Geçmişin ve Bugünün Kazananları Archiprix-TR Töreni'nde Buluştu



Seranit Grup markalarından Serra Seramik ana sponsorluğunda bu yıl 19’uncusu düzenlenen Archiprix-TR 2014 Mimarlık Öğrencileri Bitirme Projeleri Ulusal Yarışması’nın ödül töreni ve forumu 5 Aralık 2014 Cuma günü Yapı-Endüstri Merkezi’nde (YEM) gerçekleştirildi. Törene ayrıca "Ödüllü Mezunlar Söyleşisi" eşlik etti.

Türkiye’de mimarlık alanındaki en iyi diploma projelerini seçmek üzere 19 yıldır düzenlenen Archiprix-TR bu yıl, 30 farklı üniversiteden 163 proje başvurusu alarak katılım rekoru kırdı. 2014 jürisinde, mimarlık ortamının farklı alanlarına katkılarıyla tanınan Ömer Selçuk Baz, Yrd. Doç. Dr. Deniz Dokgöz ve Ertuğ Uçar’ın yanı sıra, Sürdürülebilirlik Danışmanı Ömer Moltay ile Archiprix-TR 2013 Birincisi Murat Aydınoğlu yer aldı.

Archiprix-TR 2014 Ödül Töreni, YEM Stratejik Pazarlama ve İş Geliştirme Koordinatörü Banu Uçak ve Şevki Vanlı Mimarlık Vakfı’ndan Selim Vanlı’nın açılış konuşmaları ile başladı.


Archiprix yarışmasını Türkiye’ye kazandıranlara, 2012 yılından bu yana yarışmanın sponsorluğunu üstlenen Seranit Grup markası Serra’ya ve 2014 jürisine teşekkür eden Banu Uçak, yarışmaya katılan genç mimarlara profesyonel yaşamlarında başarılar diledi.


"Meslek yaşamınızda hep sizden beklenenin daha iyisini yapın"

Ondokuz yıldır düzenlenen Archiprix-TR’nin, yarışma katılımcıları ile nerdeyse yaşıt olduğuna dikkat çeken Selim Vanlı ise, genç bir mimarken kendisine yapılan tavsiyeleri yeni meslektaşları ile paylaştı:


“30’lu yaşlarda müştrilerinin ne istediğini tahmin etmeye başlarsınız. İşte bana, bu beklentinin üstünde birşeyler yapmaya çalışmam tavsiye edildi. Gençlikte insan tereddüt eder. Daha iyisini yapmak için çekinmeden yolunuza devam edin.”

Reklam Goruntulenme Bolumu

Ödül törenini sunan YEM Etkinlikler Yöneticisi Zeynep Gülşen, 30 okuldan 163 proje başvurusu ile rekor katılım sağlanan Archiprix-TR 2014’te önceki seneler göre farklı bir değerlendirme süreci izlendiğini hatırlatarak, iki aşamada gerçekleşen elemeler sonucunda finale kalan 27 yarışmacının, sonuçları bu törenle öğreneceklerini açıkladı.

Toplam 8 ödülün verildiği Archiprix-TR 2014’te birinciliği Kadıköy için hazırladığı "Açıkhava Performansları Müzesi" projesi ile İTÜ mezunu Oğul Can Öztunç elde ederken, ikinciliğe “Şehir Müzesi Edirnekapı–Eğrikapı” projesiyle MSGSÜ’den Bengü Şahin, üçüncülüğe ise “re2: [Re-Defined Space Scenarios in Re-Industrialized District]” projesiyle İTÜ’den Erenalp Büyüktopçu değer görüldü.

Serra Özel Ödülü’nü ODTÜ mezunu Seyithan Özer’in “Tejo nehrinde su kültürü için bir merkez” projesi kazanırken, İTÜ’lü Oğuzhan Saygı’nın İstanbul, Kağıthane bölgesi için geliştirdiği “Karma kullanımlı yaşam  yaşam alanı tasarımı” Sürdürülebilirlik Özel Ödülü’nü aldı.

