6 Şubat depreminde iki bloğu yıkılan Diyar Galeria sitesiyle ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Suçları Soruşturma Bürosu’na gönderilen bilirkişi raporu yetersiz görülerek, bir süre önce ek rapor düzenlenmesi ve 2 Mayıs'a kadar gönderilmesi istendi.
Fırat Üniversitesi’nden 3 kişilik bilirkişi heyetince hazırlanan ek rapor, savcılığa ulaştı.
Sözcü’den Özgür Cebe’nin haberine göre; raporda, onaylı ilk ruhsat projesi incelendiğinde binaların temel ve taşıyıcı elemanlarında perde beton uygulaması görüldüğü, ancak sonradan değiştirilen projede, perde beton uygulaması olmadığı bildirildi.
Enkazdan çıkarılan kolonların incelenmesinde yeterli düzeyde demir kullanıldığı, kolonların bütünlüğünü koruduğu, kesme veya eğilme görülmediği ifade edildi.
Beton basınç testleri yönetmenlik dışı
Binaların zeminiyle ilgili iki farklı rapor hazırlanırken, jeoloji mühendisi tarafından hazırlanan ilk raporda zeminin taşıma gücünün D sınıfı, mukavemetinin zayıf zemin olduğuna, TÜBİTAK tarafından hazırlanan inceleme raporunda ise zemin mukavemetinin iyileştirme gerektirmeyen C sınıfı zemine sahip olduğuna dikkat çekildi.
C sınıfı zeminlerde de radye temel uygulaması gerektiği belirtilen raporda, ancak yönetmelikte bu konuda bir yaptırım bulunmadığı için binanın inşa edildiği yıl için bir eksiklik olduğuna vurgu yapıldı.
Laboratuvarda yapılan beton basınç testlerinde, binada kullanılan betonun yönetmenlikte zorunlu kılınan basınç alt sınır değerinin altında kaldığı kaydedildi.
Beton numunelerinin yapım yılı şartnamesine göre düşük ve yetersiz olduğu ifade edildi.
Ek raporda binanın D bloğunun bir bölümünün yıkıldığı, bir bölümünün ise yıkılmadığı, bunun da yanlış projelendirme hatasından kaynaklandığı belirtildi.
Kolonların zeminden bir bütün olarak hasar görmeden ayrılmasının yanlış projelendirme sonucu olduğu anlatıldı.
Enkaz haline gelmiş bir binada kolon kesildiği iddialarının tespit edilmesinin teknik olarak mümkün olmadığı belirtilen ek raporda, yerinde tespitin sağlıklı olmayışından kaynaklı olarak eldeki veriler ışığında yapılan tespitlere göre kolon kestiği ileri sürülen spor merkezinde, kolonların kesilmekten ziyade tıraşlanmış olabileceği ihtimali bulunduğu ifade edildi.
Savcılığın gönderdiği fotoğraf, video ve proje kayıtlarının karşılaştırmasında kolon sayılarında bir eksiklik olmadığı, kolonların proje aşamasında yerlerinin değiştirilerek tıraşlandığına dikkat çekildi.
Bu durumun normal şartlarda yapının stabilizesini bozmayacağı, ancak deprem anında dinamik etkiler nedeniyle yıkılabileceği uyarısı yer aldı.
150 metrekarelik alanda işyeri açma ruhsatı alındıktan sonra bitişik dükkânların duvarlarının yıkılarak 1000 metrekarelik alan yaratıldığı, bu şekilde zayıf kat oluşturulmasının binanın yıkılma nedenlerinden biri olduğu raporda anlatıldı.
Galeria sitesinin hemen yanına inşa edilen 3 bloklu Oryıl My Office isimli plazaların temel kazısı yapılırken gerekli zemin stabilize önlemleri alınmadığı için Galeria'nın şerit temel olan temel altlarındaki zemin boşalmasına yol açtığı ve bunun da deprem sırasında yıkımı tetiklediği bildirildi.
Galeria altındaki spor merkezine ait yüzme havuzundan sızan suyun da temele akışından dolayı yapının zarar gördüğü dile getirildi.
Müteahhit firma da resmi kurumlar da sorumlu
Ek raporda, perde beton uygulamasının yönetmeliğe zorunlu olarak konulmamasından dolayı, yönetmeliği hazırlayan kurumun sorumluluk oranının yüzde 15 olduğu, yapının mimari, statik, betonarme hesaplarını yapan proje sorumluları ile yapan ve projeyi onaylayanların yanlış uygulama nedeniyle sorumluluk oranının yüzde 20 olduğu ifade edildi.
Beton karot örnekleri ve test sonuçlarının depreme karşı yetersiz mukavemette olduğu için müteahhit firma, şantiye şefi ve bina fenni mesulünün sorumluluğunun da yüzde 20 olduğu kaydedildi.
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.