Prof. Dr. Mimar Pekka Heikkinen’in, Finlandiya ahşap mimarisi ve Aalto Üniversitesi Ahşap Programı'na ilişkin bilgiler aktardığı konferansının ardından, programda eğitim gören öğrenciler tarafından üretilen işlerin yer aldığı sergi ziyarete açıldı. “Ahşap Mimari Sergisi”, 1 Nisan'a dek YEM'de görülebilir.
Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) ile Finlandiya
Büyükelçiliği işbirliğinde düzenlenen “Ahşap Mimari
Sergisi”, Aalto Üniversitesi'nden Prof. Dr. Pekka
Heikkinen'in 8 Mart 2011 Salı akşamı YEM'de gerçekleşen
“Yaparak Öğrenmek - Finlandiya Mimarisinin Doğuşu” başlıklı
konferansının ardından ziyarete açıldı.
YEM Yönetim Kurulu
Başkanı Doğan Hasol, konferansta yaptığı açılış konuşmasında,
ahşabın nitelikli olarak nasıl kullanılabileceğinin güzel örneklerini sunan bu
ilginç sergi için organizasyonda emeği geçen firma ve kuruluşlara teşekkür etti.
8 Mart'ın YEM için önemli bir gün olduğunu hatırlatan Hasol,
"Bugün 43. kuruluş yıldönümünü kutlayan YEM, 8 Mart 1968 akşamı, daimi
bir sergi ile kapılarını ilk kez açmıştı" dedi.
Hasol'un ardından söz
alan Finlandiya Büyükelçiliği Kültür Ataşesi Mervi Nousiainen
de Türkçe yaptığı konuşmasında, “Ahşap Mimari Sergisi”ne
İstanbul'da şahit olmanın büyük bir mutluluk olduğunu belirterek, etkinliği
gerçekleşmesine katkıda bulunanlara teşekkür ederek, YEM'in 43. yıldönümünü
kutladı.
Finlandiya'nın %70'inin ormanlarla kaplı
olduğuna dikkat çeken Nousiainen, ağaçlarla iç içe yaşayan
Finlandiyalıların, mobilyaların yanı sıra tamamı ahşaptan yapılma kentlere de
imza attığını sözlerine ekledi. Türkiye'nin de zengin bir ahşap yapı geleneğine
sahip olduğunu ifade eden Nousiainen, bunun en güzel örneğinin UNESCO Dünya
Mirası Listesi'nde yer alan Safranbolu olduğunu söyledi. Mervi
Nousiainen, YEM'e ve etkinliğin sponsorluğunu üstlenen firmalara teşekkür ederek
sözü Prof. Dr. Pekka Heikkinen'e bıraktı.
Ahşap geleneksel bir
malzeme ama "geleceği" parlak
Ahşabın,
Finlandiya için en ekonomik malzeme seçimi olduğunu belirten Pekka
Heikkinen, ülkelerindeki müstakil evlerin % 80'inin ahşap olduğunu not
düştü. Bugün artık yapı teknolojisindeki gelişmeler ile küçük evlerin yanı sıra,
8 katlı yapıların dahi ahşap strüktür ile inşa edilebildiğini söyleyen
Heikkinen, "Modern bir yapı malzemesi olmamasına rağmen ahşabı,
geleceğin malzemesi olarak görüyorum" dedi ve iddiasını şu gerekçelere
dayandırdı:
Yanması halinde etrafa
en az toksik gaz yayan malzeme olan ahşap; güvenli,
dayanıklı, sürdürülebilir yapısı ve gürültü kontrolü
ile diğer yapı malzemeleri arasında fark yaratıyor.
Günümüz tekonolojisi sayesinde projelerin dilenen şekilde hayata geçirilmesi
mümkünken, ahşabın tercih edilmesi belli bir "duruş"a işaret
ediyor.
Ahşap mimarisini "inovasyon", ahşap
yapıyı ise "bilgi birikimi" ile ilişkilendiren Pekka Heikkinen,
ahşap kullanımının başlıca üç nedenini ise şöyle sıraladı:
- geleceğin
yapısı (enerji verimli, sürdürülebilir yapılar)
- eski ahşap yapıların
onarımı
- ahşap yüzey teknolojisindeki gelişimler (dayanıklı, onarılabilir
ahşapların gelişimi)
Heikkinen, Finlandiya'da mimarisinde yoğun olarak
kullanılan ahşabın avantajlarına ilişkin girizgahının ardından, serginin
oluşmasını sağlayan Aalto Üniversitesi Ahşap Programı'na
ilişkin bilgiler verdi. Ahşabın doğal ortamdaki gelişim evrelerine birebir şahit
olan Ahşap Programı öğrencileri, malzemenin endüstriyel ortamda işlenmesi
hakkında da bilgi ediniyor. Finlandiya ahşabına dair teorik bilgiler ile
beslenen öğrenciler, 12-20 kişilik ekipler oluşturarak,
inovatif ve akılcı öneriler getiren tasarımlarını
geliştiriyorlar. Tasarım aşamasının ardından uygulamada, malzemenin verdiği
yanıtı doğrudan deneyimleyen Ahşap Programı öğrencileri için en önemli noktanın
ise "ekip çalışmasını öğrenmek" olduğunu vurguluyor Pekka
Heikkinen.
Kurulduğu
1994 yılından bu yana 32 ülkeden öğrencinin
eğitim gördüğü program kapsamında 28 projenin inşa edildiğini
öğreniyoruz. Bu projelerin neredeyse tamamını YEM'deki sergide görmek
mümkün.
Her yıl yeni bir proje üzerine çalışmanın "yeniliklere
karşı farkındalık" sağladığını belirten Prof. Dr. Heikkinen,
"inceleyerek öğrenmenin" programın önemli unsurlarından biri
olduğuna dikkat çekti. Heikkinen, sunumunun geri kalanını ise ahşap mimariye
ilişkin öngörüleri ile sürdürdü.
Neden ille
de ahşap?
Ahşabın, karbon ayakizi negatif
değerlere tekabül eden tek yapı malzemesi olduğuna dikkat çeken Prof.
Dr. Pekka Heikkinen, ahşap evin % 75'inin geri dönüşümlü
malzemeye dayandığının altını çizdi. Önümüzdeki dönemde masif
ahşap kullanımının artacağını öngören Heikkinen, ahşabın en iyi şekilde
kullanılmasının ise ciddi bir mimari beceri gerektirdiğini sözlerine ekledi.
Etkinlik, konferansı takip eden sergi açılışı ile sona erdi.