Yarışmanın eşdeğer mansiyonlarına ise; Nezahat Melis Eraydın’ın (MSGSÜ) “Sapanca’da Serbest Zaman Tesisi”, Burak Şahin’in (İYTE) “Urla’da Arkeoloji Merkezi” ve Elif Merve Ünsal’ın (ODTÜ) “Lefkoşa Kültür ve Sanat Akademisi” projeleri değer görüldü.

Yarışmada birinci olan proje 5 bin TL, ikinci 3 bin 500 TL, üçüncü ise 2 bin 500 TL ile ödüllendirildi. Her biri 2 bin TL değerinde üç ayrı mansiyonun verildiği yarışmada, sürdürülebilir yapısı ile öne çıkan bir proje de 2 bin 500 TL değerindeki Sürdürülebilirlik Ödülü’nün sahibi oldu. Serra Özel Ödülü’ne layık görülen yarışmacı ise, Archiprix yarışmalarını ilk düzenleyen ülke olan Hollanda’ya yapılacak mimari geziye katılma şansını elde etti.


Birinci Oğul Can Öztunç’a ödülünü Seranit Grup İş Geliştirme Müdürü Aykut Ustaoğlu verdi.


İkinci Bengü Şahin ödülünü YEM Stratejik Pazarlama ve İş Geliştirme Koordinatörü Banu Uçak’ın elinden aldı.


Sürdürülebilirlik Ödülü’nü kazanan Oğuzhan Saygı ise ödülünü Archiprix-TR 2014 Jüri Üyesi Ertuğ Uçar'dan teslim aldı.


Eşdeğer mansiyon kazanan Nezahat Melis Eraydın, Burak Şahin ve Elif Merve Ünsal'a ise ödüllerini, jüri üyesi Yrd. Doç. Dr. Deniz Dokgöz sundu.

Üçüncü Erenalp Büyüktopçu törene katılamadığı için ödülünü arkadaşı, Şevki Vanlı Mimarlık Vakfı’ndan Selim Vanlı’dan teslim alırken; Serra Özel Ödülü’ne değer görülen ancak törene katılamayan Seyithan Özer’in ödülünü de Seranit Proje Satış Müdürü Tolga Kızıltuğ, Özer’in arkadaşına takdim etti.

Ödül törenini, "Forum Meydanı: 163 Proje 170 Jüri" ve "Ödüllü Mezunlarla Söyleşi" oturumları izledi.

>>>>>

Forum Meydanı’nın ilk bölümünde ödül kazanan öğrenciler sırayla sahneye çıkarak projelerine ilişkin fikirleri dinleyicilerle paylaştılar. Diploma projeleri arasında ağırlıklı olarak kamusal alan kullanımına ilişkin çalışmalar ve müze/kültür yapıları yer alıyordu.

 

Forumun ikinci bölümünde ise jüri üyeleri yarışma sürecine ve projelere ilişkin değerlendirmelerini aktardılar. Foruma, 2014 jüri üyeleri Ömer Selçuk Baz, Yrd. Doç. Dr. Deniz DokgözErtuğ Uçar, Sürdürülebilirlik Danışmanı Ömer Moltay ile, Attila Kuzu yerine jüriye destek veren yedek jüri üyesi Archiprix-TR 2013 Birincisi Murat Aydınoğlu katıldı.


“Bitirme projesi mimarlar için bir dönüm noktasıdır”

 

Archiprix-TR’nin diğer mimarlık yarışmalarına benzemediğine dikkat çeken Ömer Selçuk Baz, hem konuların hem de bu projeleri şekillendiren okuldaki süreçlerin birbirine benzemediğini belirtti. “Bitirme projesi mimarlar için bir eşiği tarif eden önemli bir dönüm noktasıdır” diyen Baz, ödül grubunu, değerlendirme kriterleri gibi bir maddeler zinciri yerine, mimari fikrin belirli bir olgunluğa erişmiş olması üzerinden belirlediklerini ifade etti.

