Gayrimenkul sektöründe 2019’un ilk üç çeyreğin durgun geçeceğini belirten FYP Proje Geliştirme Pazarlama Satış Kurucusu Füsun Yılmaz Phillipson, Türkiye’nin dünyada gelişen gayrimenkul trendlerine göre hareket etmesi gerektiğini ve bunun için geleneksel bakış açısının değiştirilmesi gerektiğini savundu.
Phillipson, projeye başlarken en iyi kullanım değerlendirmesinin yapılmasının en önemli nokta olduğunun, projenin başarısının bu noktada başladığını belirtti. Arazi, arsanın konumlandığı bölgenin beklentisi, imar hakkının sunduklarını m2 yoğunluğu yerine değer katma ile bütünleştirerek bakılması, doğru fonksiyonların projeye entegrasyonu, projenin hikayesinin oluşturulması ve finansal değer analizi bu çalışmanın en önemli kısımlarını oluşturuyor. Projenin hikayesini doğru yazabilmek sekörün en önemli sorunlarından biri. Bu dönem yoluna devam eden projeler üzerinde; yeniden pozisyonlama ve planlama yeni fonksiyonlarla yeniden hayata kazandırma gibi çalışmalar görüyor olacağız. Dünya da yeni trendlerde mevcut yapıları yeniden pozisyonlama üzerinde yürüyor“ dedi.
Kriz değil temkinli durgunluk
Yaşanan durgunluğun temkinli bir durgunluk olduğunu ve gayrimenkul sektörünün dinamiklerine inandığını dile getiren Phillipson, “Avrupalı yatırımcı da gayrimenkulü hala en iyi yatırım aracı olarak görüyor. Ancak sektörün çeşitlenmeye ihtiyacı var. Sadece konut, ofis ve alışveriş merkezleri değil; öğrenci yurtları, sağlık binaları&yaşlılar evi, servis apartmanlar, esnek kullanımlı ofisler, ortak yaşam alanlı residence&servis ofisler (coliving&co working) residencelar gibi sürekli ve istikrarlı gelir getirecek projeler olmalı" hatırlatmasında bulundu. FYP Proje Geliştirme 2018 ile başlayan ve 2019’da da devam eden pek çok projenin hazırlandığını, sektörde pozisyonlamak ve satışa açmak için doğru zamanlamanın beklendiğini belirtti. Gayrimenkule ve sektöre olan inancın kurumsal firmalar tarafında devam ettiğini, mevcut stoğun eritilmesi için yoğun çalışmaların yapılacağını, fazlanabilir projelerde yeniden planlama ve fonksiyonlama çalışmaları ile yenilik getirilebileceğini, faiz oranlarındaki esnemelerin artması ile ve önümüzdeki dönemdeki yapılabilecek yeni kampanyalar ile bu durgun dönemin geçirilebileceğini söyledi.
Yabancı kurumsal yatırımcının Türkiye’de görebilmemiz için güven ortamının sektördeki durumun stabil olmasına, değişmeyen kanun ve kararlara ve güven ortamının sağlanmasına ihtiyaç olduğunu vurguladı. Sunulan projelerin uluslararası beklentileri karşılayacak değerlerde ve içerikte olması gerektiğini, bugün yabancı yatırımcının ilgisinin; konut, ofis projelerinde değil daha çok sürekli gelir getiren öğrenci yurdu, sağlık sektörü, turizm sektörü üzerinde yoğunlaşabileceğini söyledi.
Füsun Yılmaz Phillipson
İnsan ölçeğine ve tüketiciye dönme günü
25 yıldır gayrimenkul sektörünün içinde olduklarını ve yönetim kurulu seviyesinde danışmanlık hizmeti verdiklerini söyleyen FYP Proje Geliştirme Pazarlama Satış Kurucusu Füsun Yılmaz Phillipson, gayrimenkul sektöründe konut, ofis, alışveriş merkezleri ve projeleri destekleyen tüm özel konularda, çocuk eğlence, müze, turizm, yeme-içme sektörlerinde konsept planlamadan uygulamaya kadar her aşamada önemli gruplara ve projelere hizmet verdiğini belirtti. Phillipson, “En büyük özelliğimiz çoklu grup ve projelerde çalışmak değil, uzun süreli ilişkiler yaratmak. Uluslararası ilişkilerimizin de desteği ile yeni konseptleri sektöre tanıtmak, başladığımız projelerin her başlığında yönetimin oturmasına kadar içinde kalmayı önemsiyoruz. Bizim için en önemli konu, insan ölçeği ve yaşam, projelerdeki toplumsal ve sosyal katkıyı sağlamak…"
Phillipson, “Yeni dünyada insan ölçeğine, ortak yaşam değerlerine, toplumsal katkıya deepr veren projeler öne çıkacaktır. Sağlıklı, mutlu ve sürdürülebilir yaşamı destekleyen projeleri arayan bilinçli bir tüketicimiz olduğuna inanıyorum. Tüketici artık katalogda ve reklamda gördüğüne değil, projeleri yaşama geçirilebilen köklü markalara inanıyor. Yani artık insan ölçeğine, onların değerlerine ve onların taleplerini dinlemeye dönme günü.” diye konuştu.
