetler üretmek amacıyla kuruluşlarımızın gerçekleştirdikleri proje çalışmaları inovasyonda başarı yolunda güçlü adımlarla ilerlediğimizin somut göstergeleri. Bu çalışmalar sonucu ortaya çıkan projeler, içinde bulunduğumuz pazarlarda inovatif çözümler olarak hayat bulduklarında, büyümemizin itici gücü olacaklar'' diye konuştu.

Önümüzdeki dönemde Türkiye'nin dünyanın önde gelen ekonomilerinden biri olmasını beklediğini ifade eden Karamercan, Eczacıbaşı Topluluğunun da finansal performansında geldiği başarılı konumun yanı sıra, inovasyon ve sürdürülebilir kalkınma çalışmalarının da ivmesiyle, küresel platformda büyümesini arttırarak sürdüreceğini söyledi.

Eczacıbaşı topluluğunun 2010 performansı...

Karamercan, Eczacıbaşı Topluluğunun 2010 yılı performansını ve 2011 yılına dair beklentilerini de değerlendirdi. Yapı Ürünleri Grubu'nun çok markalı, çok üretim merkezli, çok pazarlı bir yapıda büyüme stratejisi doğrultusunda, 2008 yılında Topluluğa katılan Alman Burgbad kuruluşunun borsadaki tüm hisselerini satın alarak, tek hissedar konumuna geldiğini anımsatan Karamercan, Grubun şirket satın almalarının yanı sıra, yeni yatırımlarla da büyümeye devam ettiğini söyledi.

Rusya'nın Serpukhov Bölgesi'ndeki karo seramik fabrikasının yapımının tamamlandığını, deneme üretimi sonrasında, bu yılın ilk çeyreğinde tam üretime geçeceğini bildiren Karamercan, aynı bölgede üretim yapacak olan seramik sağlık gereçleri fabrikasınında da temelinin kısa bir süre önce atıldığını anımsattı.

Markaların Rusya'daki etkinliğini artırmak amacıyla, kendi mağazalarını açarak ülkedeki satış ağlarını da genişlettiklerini anlatan Erdal Karamercan, şunları söyledi:

''Moskova, Kazan, Yekaterinburg ve Serpukhov'daki 4 mağazamız 2010 yılında faaliyete geçti. Yurtiçinde ise 2010'da açılan 7 yeni mağazayla birlikte, toplam mağaza sayımızı 20'ye yükselterek sektörde önemli bir perakende zinciri oluşturduk. Banyo ve seramik alanında dünyanın lider markaları arasında yer almak için, inovasyona yatırım yaparak katma değer yaratmanın kaçınılmaz olduğunu biliyoruz. Çünkü biliyoruz ki, üretmek değil, müşteriyi şaşırtan, mutlu eden çözümler sunmak rekabet avantajı yaratacak ve bizleri global alanda öngördüğümüz konuma taşıyacak. İşte, bu hedef doğrultusunda uzun yıllardır sürdürdüğümüz çalışmaları, kurumsal bir çatı altında yeniden yapılandırıyoruz. Üretim tesislerimizin bulunduğu Bozüyük'te, tüm Ar-Ge ekiplerimizi buluşturacak bir İnovasyon Merkezi kuruyoruz. İnşaatı tamamlanmakta olan merkezimiz, faaliyetlerine nisan ayında başlayacak. VitrA İnovasyon Merkezi'nde, tasarımcıların yaratıcılık sınırlarına yeni ufuklar açacak, tüketicilerin hayal ettiği ürünleri gerçeğe dönüştürmemizi sağlayacak tasarımlar ve teknolojileri geliştireceğiz.''



''Teknoloji ve inovasyona birinci elden sahip olmak istiyoruz''

Yapı Ürünleri Grubu'nun inovasyona verdiği önemin sonuçlarını izlemekten son derece memnun olduğunu dile getiren Karamercan, geçen yıl V&B Fliesen'in, La Diva duvar ve Lavestido yer karoları ile ürün tasarımı alanında uluslararası 'red dot ödülü'nü kazandığını, aynı ürünlerin ayrıca 'Designpreis Deutschland' adayları arasında yer aldığını söyledi.

Bu bağlamda, koleksiyon için hazırlanan WEB sitesinin 'IF iletişim' ödülünü, 2011 koleksiyonu içinde yer alan Rich History'nin de 'IF 2011 ürün tasarım' ödülünü kazandığını belirten Erdal Karamercan, ''Yine geçtiğimiz yıl VitrA, Design Turkey 2010 kapsamında, iki ürünüyle Üstün Tasarım ve İyi Tasarım ödüllerine layık görüldü. Burgbad adlı kuruluşumuz da 2010 yılında Red Dot Design Award, IF Product Design Award ve Good Design Award ödüllerinin sahibi oldu'' dedi.

Seramikte teknoloji ve inovasyonun beşiği olan İtalya'da şirket satın alarak veya stratejik işbirlikleri oluşturarak, teknoloji ve inovasyona birinci elden sahip olmak istediklerini ifade eden Karamercan, bu konudaki çalışmalarının sistematik biçimde sürdürüldüğünü anlattı.

Karamercan, ''Önümüzdeki dönemde dünya ekonomisini gelişmekte olan ülkelerin sırtlayacağı gerçeğinden hareketle, Yapı Ürünleri Grubumuz da pazarlama faaliyetlerine, Hindistan'da imzaladığı stratejik işbirliği anlaşmasına ek olarak, Şangay, Dubai, Bahreyn ve Bulgaristan'ın yanında son olarak, Libya, Suudi Arabistan, Irak gibi ülkelerde açtığı temsilciliklerle yeni bir yön vermekte'' dedi.

 Eczacıbaşı yatırım bankacılığını izliyor

Finans sektöründeki kuruluşları Eczacıbaşı Menkul Değerler'in varlık yönetiminde kullanabildiği ürün portföyünü genişletebilmek amacıyla çalışmalarına devam ettiğini belirten Karamercan, ''Bu bağlamda, Yatırım Bankacılığı lisansı için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu ile temasımız sürmektedir'' dedi.

Kanyon'dan sonra ikinci gayrimenkul yatırımını 'birlikte yaşam' konsepti üzerine Zekeriyaköy'de kurduklarını söyleyen Erdal Karamercan, şunları kaydetti:

''İstanbul'la bütünleşmiş, hatta simgeleşmiş Kanyon'dan sonra, Ormanada yaşam projemiz, Eczacıbaşı güvenilirliği ve kalitesini yansıtan bir marka olacaktır. Lansmanına ve satışlarına geçtiğimiz aylarda başladığımız Ormanada'nın tamamını 2013 yılı sonuna kadar yerleşime açmayı hedefliyoruz. Gayrimenkul sektöründe, ayrıcalık yaratabileceğimize inandığımız projeler tasarlıyor ve hayata geçiriyoruz. Bu bağlamda, Kartal Kentsel Dönüşüm Projesi ile ilgili gelişmeleri yakından izliyoruz. Son aşamalarına gelmiş olan yasal imar hakları ile ilgili çalışmaların sonuçlanmasının ardından projemizi başlatacağız. Aşamalar halinde gerçekleşecek bu büyük proje, daha uzun bir süreye yayılacaktır. Kartal'daki arazimizin üzerinde de, İstanbul'un simgelerinden biri olacak, çağdaş ve dünya ölçeğinde bir eser yaratmayı hedefliyoruz.''