Evimizde, işyerimizde lavaboya döktüğümüz yağlar, kanalizasyon sistemine,
oradan da yeraltı sularına karışarak içme sularını kirletiyor. Denize, akarsuya
ve göle ulaşan bitkisel atık yağlar, su yüzeyini kaplayarak, havadan suya
oksijen trasferini önlüyor ve sudaki oksijeni tüketiyor.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nın koyduğu kriterlere göre,
kızartmalı yağların insan sağlığı açısından toplam polar madde ve dumanlılık
oranı sınırı % 25. Bu oranın üstündeki kansorejen etki nedeniyle yağlar,
kullanıcılar tarafından periyodik olarak elektronik cihazlarla ölçülmesi ve
sınır değerler aşılmadan bu yağların kullanımın son verilmesi gerekiyor.
Yetkisiz kişiler tarafından toplanan kullanılmış yağlar, hayvansal yem, sabun,
kozmetik sanayii ve gıda sektöründe (özellikle cips ve çikolata yapımında)
kullanılarak piyasaya sürülmekte kansorejen etkileri olan bu gıdalar sağlığımızı
tehdit ediyor. Bu nedenle, Bitkisel Atık Yağların Kontrolü
Yönetmeliği ile atık bitkisel yağların, hayvansal yem, sabun, kozmetik
sanayinde ve gıda sektöründe kullanılması yasaklanarak, yalnız biyodizel ve
elektrik enerjisi elde edilmesinde kullanılmasına izin verildi.
Sarıyer Belediyesi de sınırları içindeki tüm lokantalar ve
yemek fabrikalarından toplanacak bitkisel atık yağların
ekonomiye tekrar kazandırılması için bir protokol imzaladı.
Sarıyer Belediyesi, geçen yıl topladığı 33
tonla en çok bitkisel atık yağ toplayan belediye olmuştu. Protokol,
Sarıyer Belediyesi Başkanı Şükrü Genç’in katılımıyla imzalandı.
Bu protokolle, 2010 yılı içinde 180 ton
bitkisel atık yağ toplanması hedefleniyor.
Protokolün imzalanması sırasında yapılan toplantıda bitkisel atık yağların
insan sağlığına iki yönde olumsuz etkisi olduğuna dikkat çekildi. Bitkisel atık
yağların olumsuz etkilerinden biri, kanalizasyona atılarak doğaya karışması ve
suları kirletmesi, diğeri ise korsan olarak toplandıktan sonra özellikle
çikolata, cips gibi kanserojen etki yaratan gıda maddelerinin üretimde
kullanılması.... Bu proje ile bitkisel atık yağların yarattığın bu
tehlikeleri önlenmeyi amaçlıyor.
Sarıyer’de çok sayıda bulunan balık lokantaları, yemek fabrikaları, yurtlar
gibi işyerlerinden kullanılmış kızartmalık yağların toplanması ve geri dönüşümü
çok büyük miktarlar oluşturuyor.
Sarıyer Belediyesi sınırları içindeki lokantalar, yemek fabrikaları gibi
işletmeler atık yağları kendilerine verilen özel bidonlarda biriktiriyor.
Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü ile anlaşmalı olan şirket
de biriktirilen yağları, düzenli aralıklarla lisanslı araçlarıyla
topluyor. Geri kazanım tesislerinde işleyerek, çevreci bir enerji kaynağı olan
biyodizel yapımında kullanıyor.
Protokolün imzalanması sırasında yapılan toplantıda konuşan Belediye
Başkanı Şükrü Genç şunları söyledi: "Bu çalışmaların alt yapısını
oluşturmak çok önemli. Bu tür projeleri çocukların öğrenmesi çok önemli.
Okullarda bu tür çalışmaların önemi anlatılacak. Çevreye önem vermek bir yaşam
biçimi olmalı. Evlere de kavanoz dağıtılmalı. Projenin devamının geleceğine
inanıyoruz."
Toplantıda konuşan Sarıyer Belediye Başkan Yardımcısı Ali İbrahim
Aydın ise şunları söyledi: "Belediyenin denetleyici etkisi olmadan
bitkisel atıkların toplanmasında başarıya ulaşması neredeyse imkansız. Biz
burada bitkisel atık yağ çıkartan firmaların envanterlerini çıkarttık. Bu
işletmeleri rutin olarak takip edeceğiz. İşletmenin cinsine göre hepsine belli
bir kota verilecek. Belediye de etkin bir şekilde işletmelerin atık yağlarının
bu yetkili kuruluşa teslim etmesi denetlemiş olacağız.Yetkili kuruluşların
topladığı bitkisel atık yağlar kayıt altına alınıyor. Bu sayede bu şekilde
toplanan atık yağların başka alanlarda kullanılması tekrar gıda sektörüne
dönmesi mümkün. Ancak kaçak olarak toplanan yağların kontrolü mümkün değil.
Bitkisel atık yağların evlerden toplanması da önemli. Ancak toplayıcı kuruluş
açısından çok maliyetli... Şirket tarafından işletmeler tarafından
toplanan kar, evlerden toplanan zarar oluyor. Biz firmayı evlerden toplaması
için de zorluyoruz."