Reklam Goruntulenme Bolumu


"Türkiye’deki farklı ekolleri değerlendirmek öğretici ve heyecan vericiydi"

Türkiye’deki okulların stüdyo sürecini ve farklı ekolleri değerlendirmenin öğretici ve heyecan verici olduğunu söyleyen Ertuğ Uçar ise, finalistler arasında özellikle kamusal alanın oluşturulması, tariflenmesi, canlandırılmasına vurgu yapıldığına dikkat çekerek “Ama kamusal alanın tarifi hala net değil. Bu, anlamak ve anlamlandırmak için üzerine çok tartışmamız gerekn bir konu.” dedi.

Uçar, Archiprix-TR’nin özel ödüllerinden birine de konu olan sürdürülebilirliğin ise, son on yıldır mimarlığın alanına yeni giren bir kavrammış gibi algılandığını, oysa doğada kendine ev yapmak isteyen insanın aklında zaten bu konunun refleks olarak yer alması gerektiğini savundu.


"Gündemdeki konular üzerine kafa yormak, daha doğru bir üretim pratiğini destekleyecektir"

Archiprix-TR’nin süreç, konu, program anlamında birbirinden çok farklı projelerin birarada yer aldığı bir yarışma olduğunu belirten Deniz Dokgöz, diploma sürecinde gündeme yönelik konular üzerine kafa yormanın, profesyonel hayatta daha doğru bir üretim pratiğini destekleyeceğini söyledi. Dokgöz ayrıca, bazı yarışmacı projelerinde rahatsız edici düzeyde forma dayalı tasarımlar ile karşılaştıklarını, marjinal bir form oluşturmaya dayalı bu yaklaşımın mimari programın önüne geçtiğine değindi.


"Sürdürülebilirlik konusunu yapı sektöründeki aşırılıklar öne çıkardı"

Jüriye Sürdürülebilirlik Danışmanı olarak katkıda bulunan Ömer Moltay ise sürdürülebilirliğin; ekonomik, çevresel ve sosyal boyutların bir arada bulunması ile sağlanabileceğini hatırlatarak, yapı sektöründeki aşırılıklar nedeniyle konunun bu kadar öne çıktığını ifade etti. Moltay, bu sene Sürdürülebilirlik Ödülü’ne değer görülen projenin de kentsel dönüşüm meselesine eleştirel yaklaşımı ve soruna çözüm üretmesi nedeniyle seçildiğini ekledi.


"Archiprix yaşanması gereken bir süreç"


Atilla Kuzu yerine jüride görev alan Archiprix-TR 2013 Birincisi Murat Aydınoğlu, bu organizasyonda yer alabilmenin kendisi için çok önemli olduğuu belirterek, “Archiprix benim için yaşanması gereken bir süreçti” dedi. Aydınoğlu, Atilla Kuzu’nun yerine jüride yer almasını ise büyük bir şans olarak değerlendirdi.

"Öğrenci projeleri dünyanın geleceği için çok önemli"

Törene katılamayan 2014 jüri üyesi ünlü İtalyan mimar Benedetta Tagliabue ise, ödüllü yarışmacılara iletmek istediği mesajı bir video kaydı ile paylaştı. Öğrenci projelerinin dünyanın geleceği ve geleceğin toplumu için çok önemli olduğunu söyleyen Tagliabue mesajında, “Toplum içinde rol alırken, diploma döneminde özen gösterdiğiniz nitelik konusunu hatırlayın. Hepinize en iyi dileklerimi sunuyorum. Bu olağanüstü fırsattan mümkün olduğunca faydalanın.” dedi.

Forumun ardından "Ödüllü Mezunlarla Söyleşi"ne geçildi.

>>>>>

Archiprix-TR 1996 Birincisi Sait Ali Köknar (İTÜ Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi), Archiprix-TR 1997'de Mansiyon'a değer görülen Boğaçhan Dündaralp (DDRLP Mimarlık Kurucusu), Archiprix-TR 2002 Birincisi Ali Özer (Özer Ürger Mimarlık Kurucu Ortağı), Archiprix-TR 2002 Üçüncüsü Ömer Selçuk Baz (Yalın Mimarlık Kurucu Ortağı, Archiprix-TR 2014 Jüri Üyesi) ve Archiprix-TR 2006'da Mansiyon kazanan Hakan Demirel'in (Suyabatmaz Demirel Mimarlık Kurucu Ortağı) katılımıyla gerçekleşen "Ödüllü Mezunlarla Söyleşi" bölümünde, hem yarışmanın hem de mimarlık ortamının geçmişten bugüne değerlendirmesi yapıldı.

