Jones Lang LaSalle raporuna göre, 2010 yılında sakin
bir seyir izleyen yatırım piyasası, yatırımcı talebindeki artışla
birlikte 2011 yılında hareketlenecek.
Gayrimenkul hizmetlerinde ve yatırım yönetimindeuzmanlaşmış danışmanlık ve profesyonel
hizmetler sunan global bir firma olan Jones Lagn LaSalle tarafından
hazırlanan ''Türkiye Gayrimenkul Piyasası 2010 Gelişmeleri ve 2011
Öngörüleri'' başlıklı rapor, düzenlenen basın toplantısı ile
açıklandı.
Raporda, perakende harcamaları ve tüketici güveninin kriz öncesi seviyelere
döndüğü, 2010 yılında hızlanan perakendeci talebinin, kira oranları üzerinde
sınırlı bir etki yaratmasına rağmen, perakende piyasaları kira oranlarında
sınırlı da olsa bir yükselme öngörüldüğü belirtildi.
Rapora göre, 2009 yılının 11 aylık döneminde gerçekleşen yüzde 5 oranındaki
perakende sektörü ciro artışına karşın, 2010 yılında yüzde 7'lik ciro artışı
kaydedildi. Güçlü perakende harcaması ve ekonomik büyüme henüz kira oranlarına
yansımadı. Perakende piyasasında yoğunluğun artması, AVM sahiplerinin pazarlık
gücünü düşürmekte ve kira oranlarındaki artışı engellemekte. Rapora göre, Zorlu
Center gibi çekim merkezi haline gelmesi muhtemel projelerle birincil
merkezlerde yer alan alışveriş merkezlerine olan güçlü perakendeci talebi, kira
oranlarındaki artışı tetikleyecek.
Ekonomik şartlardan dolayı 2009 ve 2010 yıllarında metrekare başına aylık 75
avro düzeyinde sabit bir seyir izleyen birincil kira oranlarının önümüzdeki
dönemde giderek artması beklenmekte olup, 2011 ve 2012 yılında metrekare başına
aylık 80 ve 85 avro düzeyine yükselmesi öngörülüyor.
Perakende piyasasında, kiralanabilir alan arzı güçlü
2009 yılında toplam 855 bin metrekare kiralanabilir alana sahip 27 alışveriş
merkezi açılmışken, 2010 yılında toplam 827 bin metrekare kiralanabilir alana
sahip 28 AVM açıldı. 2009 yılında kiralanabilir alandaki büyüme Anadolu ve
İstanbul'da eşit şekilde dağılmışken, 2010 yılında Anadolu'da daha güçlü bir
büyüme gözlemlendi.
Perakende piyasasında gelecekteki kiralanabilir alan arzı güçlü gözüküyor.
İnşaat halinde 2 milyon metrekarelik kiralanabilir alanın 2012 yılı sonuna kadar
piyasaya girmesi bekleniyor.
Anadolu'da 2012 yılı sonuna kadar 1.1 milyon metrekare, İstanbul'da ise 850
bin metrekare kiralanabilir alanın perakende piyasasına girmesi beklenmekte.
2012 yılı sonu itibariyle, İstanbul'un toplam kiralanabilir alanı 3,5 milyon
metrekareye ve Anadolu'nun 5 milyon metrekareye ulaşması ile birlikte,
Türkiye'deki toplam kiralanabilir alanın 327 alışveriş merkezinde 8,47 milyon
metrekareye ulaşması öngörülüyor.
Bin kişi başına düşen kiralanabilir alan bazında, İstanbul'un 2012 yılından
itibaren, perakende yoğunluğu bakımından birinci sırada yer alan Ankara'yı
geçerek 313 metrekare ile Türkiye'nin en yoğun perakende piyasası olması
bekleniyor. Tekirdağ, Bursa ve Denizli gibi ikincil şehirler de Türkiye'nin en
yoğun perakende piyasaları arasına girdi.
2010 yılında ekonomideki toparlanmaya rağmen yatırım piyasası birkaç yatırım
işlemi dışında hareketsiz kaldı. Durgunluğun altında piyasada yatırım için uygun
ürünlerin eksikliği ve mal sahiplerinin rekabetçi olmayan getiri beklentileri
yatıyor. Türkiye'deki güçlü büyüme beklentileri ve perakende cirolarındaki
artışın, yatırımcıların Türkiye piyasasına olan ilgilerinin artmasına neden
olması ve 2011'de birkaç büyük yatırım işleminin gerçekleşmesi bekleniyor.
2010 yılında ofis piyasasında gözlemlenen kullanıcı talebi artışının, kira
artışı olarak yansıması 2011 yılında bekleniyor. 2010 yılında ofis piyasasında
toplam kiralanan alan 110 bin metrekare olarak gerçekleşti ve 2009 yılıyla hemen
hemen aynı oranda kaldı.
''Bölgede ne değişiklik olursa olsun bundan Türkiye'nin farklı
yararları olacağını görmek lazım. İlk fırsatta turizme yansıyacak''
Jones Lang Lasalle Türkiye Başkanı Avi Aklaş, Jones Lang LaSalle tarafından
hazırlanan, ''Türkiye Gayrimenkul Piyasası 2010 Gelişmeleri, 2011 Öngörüleri''
başlıklı raporun açıklandığı basın toplantısında yaptığı konuşmada, emekli
olduğunda gönüllü olarak Kapalıçarşı'ya hizmet etmek istediğini söyledi.
Avi Alkaş, ''Bu konuyla ilgili yanlış anlaşılmak istemem. 1461'den gelen
Kapalıçarşı'yı modernize etmek söz konusu değil, daha fazla ziyaret edilmesini
sağlamak adına yapılabilecek iyileştirmeler var. Biz bunun iyileştirilmesine
amadeyiz'' dedi.