Füsun Yılmaz Phillipson, merkez noktada mahalle duygusunu yansıtan lokasyonlardaki ilginin ve satış ivmesinin bugün hala korunduğunu, mahallede yaşama, yürüyerek hareket etmeye, esnafı görmeye, pazarı görmeye özlemin devam ettiğini, projeler geliştirilirken, mevcut dokunun korunması gerektiğini vurgulayarak, iş birliği içinde olduğu benzer projelerden; Yenigün İnşaat tarafından hayata geçirilen Bomonti The House Residence ve The House Hotel ile Krea Gayrimenkul tarafından gerçekleştirilen Tomtom projelerinden bahsetti. Phillipson, Tomtom projesinin kentsel dönüşümden öte bir renovasyon projesi olarak uygulandığını belirtti ve Bomonti ile Tomtom’un yeni nesil gayrimenkul trendlerini yakalamış iki proje olduğunun altını çizdi.
Artık ülkeler yok, şehirler var
Bomonti The House Residence ve The House Hotel’de FYP olarak konsept, tasarım ve dizayn, satış pazarlamayı da içine alarak hikayesinden yönetime kadar her aşamasında bir işbirliği yürüterek projeyi tamamladıklarını ifade eden Phillipson, “Doğru bir planlama ve hikaye ile başlayan The House Residence, ilk gün tanımlanan hedef kitlesi ile buluştu. 30—35 yaş aralığında ortak alanlarda yaşayan genç bir kitlenin konumlandığını, projenin satış sürecinde bölge ortalamasının %20-25 üzerinde satıldığı, teslimden 8 ay içinde yaşam olarak yüzde 95 doluluğa ulaştığını belirtti. The House Otel’in son bir yıllık doluluk ivmesinin de başarılı olduğunu, otel ve residence aynı binada benzer yaşam konseptinde olmasının sinerji yarattığını söyledi.
Phillipson, Boğazkesen’de Tomtom Gardens’ın yarattığı yaşamın ikinci fazı olarak Tomtom Corners’ın yeni konumlamasından ve bu projeye olan yoğun ilgiden bahsetti. Karaköy ve bu bölgenin İstanbul’un bu yeni çekim merkezi olma yolunda hızla ilerlediğini ve ciddi yatırımların bu bölgeye aktığını söyledi. İstanbul çok önemli bir şehir, gelişimi, yeni projelere ulaşım alt yapısı ile önümüzdeki dönemin de yıldızı olmaya devam edeceğini, bu bölgede konumlanacak olan Galataport projesi ile büyük ilgi yaratacağını, uluslararası pazardan bu bölgenin iyi yatırımcı alacağının altını çizdi. Artık ülkeler yok, şehirler var.” dedi.
Tomtom projelerini, Galataport Projesi ve tarihi ada ile birlikte değerlendirmek gerekir
Tomtom Gardens ve en yeni projeleri Tomtom Corners’ın Galataport ve Karaköy’e yürüme mesafesindeki yaşam aksında, Beyoğlu’nun saraylar ve konsolosluklar ile çevrili en prestijli mahallesi Tomtom’da yer aldığına dikkat çeken Krea Gayrimenkul Kurucu Ortağı Zafer Ergüven, “Tomtom projelerini 2020 yılında tamamlanması beklenen Galataport Projesi ve tarihi ada ile birlikte değerlendirmek gerekir. Bölgedeki en önemli mihenk taşı Galataport’tur. Kabataş’a kadar süren o hattın tamamıyla ilgili ulaşım hub’u tamamlandığında, Karaköy sahilinde dolaşıp, Galataport’ta ve Tomtom’da ailesi ile alışveriş yapıp, gezebilecek. Tomtom Projesi’ne 3 bina ile başladık. 17 bina olduk. İlk metrekaremiz 4 bindi, şimdi 18 bin metrekareyiz. Proje 2020 ortası tamamlanacak ve tamamlandığı zaman 300 milyon TL’lik bir yatırım yapmış olacağız. Şu ana kadar projenin yüzde 60’ı bitti. 90 ünite ve mağazalarımızın bir kısmı şu an hayata geçmiş durumda. Doluluk oranı yüzde 98 ve metrekare fiyatlarımız 15 bin TL. ile 25 bin TL. arasında değişiyor.” diyerek amaçlarının alışveriş, eğlence ve hayat Tomtom’da dedirtmek olduğunu açıkladı.
Zafer Ergüven
Tomtom’a yabancı yatırımcının ilgisi oldukça büyük
Tomtom projesini hayata geçiren Krea Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zafer Ergüven yabancı kurumsal yatırımcının ortak akıl aradığını söyleyerek, “2019 ve sonrası bizim için çok güzel. Bir yatırımcı olarak kriz senaryolarına inanmıyorum. Bugün Tomtom’a yabancı yatırımcının ilgisi oldukça büyük. Bügün Çinli geliyor ve alıyor. Çünkü Türk pasaportu önemli.” dedi.
Türkiye’de sektör adına önemli adımlar atıldığını dile getiren ve yabancılara sağlanan 250.000 dolara gayrimenkul alımı ile Türk Vatandaşlığı alma hakkının öneminin altını çizen Ergüven, “Aslında bu dünyada bir trend ve biz bunu geç gördük diyebiliriz. Portekiz bu şekilde mali durumunu düzeltmiş bir ülkedir. Pasaport avantajı önemli bir ticaret avantajdır ve Türkiye için önemli bir girdidir.” açıklamasında bulundu.
Şehir merkezleri İstanbul için parlayan yıldız olacak
Tomtom’un insan faktörünü yok etmeden dönüşen bir proje olduğunun altını çizen Ergüven, “Biz Tomtom’da yaşayanlara dostuz dedik, orayı yok etmedik. Eğer kentsel dönüşüme yık ve yap olarak bakarsanız bu sıkıntılı bir süreç olur. Yani insana dönmek zorundayız. Artık şehir merkezleri İstanbul için parlayan yıldız olacak. Şehir merkezinde değişecek ve yenilenebilecek ciddi bir stok var.” diye konuştu.