Fenerbahçe'deki Romantika Kafe'de, ''Geçmişten
Günümüze İstanbul'da Ulaşım'' konulu Turing-İstanbul konuşmalarının
konuğu olan Tarihçi Prof. Dr. Vahdettin Engin
, İstanbul'da tramvayın ilk olarak 1871'den itibaren görüldüğünü
kaydederek, ilk tramvayların hayvan kuvvetiyle hareket ettiğini, 1913'e
gelindiğinde ise elektrikli tramvayın hayata girdiğini söyledi.
İstanbul'da ulaşımda 3 T'nin önemli olduğunu vurgulayan Engin, ''Tren,
tramvay ve tünelin hayata girmesi, İstanbul'da ulaşıma farklı bir boyut
kazandırdı. Sosyal hayat değişti. Özellikle tramvay, İstanbul ulaşımında çok
önemli yer tutuyordu. Tramvay hatları daha kolay yapıldığı için yaygın olarak
kullanıldı'' dedi.
Engin, atlı tramvayın elektrikli tramvaydan önce yaygın olarak kullanıldığını
kaydederek, ilk tramvay hattının Azapkapı-Beşiktaş olduğunu, daha sonra
Aksaray-Topkapı-Yedikule, Ortaköy-Bebek ve Fatih-Harbiye hatlarının
kullanıldığını söyledi.
İstanbul'un tramvayı çok sevdiğini ifade eden Engin, tramvayın 1871'den
bugüne kadar küçük aksamalar olsa da kullanıldığını, 1912'de Balkan Savaşı ile
tramvayda kullanılan atların ihtiyaçtan alınması ile atlı tramvayın sona
erdiğini kaydetti.
Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Başkan Vekili Haluk Dursun da eski
İstanbul'da ulaşımın yaya olarak yapıldığını belirterek, daha sonra uzak
mesafeler için deniz ulaşımının kullanılmaya başlandığını söyledi.
Osmanlı'nın deniz ulaşımına her zaman temkinli yaklaştığını ifade eden
Dursun, Üsküdar'daki evliyalardan Aziz Mahmud Hüdayi'nin, ''Beni ziyaret eden
boğularak ölmesin'' şeklinde duası olduğunu söyledi.
Dursun, atlı arabaların kullanımının Osmanlı'da daha çok kadınlara yönelik
olduğunu belirterek, erkeklerin atlı arabalarda oluşunun abesle karşılandığını,
kadınlar için süslü binek arabalarının yapıldığını kaydetti.