Gece ile Gündüz Arasında Allianoi



Allianoi antik kentinin kumlarla kaplanması önlenemedi. Tarihi ortaya çıkaran kazı başkanı Ahmet Yaraş'a sorduk: Umutlar tamamen tükendi mi?

Bergama’nın kuzeydoğusunda sağlık tanrısı Asklepion’un yurdu olan Allianoi, 2000 yıllık geçmişiyle dünyanın en eski ve en iyi korunmuş sağlık merkezlerinden biri olarak hayatımıza girdi.

Ancak ne var ki, Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Yaraş’ın 1998 yılında başlayıp 2006 yılına kadar ancak yüzde 20’sini gün yüzüne çıkarabildiği Allianoi’nin doğumu sancılı oldu. Geçmişten günümüze taşıdıkları ve bize öğrettikleriyle ayaklarımızın bu topraklara biraz daha sağlam basmasını sağlayan Allianoi’nin üzerinde kara bulutlar hiç eksik olmadı.
 
Bir yandan hukuki süreç devam ederken Allianoi’nin üzeri kumla kaplandı. Şimdi bu eşsiz miras arafta sessiz sedasız hukuki sürecin tamamlanmasını bekliyor.

Allianoi’yi savunanların umutları ise henüz tükenmiş değil. Kazı Başkanı Doç. Dr. Ahmet Yaraş ile ‘Çocuğum gibi’ diye tanımladığı Allianoi’yi konuştuk.

Allianoi’nin üzeri tamamen kumla kaplandı. Ne hissediyorsunuz?

Kızım Allianoi kazısı sırasında doğdu. İsmini İlya koydum. İlya, Allianoi’nin ortasında akan çayın adı. 12 yılım geçti orada. Pek çok şey yaşadım. Arkadaşlarımla birlikte her bir taşı ellerimizle çıkararak bilim dünyasına sunduk. Geldiğimiz nokta ise son derece üzücü. Ne diyebilirim ki? Kızım bana Allianoi’yi kastederek “Baba ne zaman evimize gideceğiz” diye soruyor. Burası sözün bittiği yer artık. Oranın yok edileceğini düşünemiyorum bile. Ancak henüz her şey bitmiş değil. Hukuki süreç devam ediyor.

Yani Allianoi’nin kurtuluşu için hâlâ umut var?

Allianoi için hep umut var oldu. Bugün de bu devam ediyor. Hukuki süreç henüz bitmiş değil. Ben halen Allianoi’nin yok edilemeyeceğine, sağduyunun galip geleceğine inanıyorum. Ancak davalar olumlu sonuçlanır ve alınan kararla Allianoi’nin yok olmasının önüne geçilirse ne yapılacak onu da çok merak ediyorum. Şu anda Allianoi’nin üzeri kumla kaplanmış durumda.

Peki davalar olumsuz sonuçlanırsa?

O zaman Allianoi bir daha geri dönüşü olmayacak şekilde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Türkiye, uluslar arası arenada bunu nasıl açıklayacak merak ediyorum. Bir yandan yurt dışına kaçırılan tarihi eserleri geri getirmek için ciddi paralar harcıyor, uğraşıyor, kampanyalar yapıyoruz diğer yandan elimizdekileri yok ediyoruz. Türkiye, Allianoi’yi yok ettikten sonra bu davaları nasıl göğüsleyecek bilmiyorum. Demezler mi “Sen daha elindekini koruyamıyorsun” diye.

Allianoi yetkililerin dediği gibi 'sadece 3-5 gavur taşı'ndan mı ibaret. Nedir Allianoi’nin önemi? Yok olursa neyi kaybedeceğiz?

Allianoi dünyanın en büyük ve sağlam kalmış sağlık merkezi. Dünyada başka bir örneği yok. Arkeoloji, tıp, sanat tarihi disiplinlerinin bir arada çalışabileceği dünyadaki en önemli merkez. Bir anlamda bu disiplinler için tam bir laboratuvar. Aynı zamanda bulunan 400 kadar tıbbi araç ve gereçlerden anlaşılıyor ki, burası Galenos’un ameliyatlarını yaptığı, modern tıbbın temellerinin atıldığı bir yer. Allianoi bir antik kent buluntusu olmanın ötesinde Anadolu için bir gelecek meselesi. Allianoi yok olursa kaybeden sadece Allianoi olmayacak.

Allianoi’nin yok olması geleceği nasıl etkiler, Allianoi ile birlikte neyi kaybediyoruz?

Allianoi buzdağının görünen yüzü. Örnek bir yer. Tüm Anadolu’nun doğal ve kültürel varlıkları talan ediliyor. Toplum henüz tam olarak bunun farkına varabilmiş değil. Aslında gerçek anlamda kaybettiğimiz kimliğimiz. Bin yıllara, 10 bin yıllara dayanan bir geçmişimiz var Anadolu’da. Anadolu bununla değerli. Geçmişiyle, insanıyla, medeniyetiyle bütün olarak korunduğunda Anadolu gerçekten Anadolu olur. Bu gidişle kültüründen, benliğinden, kişiliğinden soyutlanmış bir Anadolu olacak. Bu da bizim için karanlık bir gelecek demek. Biz Amerika değiliz ki… Geçmişimiz var. Bu yokmuş gibi yönetilemeyiz. O yüzden kaybeden Allianoi değil, bu topraklar aslında. Bu topraklar binlerce yıl köprü işevi görmüş. Belki biz bu köprüden geçen son yolcularız. Bizim bu izleri acımasızca silmeye hakkımız yok. Bu topraklar bunu hak etmiyor. Bu tam anlamıyla bir katliam.

Peki ‘niçin’ sorusuna sizin yanıtınız nedir?

Bu ülkede 10 yıl önce felsefe ve mantık dersleri kaldırıldı. Sanat tarihi yok denecek düzeyde. Sanat, estetik toplumun özünden çıkarıldı. Her şey paraya endekslendi. Bilim sanat hep ikici planda. “Nasıl zengin olur gelir elde ederim” her şeyden çok daha ön planda. Sorunuzun yanıtı ne yazık ki para. Evet ne yazık ki para için.