Ruslardan sonra Türkiye'nin ikinci nükleer santralini kurmaya hazırlanan
Korelilerden ilginç teklif geldi. Güney Koreli şirket
KEPCO, Sinop'ta kurulacak santralin yüzde
60'ının kamuya, yüzde 40'ının ise kendilerine ait olmasını önerdi.
Enerji Bakanlığı'nın sıcak bakmadığı teklifin, bugün Ankara'da
Korelilerle yapılması planlanan görüşmelerde şekillenmesi bekleniyor. Bakanlık
kaynakları, kamu payının yüksekliğinin ilk planda olumlu gözükmesine karşın
oluşacak finans yüküne dikkat çekiyor.
Ankara'da Güney Koreli KEPCO şirketi başkan ve yetkilileriyle Enerji
Bakanlığı kurmayları, gelinen son durumu masaya yatırıyor. Enerji Bakanlığı
kaynaklarından alınan bilgiye göre müzakerelerde taraflar arasında bugüne kadar
yapılan görüşmelerde iki önemli görüş ayrılığı ortaya çıktı. Güney Kore, nükleer
santralin tamamen ticari ortaklıkla yapılmasını isterken Ankara, santralin Rusya
ortaklığı gibi stratejik modelle ve finansmanı Kore'ye ait olacak şekilde
inşasını planlıyor. İkili görüşmelerde konunun açıklığa kavuşturulması
bekleniyor. KEPCO'nun, gelişi öncesi daha önceden yapılan görüşmelerde Ankara'ya
ilginç teklifte bulunduğu ortaya çıktı. Şirket, Sinop'a inşa etmeyi planladığı
nükleer santral için kamu ortaklığı şartını masaya koydu. Bunun için de nükleer
santrali inşa etmek üzere Türkiye'de kurulacak ortaklıkta, "Devletin yüzde 60,
KEPCO'nun yüzde 40 payı olsun" önerisi yapıldı. KEPCO, santralin inşası için
gerekli kredi konusunda da bir öneride bulundu. Öneride, kredinin yüzde 70'i
dışarıdan temin edilecek. Kalan yüzde 30 ise öz kaynak ya da iki ülkenin iç
piyasasından sağlanacak. Bu yüzde 30 kaynağın yüzde 60'ını kamu, yüzde 40'ını
KEPCO sağlayacak.
Enerji Bakanlığı yetkilileri, teklife sıcak bakmıyor. Bakanlığa göre Ankara,
Güney Kore'den Rusya gibi stratejik bir modelle nükleerin tamamının kendi
finansmanı ile yapılmasında ısrarcı. Bakanlık kaynakları, Türkiye'nin, ortaklı
ve finans destekli böyle bir model öngörmediğine işaret ederek, "Kamu, küçük
ortak olabilir. Ama yüzde 60'ın sahibi olması gibi bir durum söz konusu değil."
değerlendirmesini yaptı.