Fransız Köyü Nükleer Enerjiyi Bağrına Basıyor



Fransa kırsalındaki bu köye akın eden protestocular, bölgede bulunan eski nükleer enerji santralinin çevreye ve insanlara büyük bir tehdit olduğunu söylüyor. Ülkedeki en eski iki reaktör bu santralde kullanılıyor. Ren Nehri'nin yanında akan bir su kanalı (su, santral tarafından soğutucu olarak kullanılıyor) reaktörlerin 9 metre uzağından geçiyor. Fransa Su İdaresi, kanalın taşmasının nasıl bir sonucu olacağını araştırmayı reddediyor.

Santral sismik olarak aktif bir bölgede yer alıyor. 1356'da gerçekleşen bir deprem, köyün sadece 48 kilometre güneyindeki İsviçre kenti Basel'i yerle bir etmişti. Santral ayrıca Avrupa'nın en büyük yeraltı su havzalarından birinin üzerine kurulu. Fessenheim'daki beton koruma duvarı, Japonya'daki Fukuşima Daiçi santralindekinden çok daha ince. Fukuşima'daki duvarlardan en az biri geçen yıl deprem ve tsunami sonrası çatlamış ve nükleer felakete neden olmuştu.

Bu yıl yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminin favorisi olarak gösterilen Sosyalist François Hollande, Mayıs'ta seçilmesi halinde santrali kapatmaya söz verdi. Ancak Fransa on yıllardır nükleer enerjiye yatırım yapıyor ve konu Fransızlar için bir gurur meselesi haline geldi. Hollande'nin tutumu tüm ülkede, özellikle de Fessenheim'de tartışma yaratıyor. Avrupa'da birçok ülke nükleer santrallerini kapata dursun, Almanya sınırına 2 kilometre uzakta olan bu köy kendi santralinden son derece memnun. Almanya, Fukuşima felaketinden en eski 8 santralini kapatmıştı.

Fessenheim, Fransa'nın nükleer enerjiye bağlılığının dört dörtlük bir simgesi izlenimi veriyor. Köyün 2 bin 341 sakini, nükleer karşıtlarından gelen felaket uyarılarına pek kulak asmıyor. Burada çalışmayı tercih eden doktorların ve hemşirelerin, bisiklet yollarıyla yeni asfaltlanmış sokakların, eczanenin, süpermarketin, halk havuzunun, medya merkezinin ve spor tesisinin, yanı sıra huzurevinin, kreşin, ilk ve ortaokulların kendilerini çok daha fazla alakadar ettiğini söylüyorlar. Tüm bunlar, her yıl santrale akan milyonlarca dolarlık vergiyle destekleniyor. 1977'de açılan bin 800 megavatlık santral köyün geçim kaynağı.

Fransa'nın 58 nükleer reaktörü ülkedeki elektriğin yaklaşık yüzde 75'ini üretiyor. Bu, dünyadaki en yüksek oran. Fransa Japonya'daki felaket sonrası tek bir reaktörü bile kapatmadı ve kuzey kıyısında yeni nesil bir santral inşa ediyor. Bütün Fransız santrallerinin derhal kapatılmasını isteyen Yeşiller haricinde Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve cumhurbaşkanlığı seçimindeki rakipleri nükleer meselede büyük oranda hemfikir. Hollande, ülkenin kurulu kapasitesinin üçte birinden ibaret aşamalı bir azaltma önermekle yetiniyor. Ancak nükleer enerjiye karşı çıkanlar, bazı yerel siyasetçilerin de katılımıyla, Fessenheim santralinin büyük bir risk teşkil ettiğini ısrarla dile getiriyor. Nükleer karşıtı "Fessenheim'ı Durdurun" grubunun üyelerinden André Hatz, "Yerel nüfus bu santral yüzünden büyük tehdit altında" diye konuşuyor.

Köyde bir otel işleten Bernard Ruthmann'ın protestoculara pek tahammülü yok. Yine de, "Gösteri yapmaya gelmeleri benim için iyi" demekten kendini alamıyor. Ticaretle uğraşan biri olarak protestocuları inançlarını paylaştığı konusunda temin ediyor ve otel barının yaptığı iş tavan yapıyor.