5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde açıklamalarda bulunan Yalçın Ata, dünyanın günden güne kirlenmesine dur demek için her sektörden bilinçli temsilcilerin, yaşanabilir çevrede, yaşam kalitesi yüksek, sürdürülebilir yapılar hayata geçirmek için kolları sıvadığına vurgu yaptı.
Sürdürülebilir alanlar, su verimliliği, enerji ve atmosfer, malzeme ve kaynaklar ile iç mekan hava kalitesi gibi kriterlerde yeterli puan alan firmaların sahip olduğu “Leed” ve “Breeam” gibi yurt dışındaki çevreci kuruluşların verdiği sertifikaların inşaat sektöründe kaliteyi artırdığına değinen Ata, “Türkiye’de yeni yeni yaygınlaşmaya başlayan sertifikaları almak için belirlenen kriterlere ulaşmak için çalışan inşaat sektörünün yardımına ise yan sektörler koşuyor.Geçtiğimiz günlerde sürdürülebilirlik çalışmaları kapsamında, Türk mobilya sektöründe ilk kez “Green Good Design”dan 4 ödül birden kazanan ERSA Mobilya da inşaat sektörüyle “yeşil işbirliği” yapan firmalar arasında” diye konuştu.
Yalçın Ata, artık çevre duyarlılığına sahip üretimin sektörler için oldukça önem kazandığını ifade ederek, “Sürdürülebilirlik denildiğinde akıllara yalnızca yeşil ya da geri dönüşüm geliyor. Ancak sürdürülebilir çalışma ekonomik ve çevresel olarak bir bütün halinde algılanmalı” dedi.
“Gayrimenkul sektörü birbirinden besleniyor”
Ata, inşaat sektörünün çevresel duyarlılık konusundaki çalışmalarını yakından takip ettiklerini bildirerek, şunları söyledi:
“Gayrimenkul sektörünün her ferdi birbirinden besleniyor. İnşaat sektörünün çevrecilik konusundaki çalışmalarının başarıya ulaşmasında ise sürdürülebilir çalışma yapan mobilya sektörünün büyük önemi olduğunu düşünüyorum. Türk gayrimenkul sektörü çevreci sertifikasyonlara ulaşarak dünya trendlerini yakalarken, üretimde sürdürülebilir çalışmaları önemseyen yan sektörler sayesinde hedeflere daha kolay ulaşılabilir. ERSA olarak tamamen sürdürülebilirliğe dayalı fabrikamızda hayata geçirdiğimiz ürünlerle, inşaat sektörüne destek oluyoruz. Aldığımız son ödüller de bu konudaki çalışmalarımızı belgeledi.”