On gün sonra yolunuz Galata’ya düşerse,
‘bu sokakta ne oluyor?’ diye sormanız pek mümkün... Çünkü 10
Ekim’de yağmurluklarını giyen 60 kişiyi ellerinde dev fenerlerle bir binadan
diğerine koşarken göreceksiniz. Binaların karanlık duvarları ‘fenerliler’
sayesinde bir anda sokağı ışıkla boğacak. Deli değil bu insanlar, bir amaçları
var; Galata sokaklarının tarihi binalarını ‘görünür’ kılmak istiyorlar. Ekibin
adı Gerilla Lighting. Avrupa’nın birçok şehrini aydınlattıktan
sonra şimdi Galata’da, Galata Perform’un hazırladığı Görünürlük Projesi’nin
beşinci yılında diğer 16 projeyle beraber İstanbullularla buluşuyorlar.
2003 yılında bir araya gelen bir grup sanatçı tarafından, ‘Galata’nın
her deliğinde yetenek var’ parolasıyla yola çıkarak kurulan Galata
Perform’un 2005’ten bu yana düzenlediği en iddialı projesi ‘Görünürlük’...
‘Neden görünürlük, nedir görünmeyen?’ sorusuna, Galata Perform’dan gelen yanıt,
‘Bir şeyler yapmak isteyen sanatçıların ‘görünür’ olma arzusu’ diye geliyor.
Yerli, yabancı onlarca proje arasından konsepte en uygun olanları ayrılıp, gün
boyu Galata Sokaklarında çekilen ‘sanat ziyafeti’nin birer parçaları oluyorlar.
Amaç, Galata’yı, Galatalıları, çocukları, sanat ve sanatçıyı görünür kılmak...
10 Ekim 2009 Cumartesi günü saat 11.00’den itibaren Galata Meydanı ve
çevresindeki mekânlarda izleyiciyle buluşacak ‘çağdaş sanat ve performans
etkinliği’, 17 projeye ev sahipliği yapacak. Bu seneki projelerin teması,
Galata, Şişhane ve Karaköy’de istihdam eden yaklaşık 10 bin ‘ışıkçı’dan yola
çıkılarak ‘ışık’ olarak belirlenmiş.
Projeye başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere,
Beyoğlu Belediyesi, İstanbul Çağdaş Tiyatro ve Deneysel
Sanatlar Derneği ve Açık Toplum Enstitüsü gibi bir çok
kurumdan tam destek gelirken, TeknoSA, Efes
Pilsen’in de sponsorluklarını görmek mümkün... Müzik, tiyatro, resim
gibi farklı disiplinlerle hayat bulacağı Görünürlük Projesi’nin mimarları,
Sanatçı Deniz Aygün ile asistanları Canan Koçak ve Itır Demir... Bu üç kadın,
tek günlük bir proje için, aylarca hazırlandılar.
10 Ekim yaklaştıkça, Deniz Aygün’ün heyecanı daha da
katlanıyor. Geçen yıllarda gördükleri yoğun ilgiyi bu sene de bekleyen Aygün,
‘Görünürlük’ adına şunları söylüyor: “Projenin Türkiye’de başka eşi benzeri yok.
Ancak, bu tip toplu sanat faaliyetlerinin yaygınlaşmasını istiyoruz. Bizden
sonra Eskişehir’de de Görünürlük’e benzer bir proje hazırlanmış, onur duyduk.
Seneler boyunca devam etmek istiyoruz bu işe. Galata deyince akla, Görünürlük
gelecek bundan seneler sonra...”
17 proje var, 17’si de göz kamaştırıyor. İçlerinden yalnızca altı tanesi
ücretli... Tam 20 lira, öğrenci 10 L fiyatlarıyla satışa çıkan biletler, www.biletix.com’da alıcılarını bekliyor.
İşte projelerin arasından göze çarpan bir kaçı:
‘Terörist’ (performans)
İspanyol sanatçı Antonio Ramirez-Stabivo, performansında insanların
korkularını araştırıyor. Tiyatroda Grotowski, Artaud ve kuramsal olarak
Baudrilliard’dan etkilenmiş. Terörle ilgili sanatçı söyle diyor: “Herhangi bir
nesnenin parçalanması, bir sistemin çözülmesi, zamanın analizi, çözümlenmesi,
günlükler, mikroskop altında sıradan nesneler; terörü oluşturan tüm bunlar.”
‘Elektra’ (gösteri)
‘Elektra’, mitoloji, psikoloji ve ahlaktan bahsediyor. Bir bilimkurguyu veya
bir elektronik operayı çağrıştıran gösteride, İsveçli Geneviave Favre Petroff
rol alıyor. Elektra’nın parıldayan kolyesi, küpeleri ve bilezikleri kendi
sözlerine ve hareketlerine tepki verirler. Parıldayan ışıklar, hikâyeyi
anlatıyor: “Pırlantalar benim bütün hayatımdır...” Elektra; bir yandan
anne-baba-çocuk arası ilişkilerin psikolojik temalarından bahsederken, bir
yandan da ölüm, şiddet, intikam konularını irdeliyor, gündelik hayatın anlarını
sahneye taşıyor.
‘Made In Şişhane’ (atölye)
Türkiye’nin ışık üretim ve satış merkezi olan Galata’ya tüm Avrupa’dan gelen
profesyonel tasarımcılar, 1 haftalık bir atölye çalışması sonucunda, Galata
bölgesinde üretilen parçalarla yeni aydınlatma araçları tasarlayıp, 15 Ekim’e
kadar sergileyecekler. Proje, mimar Aslı Kıyak İngin ve Orgacom adına Teike
Asselbergs tarafından yürütülecektir.
‘Üçüncü Evren’ (Tiyatro)
Oyun, ‘Üçüncü Evren’in Umudu’ adlı bir süpermarkette geçer. Serine, Devrim ve
Ayşe uykuyla uyanıklık arasında geçirdikleri bir saat boyunca bu gerçeküstü
süpermarkette ütopyalarını ararlar. Ve Diğer Şeyler Topluluğu tarafından
hazırlanan oyunda işlemsel görsel tasarım, video, animasyon, fotoğraf ve ışık
tasarımıyla metin, oyunculuk ve reji yeniden kurgulanıyor.