Uluslararası Enerji Kongresi ve Fuarı'nın (EİF) 2'nci gününün açılış konuşmasını gerçekleştiren Dr. Fatih Birol, ''Gazın altın çağı başlıyor mu?'' sorusunun cevabının çok büyük ihtimalle ''evet'' olduğunu söyledi. Kaya gazının üretim aşamasında ciddi çevre sorunları doğurduğuna dikkati çeken Birol, ''Kaya gazı çıkartmak için kayaların içerisine kimyasal bazı maddeler enjekte etmek gerekiyor, bu maddeler de suya karışabiliyor. Dolayısıyla su da kullanılamaz ve içilemez hale geliyor. Ayrıca işlemler sırasında metan gazı dediğimiz iklim değişikliğine sebep olabilecek bir gaz da ortaya çıkıyor'' diye konuştu.
Birol, Avrupa'da Fransa, Almanya ve Bulgaristan'ın kaya gazının aranmasını dahi yasakladığına dikkati çekerek, ''Toprağın altında 10 yıllarca yetebilecek bir hazine var ve bu sorunlardan dolayı çıkarılamıyor. Bu, can sıkıcı bir durum. Ancak artık son teknoloji kullanılarak bu sorunlar minimize hale getirilmeye başlandı'' ifadelerini kullandı.
Bu sorunları aşmanın yeni teknolojilerle mümkün olduğunu kaydeden Birol, kaya gazı üretimi konusunda sorunlar çözülürse, dünyadaki mevcut gaz denklemlerinde önemli bir değişim yaşanacağını belirtti. Birol, ''Kaya gazı üretiminde, Çin, Amerika ve Avustralya başı çekiyor. Sadece bu 3 ülkeden gelecek kaya gazı üretimi bütün dünyadaki doğalgaz üretimine eşit olacak'' dedi.
Ucuz enerjiyle Amerika eski günlerine dönecek
Birol, Amerika'da doğalgazın yavaş yavaş kömürü kenara itmeye başladığını ifade ederek, Avrupa'da bu durumun tam aksine kömüre bir yönelişin söz konusu olduğunu söyledi. Amerika'daki gaz fiyatlarının Avrupa'ya göre 5 kat, Japonya'ya göre 7 kat daha ucuz olduğuna işaret eden Birol, bu durumun Amerikan ekonomisine önemli katkılar yaptığını dile getirdi. Birol, daha önce Amerika'yı terk eden büyük enerji şirketlerinin tekrar Amerika'ya geri dönüş yaptığını belirterek, ''Amerikan ekonomisinin önümüzdeki yıllarda ucuz enerji ile tekrar eski parlak günlerine dönmesi sürpriz olmamalı'' diye konuştu.
Birol ayrıca, enerji konusundaki avantajlar ve kaya gazı konusundaki gelişmelerle Amerika ve Çin'in, Avrupa ile Japonya'ya karşı ekonomik olarak önemli avantajlar sağlayacağını ifade etti.