Türkiye'nin artık taklit ürünler satılan bir ülke olmaktan çıkması
gerektiğini söyleyen Alkaş, ''Modern Türk tasarımcılarının ürünlerinin yer
alabileceği bir Kapalıçarşı çok daha güzel olmaz mı? 5-6 sene evvellinde ülkemiz
yabancı-yerli markası kavgası yaşıyordu, bugün o kavga yok. Geçmişte bizden Zara
yanında yer isteyen firmalar bugün LCW yanında yer istiyorlar'' şeklinde
konuştu.
Türkiye'nin bölgede siyasi olarak soyunduğu ağabey rolüne işaret eden Alkaş,
şunları kaydetti:
''2,5 senede 7 ülkede hizmet verir hale geldik. Libya'da işimiz var,
Suriye'de proje yapıyoruz, Erbil'de yatırımcımızla 4 AVM yatırımına gidiyoruz
bütün Kuzey Irak'ta. Libya'daki projemiz başladı. Mısır'ı bekliyorduk ama şimdi
bekle göre geçtik. Orada tekliflerimizi vermiştik. Bölgede ne değişiklik olursa
olsun bundan Türkiye'nin farklı yararları olacağını görmek lazım. İlk fırsatta
turizme yansıyacak, otellerde doluluk oranlarında göreceğiz. Yakın coğrafyadan
daha fazla turist gelecek. Önümüzdeki 8-9 sene ramazan ayının yaz aylarına
rastlamasının avantajını yaşayacağız.''
Ofis hareketlenmelerinin ekonomik hareketlenmeye katkı sağlayacağını, halka
açılma hareketleriyle, şirketlerin mali yapısının güçleneceğini ve gayrimenkulün
ticari bölümünün bu büyümeden nasibini alacağını ifade eden Alkaş, bunun da
istihdama katkı sağlayacağını, istihdam açısından AVM açmanın fabrika açmak
kadar önemli olduğunu belirtti.
''Karmaşa bölgeye atlayacak gibi duruyor''
Konuşmasının ardından soruları da yanıtlayan Alkaş, Mısır'daki gelişmelerle
ilgili olarak, şunları belirtti:
''Şimdi yabancılar Mısır'a gitmek bile istemiyorlar. Etrafın durulmasını
bekleyeceğiz. Beymen mağazasını kapattı. Yağma hareketleri tatsız. Karışıklığı
fırsat bilip mağazalara zarar verebiliyorlar. Bizim Dubai'deki ofisimiz dahi
geçen haftadan beri kapalı. Şu anda bir çekirdek ofisimiz oluştu Kahire'de. Ümit
ediyoruz ki bulutlar bir dağılsın. Çatışma ihtimali kötü. Yarın Cumayı
bekleyelim, ondan sonra da önümüze bakmaya çalışacağız. Karmaşa bölgeye
atlayacak gibi duruyor.''
''Türkiye ciddi yatırım çekecek''
Yabancı ilgisiyle ilgili olarak da Alkaş, ''Şu anda Alman sigorta fonlarından
ofis ve AVM satın almak veya birlikte geliştirmek için ilgi görüyoruz, Amerikan
fonları bölgeye ilgi gösteriyor. İlk dalışlarını görmeye başladık. Alman fonu,
(çoğunluk almasak bile sessiz ortak oluruz, yeter ki bize ortaklık sağlayın)
diyebiliyor. Körfez bölgelerinden de Türkiye'ye yönelik çok ciddi yatırım,
Rusya'dan turistik yatırım geleceğini bekliyorum'' diye konuştu.
Alkaş, seçim ekonomisinde olumsuz etkileşime girilmemesi durumunda
Türkiye'nin çok daha ciddi yatırım çekeceğini belirtti.
Kendi mağazalarını satın alma eğilimindeki bir perakendeciyi ''sat ve
kirala'' modeline ikna etmeye çalıştıklarını belirten Alkaş, gayrimenkulde yurt
dışında bu tür teknikleri Türkiye'ye getirme çalışmaları bulunduğunu,
Carrefour'un bu modeli uyguladığını, bunun yatırımları cezbetmenin başka bir
yolu olduğunu kaydetti.
Yeni gelecek markalar
Alkaş, yeni gelecek markalarla ilgili olarak da, ''İspanyol markalarından
beklentimiz var. Desigual var, Victoria Secret, American Eagle, Sfera,
Cartefial, Hollister, Abercrombie Fitch, Promod, Least ve Tippy markaları var''
dedi.
Avi Alkaş, konuşmasında, Türk bankalarının da proje finanse ettiğine de
dikkati çekti.
''Türkiye'ye gelen yatırımcıdan daha fazla, gelmeyen yatırımcı
var''
Jones Lagn LaSalle Sermaye Piyasası ve Araştırma Direktörü Kıvanç Erman da,
Türk perakendecisinin bu krizden oldukça güçlü çıktığını belirtti. Henüz kira
düzeylerinde kriz öncesi seviyeye dönüş görülmediğini belirten Erman, 2012'de
kiraların kriz öncesi seviyeye gelmesini beklediklerini kaydetti.
Erman, ''Perakende harcamalarındaki artış kira oranlarına henüz yansımadı.
Mal sahiplerinin sağladığı kira indirimleri de bitti, son bir senedir herhangi
bir destek söz konusu değil'' diye konuştu.
Soruları da yanıtlayan Erman, şu anda Türkiye'ye gelen yatırımcılardan daha
fazla, gelmeyen yatırımcı bulunduğunu, Türkiye'nin yatırım yapılabilir piyasa
konumuna gelmesiyle bu fonların ister istemez Türkiye'ye yatırım yapmak zorunda
kalacaklarını kaydetti.