Rüzgâr ve dalgalar yüzünden Karantina Adası'nın 40 yılda dörtte bir küçüldüğünü söyleyen AKP'li ilçe başkanı, 'Menfezler temizlenip rüzgâr paneli kurulmazsa ada 50 yılda biter' diyor.
'Turizme mi açılsın, hastane olarak mı kalsın' derken, Karantina Adası'ndan kötü haber var. İnşaat mühendisi ve AKP Urla İlçe Başkanı Latif Özkan, dalga ve rüzgârların adayı yediğini açıkladı: "Ada, Ege'den sürekli rüzgâr alıyor, rüzgâr adayı sanki törpülüyor. Belki de 50 yıl sonra ada yok olacak. Koruma Kurulu ile bilim adamları acil önlem almalı. Ada ile karayı birbirine bağlayan yolun altındaki menfezlerin büyük bölümü tıkalı. Açıktan gelen dalgalar bu yola çarpıp dönüyor, adanın çevresini tahrip ediyor. Kuzeyinden poyraz, güneyinden lodos esen ada, korumasız. Rüzgâra karşı setler oluşturulmalı."
Özkan, adanın hemen yanındaki Kum Denizi'nin de bataklığa döndüğünü söyledi. Burası Urla'nın tek kum sahili. Adanın bakımı ve tesislerinden sorumlu Sağlık Bakanlığı yetkililerinin gözlemleri de Özkan'ı doğruluyor: "Kıyıdaki palmiyeler yıkılıp su altında kalıyor. Tarihi mezarlar da kıyıların çöküp ayrılmasıyla su içinde kalıyor. Son 15 yıl içinde bu süreç hızlandı. Mutlaka koruyucu setler yapılmalı."
Her devrin adası
Osmanlı döneminde bulaşıcı hastalıkla mücadelede kullanılan ada, adını Fransızların 1865'te yaptığı karantina tesislerinden aldı. 1950'lerde Deniz ve Güneş Enstitüsü, 60'larda Kemik ve Mafsal Hastalıkları Hastanesi olan tesisler, 1986'da Urla Devlet Hastanesi'ne dönüştürüldü. Adada halen devlet hastanesi, Sağlık Bakanlığı Dinlenme Tesisleri, etüt merkezleri, otel, mağara ve antik Klazomenai kenti kalıntıları var.
320 dönümlük ada, ilk kez Büyük İskender devrinde karaya bağlandı. Antik çağ bağlantıları zamanla yıkılırken 1955 yılında dolgu alanlar yapıldı. Sit kapsamındaki ada, fiilen Sağlık Bakanlığı kullanımında.