 
"Hala o kadar fiyakalı bir proje gelmedi"

Söyleşinin moderatörlüğünü üstlenen Archiprix-TR 2014 jüri üyesi Ömer Selçuk Baz, 13 yıldır mimarlık pratiğinin içinde olduğunu ve 2002 yılında üçüncülük ödülüne değer görülen "Bursa’da Kültür, Sanat, Bilim ve Tekonoloji Merkezi" kadar fiyakalı bir proje konusunun henüz önlerine gelmediğini söyledi.

Mimarlık yaşamının ilk 5 yılında sadece konut yaptığını belirten Baz, "Yıllar sonra bunun sadece bir bitirme projesi olmadığını, çok daha başka anlamlar taşıdığını gördüm. Bitirme projesiyle birlikte artık bir eşiği atlayıp mimar oluyorsunuz. Bu da o bilinçle yaptığım bir projeydi. Mimarlık eğitimi gibi meşakkatli bir sürecin sonunda önemli bir aşama. Her mimarın böyle bir tekabül süreci var." dedi.


"O günkü pozisyonunuz çok önemli"

Archiprix-TR 2002 Birincisi Ali Özer, "Bu bir süreç. O günkü pozisyonunuz çok önemli. Başka bir jüri başka bir projeyi seçebilirdi. Mimarlık gündemi 1995'ten sonra bir dönüşüm yaşadı. Benim projem de o dönem için erken bir öngörüyü içinde barındırıyordu." dedi. 

 

Reklam Goruntulenme Bolumu


Mimari rapor yerine günlük yazmış

Türkiye'deki ilk Archiprix yarışmasının düzenlendiği 1996 yılının birincisi olan akademisyen Sait Ali Köknar ise, o dönemde İTÜ Ayazağa yerleşkesinde yapılması planlanan Bilim ve Teknoloji Merkezi için heves ve ciddiyetle hazırladığı bitirme projesi sürecini paylaştı. Dijital araçlar yerine maket, el çizimi ve rapidonun kullanıldığı döneme denk gelen bitirme projesi, Köknar'a göre bir "süreç tasarımı" aslında. Çizimlerin, mimari raporda beklenen bilgileri zaten barındırdığını söyleyen Köknar, "yazıyla başka bir şey anlatayım derken günlük yazdım." dedi. 


Coşku eksikliğinden mütevellit mansiyon


1997 yılında projesi mansiyona değer görülen Boğaçhan Dündaralp'ın Archiprix-TR deneyimi ise hayli ilginç. Yine rapido-aydınger döneminde yarışmaya katılan Dündaralp'ın projesi, "coşku eksikliği" nedeniyle mansiyonla ödüllendirilmiş. Jürinin projeyi fazla profesyonel bulunduğunu belirten Dündaralp, "Archiprix yarışması benim için belirleyici bir eşik olmadı ama 'projeden beklentimiz ne olmalı' kısmı ile beni etkiledi" dedi.


Yarışmalar mimarın kendini göstermesi için büyük bir fırsat

Archiprix-TR 2006'da Mansiyon ile ödüllendirilen Hakan Demirel ise, mimarlık eğitimi sırasında kütüphanede eline aldığı ilk kitaplardan birinin Archiprix-TR'nin ödüllü projeleri olduğunu belirterek, "Dolayısıyla bu söyleşide yer alan isimleri o dönemden biliyorum" dedi. Mimarlığın kişiyle bağdaşan bir konu olduğunu ve mimarın aslında belli bir okulu temsil etmediğini savunan Demirel, yarışmaların bunu göstermek için önemli bir fırsat olduğunu ekledi.